6 Aralık 2022 Salı

Bir keşif hikâyesi: Benim Adım Mavi*

 

Çocuk edebiyatı ürünleri doğrudan eğitim aracı değildir hiç kuşkusuz. Bununla beraber hikâyelerin çocuk üzerindeki etkisi yadsınamaz. Edebi metinler ve buna eşlik eden görseller, bir nevi ayna işlevi görür. Çocuk, yalnızca kahramanın yolculuğuna eşlik etmekle kalmaz; onun yaşadığı çatışmalar, içinden geçtiği zor durumlar, olası çözümler ile de yakından bağ kurar. Bu sayede zor duygularla yüzleşme, kendini tanıma, hatta ötekini anlama, empati geliştirme becerileri artar. Çok daha evrensel, hümanist bir dünyaya açılan yolda ilerleme fırsatı bulur. Bu, günümüzde çocukların özellikle edinmesi gereken bir erdemdir. Çünkü savaşlar, iklim mülteciliği gibi sebeplerle doğudan batıya göç sürmekte, artarak devam edeceği de açıkça görülmektedir. Bu durumun olası sonuçlarını kestirmek zor değildir.

Dili, ten rengi, etnik kökeni nedeniyle kendisini dışlanmış hisseden, yeni dâhil olduğu topluma entegre olmakta zorlanan çocuklar ile ön yargıları nedeniyle onları birer düşman olarak niteleyecek çocukların giderek daha çok karşı karşıya kalacağı ortadadır. Çocuk edebiyatı, okul öncesi dönemden itibaren bu konuyu ele almaktadır. Bu tip kitapların ortak izleği, farklılığı nedeniyle dışlanan, onlar gibi görünmeye çabalamaktan yorgun düşen, topluluktan ayrılmak zorunda kalan, yeni bir yer arayışına girişen, yolun sonunda farklılıklarıyla bir arada yaşamayı başarmış bir topluluğa dâhil olan, mutluluğu yakalayan kahramanlardır.

Mutluluk bir kez yakalanacak ve sonsuza dek sürecek bir final değildir elbette. Hayat bilinmezlikleriyle, inişleriyle, çıkışlarıyla sonsuz sayıda duygu vaat eder bize. Ancak bir topluluğa ait hissedememek, kabul görmemek telafisi hayli zor durumlardır ve bireyi çevreleyen şartlar ne olursa olsun mutluluğu yakalayabilmek pek de kolay değildir. Oysa, biz, hepimiz, başta kendimiz olmak üzere çocuklarımızın, sevdiklerimizin hayatın zorlukları karşısında bir hacıyatmaz direncinde olmasını arzu ederiz. Bunu kavratmaya yönelik her edebi eser dolaylı bir öğrenim aracı olarak görür, arkadaşlarımıza, ebeveynlere,  çocuklarla çalışan tanıdıklarımıza önermek isteriz.

O kitaplardan birinin sayfalarını çevirdim geçtiğimiz günlerde, İtalyan sanatçı Irene Guglielmi’nin yarattığı Benim Adım Mavi kitabını. Guglielmi hikâyesini kelimelerce hapsetmemiş. Resimler aracılığıyla her inceleyenin kendi hikâyesini yazabileceği, yeni anlamlara açık bir sessiz kitap yaratmış.

Kendini mavi hisseden herkese adanan kitap, sarı siyah arılarla dolu bir dünyada mavi bir arı olmanın zorluklarına değiniyor. Farklı görünmenin, dışlanmanın mavi arı üzerindeki etkisini, onun diğerleri gibi görünme çabasını, sarı-siyah kalma çabasının beyhudeliğini, yola çıkma cesaretini, bu sayede başkalarına benzeme ihtiyacını ortadan kaldırmasını, kendiliğini kabullenişini anlatıyor, tek bir sözcüğe ihtiyaç duymadan.

Kitabın sonunda yer alan “Anlatının Gizli Yollarında başlıklı yazıda Walter Foschesato sessiz kitapların bu gücüne şöyle değiniyor:

“Sessiz kitaplar, sözcüklerin koşullandırmalarından ve zorunluluklarından uzak oldukları için doğası gereği değişkendir. Bazen tarif edilemezler ve hatta kendi içlerinde çelişkilidirler. Bize bir hikâye anlatır gibi görünebilirler ama daha sonra büyük bir heyecanla şunu fark ederiz: Sessiz kitaplar, ortada bir fikir olmadan, bazı meseleleri açığa vurarak bize bir şeyler “öğretmek” isterler.

Öte yandan bize sıradan bir şekilde günlük yaşamdan bahsederler. Sonra bizi fantastik olanın topraklarına götürürler ya da gerçeklik ile hayal arasında rahatça hareket ederek büyülü gerçekliğin kapılarını açarlar. Tanımlamaya yönelik her türlü bağlayıcı girişimden çabucak kaçarlar ve konuşulmayan, askıya alınan, belirsiz olanın alanında kalmayı tercih ederler. Sessiz kitaplarla ilgili tek bir kesinlik vardır, o da anlatmanın önceliği ve zevkidir. Sessiz kitaplar son derece büyük zenginliklere sahiptir. Sayfalar arasında yavaşça ilerlerken içlerinde tıpkı bir matruşkadaki gibi birçok başka hikâye barındırdığını keşfederiz.”

Bu keşfe katılın. Hikâyesini kâğıt üzerinde değişmez, sabit kelimelere hapsetmeyen kitabı çocukların önüne koyun ve her birinden yükselen seslere kulak verin. Bizden farklı olan renklerin güzelliğini keşfetmek için ihtiyaç duyduğumuz en önemli unsur dinlemek ne de olsa.



                                                                                                                               

Benim Adım Mavi

Irene Guglielmi

Timaş Çocuk

* Bu yazı ilk kez 5 Aralık 2022 tarihinde Parşömen Sanal Fanzin'de yayımlanmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder