Anlar ve anılar kaybolmasın diye yazıyorum bu alfabeleri ama içim ağır, kafam bulanık, elim varmıyor, kalemim yetmiyor. Yine de buradayım. Hele bir ilk adımı atayım.
Bazen günler birbirini hemen hemen aynı şekilde tekrar ederken parıldayan, belirginleşen anları tespit etmek güç. Dile getirmezsen şayet yaşamadın sanman işten bile değil.
Can sıkıntısı nisandan en çok kalan. Şair haklı mı yoksa?
Deniz kızım, on dört yaşında. Ellerimle işledim hediyesini. İncelikler hep ondan geldiğinden. Özendim bu yıl. Özendi babası. Takvim tutmazlığı, öfke patlaması...
Ev bakmak bende bir ata sporu. Sahibinden.com'u blogtan çok ziyaret ettim bu ay.
Fareyi çabuk bırak ağzından. Sani!
Gelincikleri görmeden bahar geldi denir mi hiç! Kırmızı ile yeşilin muhteşem dansına bu yıl da tanık oldu bu gözler çok şükür.
Haribo almış kızımın arkadaşları. Büyük ya da küçük ol. Hariboyla mutlu ol. Attım ağzıma.
Işık kazandı. Günler uzadı. Aydınlıkta uyanmanın mutlulukla ilgisi var. İnanmayan beri gelsin.
İrlanda Defteri var mı diye sordum kitapçıya. Var bir tane, kendim için ayırdım ama dedi uzattı.
Japonya, Çin turları reklamları, çekil önümden. Bütçemde sana yer yok.
Kalbim neredesin? Komada mı, derin bir uykuda mı?
Leylek göremedim bu bahar. Yollara revan olamayacağım demek. Oysa haritada pek çok nokta var, görmek istediğim.
Muhteşem Yüzyıl'ı izliyorum. Meryem Uzerli, gülmesi, içtenliği, öfke patlatması, neşe saçması... Efsane sultan.
Neşe yayılsa elden ele, kalpten kalbe. Kır çiçekleri gibi açsa bir anda. Güzel olmaz mı?
Okula gittim, söyleşi ve imza günü için. Hevesli, heyecanlı çocuklar karşısında neşelenmek ne kolay.
Öykü yazmıyorum nicedir. Özledim.
Peynirle ismi özdeşleşmiş kentte, marketten süzme peynir alıyorum. Çünkü çocuklar baskın, aromatik tatlı peynirleri pek de sevmiyor.
Reçel kalmadı evde. Annemin kapısını çalmalı.
Schliemann, modern arkeologların atası, orta yerinden yarmışsın Truva'yı, bir yağmacı, define avcısı gibi, gayrı iflah olmuyor.
Şans mıdır, bir sikke bulmak tarlanı sürerken? Çocukluk hayalim. Kızıma da anlattım.
Truva ören yerini gezdik. İçinden hikayeleri çıkarınca, üst üste yığılmış taş parçaları yalnızca.
Ufka baktık, Truva ören yerinde. İlyada ve Odysseia'nın çocuk versiyonlarını okudum yalnızca. Ayıp hatun ayıp! Al ve başla.
Üzgün, bezgin, yılgın hissediyorum olanlar karşısında. İçime de bahar gelsin artık. Lütfen, rica ediyorum.
Vişneli yoğurt, tatlı niyetine. Seviyorum. Boykot vesilesiyle buzluktaki stokları tüketiyorum. Fasulyeler bitti. Darısı iç baklaların başına.
Yazlıkları çıkardım, kışlıkları kaldırdım arkadaşımın yardımıyla. Yardım isteyebileceğin arkadaşlarının olması güzel şey.
Zencefilli bira. Ne güzel şeymişsin sen yahu. Kıştan kalma Bulgaristan stokları tükendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder