30 Haziran 2022 Perşembe

Çalışmaya çalışırken

Zadie Smith çalışmak için internetsiz bir bilgisayar kullanın, derken blog yazarlarını kastetmiyordu hiç kuşkusuz. Evet, internet özellikle de sosyal medya bir zihin çelen, zaman çalan gibi çalışabilir ancak bir blog yazısı yazmak ve iletiyi paylaşmak için internet şart. Cuma günü evi taşıdığım saatlerde yalnızca kutuların içeri yığılmasıyla ilgiliyken internet, doğalgaz bağlantısı elbette aklımın ucuna dahi gelmedi. Ama şimdi evde eşyalar yerli yerine yerleşmiş, yazı masamı pencere önüne çekmiş, karşı yeşil tepelere bakarak yazma hayalleri kurarken yazmak için muayenehaneye geri dönmek pek de hoş olmadı. Sıcak, uğultu, yol gürültüsü, daha rahat kıyafetler içinde olma isteği, ayakkabılardan kurtulup taş zemine basma arzusu... Hepsi birer engel şimdi yazmamın önünde ama onları boş vermeye, ruhumu terbiye etmeye kararlıyım. Hele bunca tembellik etmişken, yazmak için bunca gecikmişken. 

O yüzden kilitliyorum herkesin ardından kapıyı, geçiyorum her gün oturduğum masaya. Geride kalana bakmak gibi bir şey bir yanıyla. Tüm çalışanlar gittikten sonra, olağan sesler, hareketler bittikten sonra geride kalan, boş bir sağlık kuruluşunda neler olur, nasıl sesler duyulur? Gün içinde hiç duymadığım bu kesintisiz uğultu da ne örneğin? Bu sorunun peşine düşmeyeceğim. Canım istemiyor. 

Yazmak için zihinde uçuşan onlarca mesele varken hiç dert değil doğrusu. Yarın düşüyor aklıma. Yaklaşmakta olan imza günü. Yapılacak işleri. Bir nevi diy(kendin yap) imza günü olduğu için kitap taşıma, isimlik, kalem gibi ayrıntıları unutmak istemiyorum. Stantta üç genç yardımcım olacak. Deniz ve arkadaşları. Kitapların satışıyla ilgilenecekler.  Geliri de onların. Bakalım nasıl bir tecrübe olacak, onlar ve de benim için. Fotoğraf da çekerler bakarsın. 

Haziran bitti. Ayağımı denize sokmuş değilim. Hiç bu kadar geciktiğim bir yıl olmamıştı. Taşınma işi tüm dengeleri bozdu. Parşömen'e yazacağım daha. Çocuk kitapları yazıları da aksadı eni konu. Hafta sonu yazlığın açılışını yapmalı belki de. Denize girer yüzerim de mayom hangi cehennemde? 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder