Üç dört gündür Galli yazar Carys Davies'in öyküleri eşlik ediyor bana.
Klişe olacak ama peş peşe okunabilecek öyküler değil bunlar. Hepsi demirden birer leblebi. Boğazınıza takılmadan, yırtarcasına geçmeden okuyup geçmek mümkün değil. Öyküler trajik ama asla melodrama yaslanmıyor. Hiçbir duygu sömürüne izin vermeden anlatıyor Davies derdini. Doğrudan, yalın, tüm duyulardan soyunmuş gibi sıralıyor cümlelerini. O, olanı olduğu gibi anlatırken okurda etkisi katlanarak an be an çoğalıyor.
Kısa kısa öyküler bunlar. Ama olay örgüsü, kurgu hiç de yabana atılır cinsten değil. Gücünü de en çok buradan alıyor galiba, olay örgüsünün sıradışılığından. Asla tahmin edemeyeceğiniz bir yatağı var öykülerin. Akarsu gibi kimi sakin, dingin akıyor, dibi berrak bir su gibi, kimi çağlıyor, köpürüyor. Kendinizi akan suya bırakıyor ve Davies'ın su akağına bıraktığı imgeleri, ayrıntıları bir bir topluyorsunuz. Şaşırtıcı sona vardığınızda geriye dönüyor, bunların hepisini nasıl da zerafetle, başarıyla metne yedirdiğini görüyorsunuz. Davies'in öyküleri özellikle öykü yazanlar için birer ders niteliğinde. Bazı öyküleri içime mıhlandı. Okurken başınızı çevirmek isteyeceğiniz türden bir trajedinin aslında nasıl da büyük bir lütfa dönüverdiği "Hawk Koyu'ndaki Mucize" öyküsü örneğin. Daha kötüsü ne olabilirdi sorusunu yöneltiyor size. Ve zihninizde çoğalıyor, bu coğrafyada bambaşka hikâyelerde karşılığını buluyor.
Sanki karlı bir dağın zirvesinde Davies, bir küçük kartopunu zirveden fırlatıyor, aşağı indikçe yeni ayrıntılar ve imgelerle büyüyor, büyüyor, yerelden yola çıkıyor, evrensel olanda değerini buluyor.
Özellikle tarihe merdiven indiren öykülere bayıldım. Davies, tarihi bir ânı, miti, inanılagelmiş bir söylenceyi seçip buradan bir hikâye doğurmakta çok mahir.
Her bir öyküyü doğuran "Peki ya" ile başlayan sorular geldi zihnime, kendiliğinden. Kendi olası sorularımı düşündüm.
"Sessizlik", "Commercial Yokuşu", "Bunny Clay'in Götürülüşü", "Hawk Koyu'ndaki Mucize" ve "Benimkinden Farklı Bir Kâbus" en sevdiklerim arasında.
Yüz Kitap'tan okuduğum her kitap, kitaplığımda ona özel ayrılan raflardaki diğer kitaplara iştahımı kabartıyor. Ama bazı kitaplar sırasını, zamanını bekliyor işte.
Kuytu
Carys Davies
Çeviren Yasemin Akbaş
Yüz Kitap
Öykü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder