Yorucu bir hafta ve hafta sonu geçirdim. Koliler arasında.
Cuma günü nihayet taşındım. O gece ilk kez yeni evde uyudum. Sabaha karşı su sesine uyandım. Yatağımda doğrulup yağmur mu yağıyor diye kulak kabarttım önce. Sani'yi de kulaklarını dikmiş merakla bir bana bir dışarı bakar vaziyette bulunca, işin doğrusu neymiş bir bakalım, dedim. Ben önde, Sani arkada. Fıskiye çalışıyormuş. İyi haber. Demek ki, çimen tohumları atılmış, yakında yeşil yeşil açacaklar. Gerisin geri yattım ama içime de bir kurt düştü doğrusu, her fıskiye sesine böyle uyanacak mıyım, bahçe katı almakla fena mı ettim diye.
Kuşkularım şimdilik yersiz çıktı. Pazar sabahı altı gibi kuş seslerine uyandım. Hava kapalı ve griydi. Yapacak çok iş vardı. Zira cumartesiyi boş tutmayı akıl edemediğimden koli açma, boşaltma işine tam anlamıyla girişememiştim. Bir evi boşaltmanın ve dahi yeniden dizmenin ne denli uzun ve ayrıntılı bir iş olduğunu unutmuşum. Mutfak, çocuk odası, çalışma odası, yatak odası hepsi dipsiz bir kuyuymuş meğer.
Sani yeni eve çoktan alıştı. Eşyalar ve mekân değiştiğinden yeni yerler belirliyor kendine, uyumak ve oynamak için. Salonda bir koltuğu kendinin belledi şimdiden. Yabancı biri oturmaya görsün. Sırt kısmından tırmanıp hop diye atlıyor, kaçırıyor oturanı. Kuruluyor kalkandan boşalan yere. Uzun uzun bakıyor sonra, buranın hâkimi, efendisi benim dercesine.
Deniz dün gece döndü tatilden. Taşınırken parçaları dağılan Hogwarts'ı tamir etmekle meşgul hâlâ. Sabah anneannesine gitmek yerine evde kalmak, legosunu tamamlamak istedi. Sonra kitaplığına el atacağını duyurdu. Öğlene kadar işlenecek evde. Çünkü o da iyi biliyor ve zevk alıyor kitapların arasında dolaşmaktan, onları kendi dilediğince dizmekten... Geldiğinde çalışma odasının kabasını bitirebilmiştim ancak. Kalan kısmı onunla yaptık. Ben daha sonuç odaklı çalışırken o oyunsu bir merak içindeydi. Aynı odanın içinde aynı amaç için çalışmak yeterliydi zaten. İki kitap diz, annenin anılarına dal... Eski fotoğraf albümlerine bak, fotoğraf altı yazıları oku, kıkırda. Kızımın yardımıyla kitapların dizilmesi, kırtasiye malzemelerinin yerleşmesi bitti, gitti.... Akşama silip süpürmek, avizeyi takmak ve keyfini sürmek kaldı.
Koridorda engelli atlama aşamasını geçtik. Geriye üç beş kozmetik, deterjan ve tekstil kolisi kaldı. Ee onları da açıp yerleştirecek kadar güçlüyüm.
Ne tatlı bir telaş, taşınma yazılarını okumayı zaten severim ama çok pozitif duygular hissettim satırlarının arasında, çok mutlu ol(un) yeni evinizde :)
YanıtlaSilFerah ve iyi hissettirdi yeni ev. Duygusu daim olur umarım. :) Güzel dileklerin için de çok teşekkürler.
YanıtlaSil