Okullar kapandı ve kendimizi hızlı bir temponun içinde bulduk. Bayram tatili, eve dönüş, kızımın yeniden bir başka gezi için hazırlanması... Öyle böyle değil, aylardır sabırsızlıkla, dört gözle beklediği bir okul gezisi, arkadaşlarıyla, hem de yurt dışında. Hatırlıyorum. O yaşlarda ben de okulla Avrupa gezisine gitmiştim. Hayatımın en güzel tatiliydi, hâlâ bu yaşta enler arasına girer. O günlerde cep telefonu, internet yok elbette. Ankesörlü telefon bulacaksın da, evi arayacaksın, onlar da o saatte evde olacaklar da konuşacaksın. Evde annem, telaşe memuresi... Hem telaş yapar hem fır fır gezer, telefonu açmaz. Konuşamazsın. Sonra en vesveseli halleriyle, karalar bağlar, bırakın beni Kapıkule'de bekleyeceğim diye tutturur. Kaygı mantığı itiyor. Tecrübeyle sabit.
Şimdi çocuğunu tura yollayan ebeveyn olmak, hayli rahat. Öğretmenler whatsapptan fotoğraf yolluyor, kısa bilgilendirmeler yapıyor. Ben de annemin zamanında gösteremediği sükunetle kızımın gezisini izliyorum uzaktan, tecrübelerini dinliyorum, başından geçenleri... İlk gün telefonunu avmde bir mağazada unutmuş. Ertesi gün bulunca, sesli mesaj attı. Kaybetmedim, dedi. Güldü. "Anne sen diyorsun ya, kaybetmedim, nerede olduğunu bilmiyorum. Öyle oldu işte," dedi. Sesli mesajlarımız sırasında onun büyüdüğünü, kendimize ait bir dil oluşturduğumuzu hissettim. İçim minnetle ve şükranla doldu. İyi ki beni seçmişsin evlat.
*
Hazır evde tek başımayım, gezeyim diye düşündüm. Her güne bir program.
Pazartesi bir arkadaşımla kendimizi deniz kenarına attık. Biraz meze söyledik ve tek rakı. Üzerine kordonda yürüyüş.
Salı yemekten sonra bir arkadaşıma uğradım. Onunla ve annesiyle sohbet ettik, kahve içtik.
Çarşamba düğüne gittim. Üç arkadaştık masada. Göbek bile attık.
Perşembe ablama akşam yemeğine gittim.
Cuma İstanbul'dan bir arkadaşımla görüntülü whatsapp konuşması
Cumartesi yani bugün. Reyhan'ın söyleşi ve imza günü. Öncesinde Yalıhan'da çay, kahve, muhabbet. Annemde akşam yemeği ve evde sıcakta pinekleme.
Pazar günün bir aralığında denize girme imkanı ve ihtimalini cebe koyuyor, her normal Türk anası gibi markete gidip alışveriş yapıp kızımın sevdiği yemekleri pişirmeyi planlıyorum. Şu en sevilen yemek konusu çok net değil, arada değişkenlik gösteriyor ama ya ana yemekten ya tatlıdan ya meyveden bir şeyler tuttururum. Öyle değil mi?
Sağlıkla kavuşun. Okul gezileri hiç unutulmaz, ben günü gününe, hatta saati saatine anlatabilirim hala lise 3'te yaptığımız Kapadokya gezisini...
YanıtlaSilDeğil mi? Ömürlük güzel hatıralar...
Silböyle geziler çocukların olumlu yönde gelişimine katkıda buluyor, güzel anılarla gelsin:)
YanıtlaSilKesinlikle haklısınız. Kavuştuk ☺️
Sil