Sarı, sıcak, sivrisinek vızırtıları, gece dışarıda oturmaları, of hiç esmiyorla oh güzel esiyor arasında gidip gelmeler, yaz kavuşmaları, festivalde canlı müziğe doymalar, dost sofraları, tokuşturulan kadehler, deniz sefaları, serin ve çıtırtılı yiyecek arayışları...
Tatil yapmayalım da ne edelim
Geride bıraktığımız iki hafta gayet de keyifli geçti. Kısa bir tatil sığdırdık. İki gün Ayvalık, bir gün Midilli. Günübirlik turla Petra, Molivos ve Mandamandos'u gezme imkanı bulduk. Deniz, yemek, ballı yoğurt, lokma, freeshop kendimi tatilde hissettirmeye yetti de arttı. Feribotla dönerken dışarıdaki oturaklarda sırtüstü yatıp kitap okuma, şekerleme ve manzarayı izleme keyfi de cabası.
Ayvalık'tan bir mekân tavsiyesi
Ayvalık'ta arkadaşım bizi Melin Kahve diye bir mekâna götürdü. Ayvalık'ın daracık sokaklarında Askev'e ait şahane bir taş bina. Bahçesi muazzam. Ayvalık ve Kuzey Ege'nin eğitim, bilim, sanat ve doğa duyarlılığını arttırmaya yönelik faaliyet gösteren vakıf öğrencilere burs da veriyor. Çalışanların bir kısmının burslu öğrenciler olduğunu söyledi arkadaşım. İlk kez tattığım sumaklı limonatanın ferahlatıcı tadı hâlâ damağımda. Her daim bir ağacın gölgesinde oturabileceğiniz, gözlerinizi yeşilin binbir tonunda dinlendirebileceğiniz zevkli, keyifli bir vaha. Yolunuz düşerse kaçırmayın derim.
Kitap yasaklamaya hayır diyenler toplanın
"Hikâyenin Kalbi" okullarda belirlenen yıllık kitap listelerinin okuma kültürüne katkısı/attığı çelme üzerine gerçekçi bir tartışma sunuyor. Bir öğrenme biçimi ve ders arası olarak kitaplar ile içinde sürükleyici, heyecanlı maceralar içeren, okuma hazzı veren kitaplar karşı karşıya geliyor. Roman kırk yıllık listelerin karşısına yeni ve farklı olanla çıkan genç bir Türkçe öğretmeninin (Bahar) gelmesiyle yaşanan değişimi, velilerin tepkisini yaşananları anlatıyor. Çocuklar çetin ceviz. Okurluk hakkı bildirgesine sahip çıkıyor ve yetişkinlerin her türlü diretmesine karşın Bahar öğretmenin yanında duruyor.
Sosyodrama atölyesi
11 Ağustos pazar günü Uluslararası Troia Festivali kapsamında kapalı bir grupla gerçekleşen "Barışa Çağrı" Sosyodrama Atölyesine katıldım. Psikiyatr Dr. Hande Karakılıç Üçer'in yürüttüğü atölyenin yerelde kolaylaştırcısı Psikodramatist Nigar Etizer Karacık idi. Hande Hanım'ın yönergeleri doğrultusunda harekete geçmek, insanların davranış modelleri ve seçimleri üzerine düşünmemi sağladı. Verimli geçti doğrusu.
Çanakkale'den Bulutsuzluk Özlemi geçti
Kaptık kamp sandalyelerimizi. Kurulduk sahnenin önüne. Eski arkadaşlar sallandık, oynadık, şarkı söyledik, bağıra çağıra... Ağzımız kulaklarımızda.
Hiyyyy Bulutsuzluk Özlemi! Ne şanslısın, yaz konserlerine muhteşem oluyor! Bu yaz dolu dolu geçiyor seninin, okudukça ben keyifleniyorum, keşke kesişebilseydi yolumuz… Eğer İzmir yaparsan lütfen haber ver..
YanıtlaSilNe güzel olurdu. Başka sefer bir araya gelebiliriz umarım.
Sil