30 Kasım 2024 Cumartesi

Küçük ama kararlı adımlar

Hareketsiz bir yaşam sürdüğüm herkesin malumu. Burada da sık sık dile getiriyorum. Buna bağlı kilo fazlası, ağrılı bir beden, kenetlenmiş dişler, fazlasıyla kasılmış çene ve üst bacak kaslarından muzdaribim. 

Ara ara diyet ve spora başlama denemelerim oluyor ancak çok uzun sürmüyor. Eylül ortalarında (yeni yaşla beraber) böyle geldi diye böyle gidecek değil ya dedim. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle nöral terapi, akapunktur, hacamat uygulayan bir tıp doktoruna gidip gelmeye başladım. Arada yoğunluk nedeniyle aksattığım haftalar olsa da devam ediyorum. 

İlk akapunktur seansım çok dinlendiriciydi. Ardından gelen ağrılıydı. Dün yine çok gevşediğim bir seans yaşadım. Gözlerimi kapattım. Üstümde ince bir battaniye, loş bir ortamda 50 dakika uzandım. Zihnimin geleceğe ve geçmişe atlamamasına özendim. Dikkatim nefesimde. Ara ara gözlerimin önünde mor ışıklar, figürler... Oh gevşedim ki ne gevşemek... 

Üzerine hayatımda ilk kez hacamat yaptırdım. İşte o çok tuhaf bir deneyimdi. Kürek kemiklerimin arasından belime kadar olan bölgede sayısız yeri bir kupanın içine hapsetti doktor. Kupanın tepesindeki deliğe kriko gibi bir anahtarı yerleştirdi ve döndürdü. O döndürdükçe kıtaların birbirini sıkıştırıp tepecikleri oluşturması gibi cildimde kum tepecikleri oluştu. Sonradan fotoğrafını gösterdi bana. Bir fanusun içinde yüzeyden kabarık tenim üzerinde enine mor çizgiler... Sırayla her birini serbest bırakıp çizgilerin üzerine bistüri ucuyla çizikler attı ve yeniden vakumladı. Çizik yerlerden kirli, toksin yükü olan kan aktı. Gerçekten tuhaf bir işlemdi. Çok ağrılı ya da acılı bir işlem değil ama tuhaf olduğu kesin. Doktorum kışa ve yaza girerken yapılmasını önerdi. Şimdilik ne akapunkturun ne de hacamatın bedenimde herhangi belirgin değişimini hissetmiyorum. Ama sağlığım için düzenli olarak bir hekimi ziyaret ediyorum. Üstelik bunu yapmak için merkezden bir ilçeye gidiyorum. Yol aşağı yukarı bir saat sürüyor. Büyük şehirler için ehemmiyeti olmayan bir süre ama burada küçük bir şehirde yaşarken o bir saati arabada geçirmek rutinimin kesinlikle dışında. Ve bu aralar fark ediyorum ki rutinim dışında bir şeyleri yapmak için zaman ve alan yaratmak beni epeyce zorluyor. Örneğin göz muayenesine gitmek, arabayı servise götürmek, kediyi veterinere götürmek vb. Hayatımda ancak rutin sorumluluklara yer var. Bu kadarının elimden geldiği bir dönemden geçiyorum uzunca bir süredir. Yeniyi içeri almak hayli güç. Özellikle de bir defalığına değil de haftalık tekrarlayan periyodlarla olacaksa. Not almak, kendine vazife listesi yapmak işe yarayabiliyor böyle durumlarda. 

Ben de buradan yürüyeyim dedim. Evdeki beyaz tahtayı salona kurdum. Ev işi, sağlık, sosyal aktiviteler olmak üzere üç başlık altında her biri en fazla beş olacak şekilde maddeledim. Bugün cumartesi listede yapılmayan üç şey var: kütüphaneye kitapları iade etmek, kızımın nevresimini değiştirmek ve Sani'yi veterinere götürmek. An itibariyla son madde gerçekleşemeyecek ancak nevresim ve kitapları iade etmek için önümde nereden baksan 24 saatten fazla zaman var. Başlangıç için iyi bir performans.  

Bugün aletli pilatese de başladım. Evinde bireysel ders veren arkadaşıma önerilen bu değil biliyorum ama benim kaynaklarım ancak haftada bir gelmeye yeterli dedim. Amerikalılar'ın dediği gibi: better than nothing. Pazar günleri açık havada yürümek için kendime otuz dakika ayırmak da fiziksel egzersiz için ikinci kaynağım, stratejim olabilir pekala. Kararlı ama küçük adımlar, hiçbir şey yapmamaktan iyidir biliyorum. Atalarımız mermeri delen suyun gücü değil kararlılığıdır, derken yanılmış olamaz. Küçük ama kararlı adımlarla yola devam! 

Sen yapsan iyi olur ama yapmaya da çok üşeniyorum durumlarıyla nasıl başa çıkıyorsun? 


4 yorum:

  1. Ben de ajanda kullanmaya başladım. Hem kendimin hem de oğlumun takvimini takip etmek ancak böyle mümkün oluyor. Dijital takvimler çok sevimsiz geliyor bana. Elime kağıdı defteri alarak yazmak daha çok tatmin ediyor. Küçük şeylerle başlamak başlamanın en büyük adımı bence. Aynı sorunları ben de yaşıyorum. Her gün yürüyüşe çıkma kuralı koyuyorum kendime ama bir engel çıkıyor. Umarım yeni yılla birlikte daha disiplinli bir program koyarım kendime. Aslında her şey için gerekli olan en önemli şey motivasyon. O olmayınca istediğin kadar zamanın olsun yine de yapmıyorsun. Yeni kararlar almayı çok seviyorum. Aralık kararların ayı olsun. Bakalım tam gaz nerelere varacağım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük de olsa sürdürülebilir adımlar kesinlikle işlevsel. Aralık hangi yeni kararlarla gelecek şimdiden merak ettim. Sevgiler...

      Sil
  2. Sadece C. Ceren'in bloğundaki alfabe postundan geldim ;) Benim 3 yıldır düzenli spor yapmama sebep, aniden aldığım 7 kilo. Spor salonuna yıllık üyelik yaptırıyorum ki beni zorlasın spora ama esasında spor bana teneffüs gibi geliyor. Kendime zaman ayırdığım, müzik ya da postcast lerle aynı zamanda da eğlendiğim bi mola gibi. Sonuçlarını aldıkça da daha da motive oldum/oluyorum. Bi şekil uyduruyorum illa o spor zamanını ayarlamayı, haftada en az 4 gün salondayım. Salon da eve 5 dakika yürüme mesafesinde olunca :)
    Dipnot olarak ekleyeyim, evde onlarca defter var değişik boylarda, ajanda ve not defteri ama bomboş neredeyse hepsi. Not almayı istiyor ama üşendiğimden hiç beceremiyorum.. Listeler, yapılacaklar hep aklımda, kabul yorucu ama böyle maalesef..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz Esen. Size iyi gelen bir yol bulmanız ve motive olmanız ne güzel. Hareketsizlik, durağanlık iyi bir şey değil. Bedeni çalıştırmak lazım.

      Sil