Albümü yerine geri koyacaktım ki içinde dişler olan naylon torbayı görüyorum. Dişlerle dolu kocaman, saydam bir torba. İlk ve son işimden bir anı...
"Sana güzel bir haberim var," dedi Epsilon daha yeni evlendiğimiz sıralarda bir gün. "Emekliye mi ayrılıyorsun?" dedim. "Hayır, daha yeni başladım çalışmaya," dedi Epsilon. İstatistik Bürosu'nun kapısından içeri daha yeni girmişti. Şefinin yanında benim için temizlik işi bulduğuydu vereceği haber. Biraz dışarı çıkıp insanların arasına karışmak güzel olmaz mıydı benim için? "Ama ben insanların arasında olmaktan hoşlanmıyorum," dedim, "yalnızca seninle birlikte olmaktan hoşlanıyorum." "Evet, orası kesin," dedi Epsilon. "Kendini çok özel hissedebilirsin," dedim. Ne yazık ki Epsilon şimdiden işi kabul etmişti benim için. Ben temizlik yaparken nasıl olsa evde kimse olmayacağı kaygılanmama da gerek olmadığını düşünüyordu. O kadar kendinden hoşnut bir şekilde gülümsüyordu ki akıl yürütmesindeki mantık kopukluğunu ona göstermemeyi seçtim, çünkü evlilikte kimi zamanlar sessiz kalması gerekir. Yalnızca almak değil vermek de gerekir.
Temizlik bittikten sonra dolapların, çekmecelerin içlerini kurcalamayacak kadar güçlü bir karakterim yoktu benim. Bulduğum ilk ilginç şey bir puro kutusuna benziyordu ama kapağını açtığımda çok şaşırdım, çünkü kutu bir sürü dişle doluydu, saymaya çalıştım ama bitiremedim. Süt dişleri, azı dişleri, dolgulu ve dolgusuz dişler, altın dişler, yirmi yaş dişleri. Ağzı diş dolu insanları hep kıskanmışımdır, çünkü dişçiye gitmeyi hiç başaramadım, dilimi ne yapacağımı bilemezdim herhalde. Dişlerim çok erken yaşta sallanıp dökülmeye başlamışlardı. Daha gençliğimde ağzımdaki boşlukları hissederdim ve bugün bile salatalık yediğimde yamru yumru diş izlerimi görünce dişlerimin duruşundan kaygıya düşerim. Kıskançlığım diş koleksiyonunu eve götürmeme neden olmuştu. Evde dişleri bir naylon torbaya koydum, er ya da geç onlara ihtiyacım olacağını hissediyordum içimde. Torbayı vestiyerin en altına koydum ki Epsilon bulamasın; çünkü Epsilon albümle hiç ilgilenmezdi. "Şimdiyi yaşamalıyız Mathea," der her zaman.
Yazan Kjersti Skomsvold
Çeviren Deniz Canefe
Jaguar Kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder