30 Nisan 2024 Salı

Huzurlu Yaşam İpuçları: 18

www.nonviolentcommunication.com web sitesi Şiddetsiz İletişim ile ilgili Türkçede kaynakların sınırlı olduğu günlerde, ücretsiz belgelerinden sıklıkla yararlandığım bir dijital platformdu. Halen seyrek aralıklarla devam ettiğim Şefkatli Ebeveyn Günlükleri’nin ipuçlarını oradan alıyorum örneğin. O günlerde hevesle üye olduğum bültenlerin her birinden gelen ipuçları kıymetli esasında ama günlük hayatın hızı içinde, İngilizce bültenlere ilgimi, dikkatimi vermek, okuduğumu içselleştirmek her zaman mümkün olmuyor. O yüzden buraya ara ara bir başka serinin, Mary Mackenzie’den Huzurlu Yaşam Meditasyonu çevirilerini paylaşacağım. Her ne zaman, hangisine rastlar ve okursan dilerim şifa olur, ilham olur ve seni dönüştürür.                  

                                                                                   *

"Kendini bulmaya karar ver; ve bil ki kendini bulan, mutsuzluğunu kaybeder."

                                                                                              Matthew Arnold

18. Gün: Şefkatli İletişimin İkinci Bileşeni Duygular


Birçoğumuza hissetmek yerine düşünmemiz öğretildi. Başkalarının nasıl hissettiğini düşünmemiz öğretilmiş olabilir, ancak çok azımıza kendimizi kontrol etmemiz - biriyle birlikteyken nasıl hissettiğimiz, bir şey yaptığımızda nasıl hissettiğimiz veya bir konuda daha iyi hissetmek için ne yapabileceğimiz gibi konularda nasıl hissettiğimizi fark etmemiz öğretildi.


Ötekini düşünmeye odaklanmak, kendimizle olan bağlantımızı azaltmış ve kendimizi inkâr etmemize katkıda bulunmuştur. Bu nedenle, insanlara duygularıyla bağlantı kurmalarını ve onları başkalarına ifade etmelerini önerdiğimde, bunun ne kadar zorlayıcı olabileceği karşısında şok oluyorlar.


Eğer duygularımızı ifade etmeye alışık değilsek, kendimizi savunmasız hissedebiliriz. Başkalarının tepkilerini düşünmeye alışkınsak, sadece duygularımızı fark etmek bile bunaltıcı olabilir.


Başlangıçta ne kadar bunaltıcı veya tehdit edici görünse ve kendinizi ne kadar savunmasız hissetseniz de, ödüller buna değer. Duygu dağarcığınızı genişletmeye başlayacak ve denemediğiniz zamanlarda bile bir şey hakkında nasıl hissettiğinizi fark etmeye başlayacaksınız.


Ardından, farklı kararlar almaya başlayacağınızı tahmin ediyorum - başkasının ne hissettiğini düşündüğünüzden ziyade hislerinize dayalı kararlar. Hatta hoşlanmadığınız şeyleri yaptığınızı ya da hoşlanmadığınız insanlarla vakit geçirdiğinizi bile fark edebilirsiniz. Kendi duygularınızın farkına varmak, yeni bir başlangıç olabilir.




 

2 yorum:

  1. Şiddetsiz iletişim ile iletişim kurduğunuzda çok fazla bencil beklentileri ve alt duyguları gözlemleyebiliyorsunuz ve o kişilerle empati kurmaya devam etmekten çok hayatımdan çıkarmak istedim. İnsanlar Amerikan öğretileriyle artık sadece ben der duruma geldi düşünüyorum ve biz onları anlamaya çala sarf ediyoruz bu ise felaket bir durum gibi görünüyor.

    Şiddetsiz iletişim gayet ve başarılı bir durum ancak belirtmek istediğim herkeste kullanmak istemiyorum.

    Yazı için teşekkürler, bloğunuzu yeni keşfettim , kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiddetsiz iletişimi en çok kendi duygu ve ihtiyaçlarımı fark edebilmek için kullanıyorum. Eşitler arasında (bundan kastım şefkat dilini kullanan bireyler) daha işlevsel buluyorum. Karşımdakinin davranışları tetiklediyse, becerebilirsem, izlediği strateji yerine gidermeye çalıştığı ihtiyacı anlamaya çalışıyorum. Yoksa insan yükselebilir ya da ilişkiyi sınırlandırmak isteyebilir. Marshall Rosenberg'in dediği gibi ihtiyaçlar çatışmaz, stratejiler çatışır. Bloğu beğenmenize sevindim. İyi okumalar

      Sil