31 Mayıs 2024 Cuma

Haydi yazmaya


Hep söylerim. Yazmak, tek başına yapılan bir faaliyet. Bununla beraber her yazarın bir müttefiğe ihtiyacı var. Birlikte okuyup yazacağın, yazmak üzerine düşüneceğin, taslaklarını paylaşabileceğin, sana yorumda bulunabilecek arkadaşların varlığı, onlarla dirsek teması şahane şey. Benim de böyle bir arkadaşım var. Gizem'le pandemi döneminde daha yoğun bir araya geliyorduk. Dışarıda ağır akan hayat, ev içlerine hapsedilmeler, kaygı, vesvese bu çevrimiçi buluşmaları çok olağan hâle getirmişti. Hatırlayın. Bu dönemi verimli geçirenler, bence kendilerine çevrimiçi gruplar bulup orada nefes alıp verenler oldu bence. Biz de kendi çapımızda okur yazarlık buluşmaları yürüttük anlayacağınız. Öyküler okuduk, tartıştık, kendi yazdıklarımızı birbirimizle paylaştık. En önemlisi virüs yükünü unutup birkaç saatliğine hoşça vakit geçirdik. Zaman geçti. Araya hayat girdi. Buluşmalar seyreldi. Yeniden bir rutin oluşturmaya başlıyoruz. Küçük küçük karalamalar, yazı alıştırmaları...

Bir tetikleyici belirlemek ve yazmaya başlamak, hemen oracıkta, hiç aklında yokken bir taslak çıkarmak... Düşünsen peşi sıra diyemeyeceğin kelimelerin zincirden boşanırcasına hizalanması... Küçük, keyifli şeyler en nihayetinde. 

Geçen hafta yaptığımız bir alıştırmayı paylaşayım. Belki denemek isteyeniniz çıkar. Öneri Gülayşe Koçak'ın Yaratıcı Yazarlık kitabından. Efendim alıştırma şu. Yüzünü buruşturmadan, izmariti dünyanın en leziz şeyiymiş gibi yazıyorsun. Önyargılardan sıyrılıp düşünen zihni atlatmanın eğlenceli bir yolu. Denemesi bedava. Haydi yazmaya! 

2 yorum: