30 Nisan 2024 Salı

Ben bir erteleyici miyim?

Ayın son günü. Blogta üç eksik yazı var. O halde soruyorum kendime. Ben bir erteleyici miyim? 

Yanıt için ertelemek kavramına yakından bakmak gerek. Nedir? Ertelemek, bir işi yapmak için belirlenen zamanda yapmamak, geciktirmek demektir. Genellikle kişinin kendini motive edememesi, işin zor ya da sıkıcı olması gibi sebeplerle ertelemeye başvurulur. 

Yazmak benim için sıkıcı değil. Zor mu? Belki bazen. Nereden başlayacağımı bilemediğimde. Ama blog havadan sudan, kendimden, okuduklarımdan, düşündüklerimden samimiyetle konuştuğum bir mecra. Serbest kürsü bir nevi. Almışım elime mikrofonu. Zor değil yani.

Koskoca 30 gün içinde yazılacak 8 yazının dördünü son iki güne bırakmak da neyin nesi? Nelere yol açıyor?

Ertelemek, işlerin birikmesine, zihindeki yapılacaklar listesinin uzamasına neden  oluyor. Son dakikaya bırakıp aceleyle tamamlamaktan kaynaklı, kalitesiz bir iş çıkması riski taşıyor.  Getirdiği olumsuz duygular da cabası.  Sürekli olarak işleri ertelemek, stres, kaygı ve suçluluk duygularına sebep olmaz mı? Soruyorum size. Kişinin kendisine yetersizlik düşünceleri ekmez mi? 

Yeterince iyi değilim ile başlayan türlü türlü cümlelerle kendimi dövmeyeceğim. Merak etme. Tam da içinde bulunduğum yerden, yazı yetiştirme telaşı ve sorumluluğu taşırken olanı samimiyetle yazıyorum. Yatakta, henüz pijamalar içindeyken, bilgisayarı dahi açmadan, telefonla. 


Çünkü ertelemeyi engellemek için üç küçük adım atmalıyım bugün. Sabah, öğlen, akşam. Yazıyı burada kesebilirim pekâlâ. Üçün biri tamam. Ama biliyorum ki ertelediklerimin listesi uzun. Blogtaki eksik yazılarla sınırlı değil. Belki de listelemeli. Bilenlere danışmalı. Aklını gezmeye çıkarmak istersen bana da uğramayı ihmal etme. Merak ediyorum çünkü. Sen ertelemek ile nasıl başa çıkıyorsun? 


2 yorum:

  1. Çıkmıyorum. Çünkü her şeye olumsuz bir anlam, bir etiket yüklenmesine karşıyım. Bazı zamanlar olur, insan arı gibi üretkendir, bazı zamanlar olur insan tek bir işi bitiremez. Özellikle yaratıcı, sanatsal işlerse söz konusu olan, insanın boş sakin zamanlara çok ihtiyacı olur. Buna “erteleme”, “kaçınma” gibi etiketler yapıştırmak sadece insanın omzuna ekstra bir yük yüklüyor benim gözlemim ve bir aüre sora direnç yaratıyor, kaçınılmaz olarak. O nedenle ben daha çok, kendimi rahat bırakıyorum.. Tabii son iki aydan bahsediyorum, öncesinde kendimi yer suçlar bitirirdim ama burn out bana çok şey öğretti ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etiket takmanın kendine ekstra yüklenmek olduğu, sanat ve yaratıcılıkta görev bilinci yerine kendine biraz daha esneklik tanımanın iyi olacağına inanıyorum, ben de. Ama benim ertelediğim konular yalnızca bloğa yazmak değil. Günlük ev işleri, rutin sağlık kontrolleri, alışveriş listeleri de ertelenenler arasında yer alıyor. Düzene, planlamaya ihtiyaç duyuyorum kimi zaman.

      Sil