Peter Brown’un yazıp
resimlendirdiği, Sevin Okyay’ın İngilizce aslından çevirdiği, Hep Kitap
etiketli “Meraklı Bahçe” ekoloji temalı
bir çocuk kitabı.
Kitabın ortaya çıkış
hikâyesini Peter Brown şöyle anlatıyor:
“Manhattan’ın batı yakasında
eski, yükseltilmiş bir demiryolu vardır, adı da Highline’dır (Yüksek Hat).
Trenleri onlarca yıl boyunca şehir sokaklarının çok yukarısından gümbürdeyerek
geçti ama 1980’de Highline kapatıldı ve unutuldu. İnsanlarla trenler işe
karışmayınca doğa da yeniden süsleme özgürlüğüne kavuştu. Yıllarla birlikte,
paslı raylar ve çakıllar yavaş yavaş yerlerini yabani çiçeklerle ağaçlara
bıraktı. Eğer bugün demiryoluna bakacak olursanız sokakların tepesinden ve
binaların arasından kavisler çizen yemyeşil bir bahçe görürsünüz.
Bir kaldırımdaki çatlaklardan
fışkıran otlardan ya da tuğla bir duvara tutunmuş bir altınbaşak otu
püskülünden tutun da terk edilmiş bir demiryolu boyunca dolanan bir çayıra
kadar, doğa en akla gelmeyecek yerlerde gelişip serpilebilir.
Bütün bunlar beni
meraklandırdı: Ya tüm şehir doğayla gerçekten işbirliği yapmaya karar verse
neler olurdu? O şehir nasıl değişirdi? Her şey nasıl başlardı?”
“Meraklı Bahçe” işte bu
sorunun cevabını arıyor.
Her şey beton, tuğla ve
çelikle örülü, herhangi bir bahçesi ya da yeşilliği olmayan, insanların evlerin
içine kapandığı gri ve kasvetli bir şehirde başlıyor. Liam kentin sıra dışı
sakinlerinden biri. Bu küçük oğlan, diğerlerinin aksine dışarıda zaman
geçirmeyi, yürümeyi seviyor. Bir gün terk edilmiş tren yolunun oralarda raylara
çıkan bir merdiven keşfediyor. Ne zamandır rayları yakından incelemek isteyen
Liam, karanlık merdivenleri çıkıyor. Göz alabildiğince uzanan raylar dışında
küçük bir alanda yabani bitkiler fark ediyor. Bitkilere yakından baktığında
ölmek üzere olduklarını görüyor ve yardım elini uzatıyor. Liam iyi bir bahçıvan
değil ama denemeye ve öğrenmeye devam ediyor. Bitkiler de bu ilgiden memnun.
Canlanıyorlar ve daha ötesini merak ediyorlar. İlk keşfe çıkan küçük yabani
otlar ve yosunlar oluyor. Diğer bitkiler de ardından…
Havalar soğuduğunda Liam
bahçesini ziyaret edemez hâle geliyor ama içindeki bahçıvanlık ateşi de
sönmüyor. Bu dönemi bahçıvanlık bilgilerini arttırarak, yeni aletler geçiriyor. Kış
bittiğinde bahçe bakımsız, bitkiler perişan… Ama güneşin ve Liam’ın yakın
ilgisi sayesinde bahçe kısa sürede canlanıyor ve şehrin geri kalanını keşfe
çıkıp yayılıyor. Bitkilerin istilası, şehrin güzelleşmesini, insanların
dışarıda daha çok zaman geçirmesini ve yeni bahçıvanların ortaya çıkmasını
sağlıyor.
“Meraklı Bahçe” bize kent
içinde, sınırlı toprağa sahip olduğumuzda bile bahçecilik yapabileceğimizi
gösteren, çocukları bahçıvanlık yapmaya teşvik eden özel bir kitap. Çocukların
bu konuya ilgisini çekebilmek şart çünkü insan nüfusunun büyük çoğunluğu
kentlerde, beton, tuğla ve çelikle örülü evlerin içinde yaşıyor. Gıda ile
ilişkileri tüketmekten ibaret. Çocuklar gıdanın sofralara gelene kadar geçirdiği
yolculuktan bihaber yetişiyor. Manavlarda, marketlerde her mevsim, her ürünün
bulunması hem mevsimsel döngüyü takip edememelerine hem de hasat edilene kadar
verilen emeğin göz ardı edilmesine yol açıyor. Bu da bilinçsiz tüketim
alışkanlıklarına, gıda israfına yol açıyor. Çocukların bu konudaki
farkındalıklarını arttırmak için şehirlerin ve şehirlilerin tüketici konumundan
çıkıp sınırlı da olsa üretici konumuna geçmesinin gerekliliğine inanıyorum.
Sayısı giderek artan hobi bahçeleri,
balkon bahçeciliği örnekleri, dikey saksılarla dar alanlarda dahi ürün
yetiştirmenin mümkün olması bize şehirde de yapabileceğimiz şeyler olduğunu
gösteriyor. Siz de bir yerden başlayın. Çocuklarınızın ilgisini hazır
bahçıvanlığa çekmişken doymak için olmasa bile bir yerli tohumu çoğaltmak, onun
hamiliğini yapmak için üretin.
Meraklı Bahçe
Yazan ve resimleyen Peter
Brown
Çeviren Sevin Okyay
Hep Kitap
Çocuk Kitapları
* Bu yazı 7/2018 tarihinde Yeşil Gazete'de Çocuklar İçin Yeşil Kitaplar köşesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder