Kasım da bitiyor. Aralığın eli kulağında. Bu ay senin için nasıl geçti, neler yaptın, hangi düşünceler içindesin, halin ne, nicesin diye soracak olursan sana oyunlu bir cevabım var. İşte kasım alfabem:
Atatürk filmini izledik, sinemada, ablam, kızım, ben. Dev bir kova mısır eşliğinde.
Böğürtlen topladım iki pazar, üst üste.
Crown'un son sezonunun ilk dört bölümünü izledim. Kalan dört bölümü merakla bekliyorum. Sonra belki sil baştan. Genç Elisabeth, yaşlı Winston ve diğerleri...
Çorba sezonu açıldı. Hava sıcaklığı birdenbire düşünce, öğlenleri sıcak ve doyurucu çorbalar içmek cazip bir seçenek haline geldi. Bugünkü menüde şehriye vardı. Yarının çorbası pişti bile: balkabağı çorbası.
Değişim. Bu yıl başlık altında çok sınadı beni hayat. Stabil kalmaktan yana olan tarafımı silkeledi, boyuna. Adeta bak, bu oldu, bu da oldu, hadi şimdi de mi stabil kalacaksın, değişimden yana olmayacaksın, dedi. Kaçınılmaz olan oldu. Kıyamet de kopmadı. İş yerindeki değişimler ise pek bir hayırlı oldu.
Egzersiz. Olmuyor, olamıyor. Havalar ya çok soğuk, ya çok sıcak. Ben ise ya çok yorgun ya çok hevessiz.
Fark ettiğim kimi şeyler: kendimi boş yere suçladığım konu başlıkları var, örneğin annelik
Gelibolu cephesinde süren kara savaşlarıyla ilgili nefis bir sunum izledim. ÇOMÜ İngilizce Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi Doç. Dr. Azer Banu Kemaloğlu "Çanakkale Savaşlarının İnsani Boyutu: Bir Mikro Tarih Çalışması adlı sunumuna gömülmeyen ölüler unutulmak istemezler diyerek başladı. Tam da bu düşünce ve motivasyonla yazdığım bir öyküm var. Okumak ister misin?
Havuz. Aylık ödeme yapıp bir kez gittiğim.
Islık çalıyor rüzgâr dışarıda gece, gündüz, gündüz ve gece...
İstanbul İçin Son Çağrı. Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ'un Netflix için çektikleri film. NewYork'ta geçiyor. Şehrin yüzü suyu hürmetine izleyeyim, dedim. Yarısında kapattım. Beren Saat'i sanırım en çok Hatırla Sevgili'de beğendim.
Jülide ablanın kulakları çınlasın. J ile başlayan başka da kelime gelmiyor aklıma bu aydan kalan. Belki bir gün Japonya'ya gittim, diyebilirim, ya da Jameika.
Kar yağdı sandım, pazar gecesi, meğer doluymuş, çocuğu da boş yere telaşlandırdım. Ertesi gün tatil olacak diye zıpladı durdu.
Limon kabuğu rendesi. Kek dışında da kullanıyorum. Tavuk soslarında, brokoli ve karnıbahar salatalarında. Güzel bir aroma veriyor.
Mandalina en sevdiğim sonbahar meyvesi. Tartışmasız.
Noel pazarı. En güzelleri Almanya'da, Belçika'da, Fransa'da muhtemelen. Ama ne derler bilirsiniz: hayaller Paris, gerçekler sanayi.. Ya da hiç çoktan iyidir. Bunu da derler, işte. Ben de az çoktur, diyerekten, seksek sekerekten günübirlik Plovdiv turuna kayıt oldum, kızımla beraber hem hiç görmediğimiz Filibe'ye gideceğiz, hem de Jumbo ve bir noel pazarı ziyaretini de aradan çıkaracağız.
Osman Hoca ölmüş, ÇOMÜ rasathanenin kurucusu, astronomi profesörü. Tabip Odası etkinliğiydi galiba. Bir yaz gecesi teleskopla marsa bakmıştık. Sırayla. Kızım küçüktü, mars kırmızı.
Ödün mü, özgürlük mü? İşte bütün mesele bu. (İlişkiler söz konusu olduğunda)
Parşömen'e çocuk edebiyatı köşesi hazırlıyordum, severek ve özenerek. Uzunca zamandır elim varmıyor. Bir yerden başlamalı.
Rengarenk gökyüzü selamlıyor beni sabahları. Perdeni çektiğinde gökyüzünü ucundan tutuşmuş görmek her zaman mümkün değil, biliyorum. Gri, beton dikmeler giriyor araya. Sıvası çatlamış duvarlar, ardiyeye dönmüş kapalı balkonlar, içeriyi göstermesin diye sımsıkı çekilmiş perdeler... Demir parmaklıklar gibi üzerimize kapanıyor şehir, çoğu. Ben şehri arkama aldım. Gökyüzüyle yarenlik etmek için.
Storytell üyeliğim vardı, unuttum gitti. Şimdi ne dinlesem ya da okusam acaba?
Şans kapıyı çaldı a dostlar. Gala yemeği çekilişine iki bilet aldım ve birine hediye çıktı. Total ölçü maddesi. Böyle olur dişçilerin çekişil hediyesi.
Toplantı. Oda olarak düzenlediğimiz sempozyum bitti. Ellerimize sağlık. Verimli de geçti üstelik. Yeni kuşak öğretim üyeleri hakikaten fişek gibi.
Uyku, deliksiz bir uyku için kapımı kapatmam, kediyi içeri almamam şart.
Üzgünüm Sani. Derin, deliksiz uykuya ihtiyacım var şu sıra. Bedenimi ve ruhumu pat diye içinde bulduğum kışa hazırlamam gerek.
Valiz toplama zamanı. Cuma günü İstanbul yolcusuyuz. Ailecek. Cuma günü gezmece, cumartesi, pazar mesleki kurs. İlk kez tek başıma araba kullanarak gideceğim. Biraz heyecan ve stres var üzerimde. Şansım ve de yolum açık, hava yağışsız, karsız, sissiz, donsuz olsun lütfen.
Yolcu yolunda gerek. Uyku beni çağırıyor.
Zeytin bu yıl az, diyor, hangi hastamla konuşsam. Zeytinyağının litre fiyatını varın siz düşünün. Ben kim bilir hangi düşün içine düşmüşken.
Bayıldım, şahane bir buluş bu :) En sevdiklerim: B, M oldu bir çoğuna da "ben deee" dedim.. <3
YanıtlaSilEğlenceli de üstelik. Sendeki ben de'leri merak ettim doğrusu 🤭
Sil