1 Nisan 2023 Cumartesi

Geriye Dönecek Evi Kalmayanların Hikâyesi *

 

Şili, yeryüzündeki depremlerin % 81’inin gerçekleştiği Pasifik Ateş Çemberi içinde yer alan, doğuda And Dağları ile batıda Büyük Okyanus arasına sıkışmış, ince, uzun bir şerite yerleşmiş, sık sık sallanan bir ülke, tıpkı Türkiye gibi.

İki ülkenin benzerliği sismik hareketlerle sınırlı değil. 1960’lı ve 70’li yıllarda siyasî kutuplaşmanın ve karmaşanın yoğun yaşanması,  Salvador Allende’nin kurduğu sol hükümetin 1973 askeri darbesiyle devrilmesi ve ardından yaşanan insan hakları ihlalleri, bize fazlasıyla aşina. Resmi rakamlara göre dikta rejimi döneminde 40 bini aşkın kişi, insan hakları ihlaline uğradı. Üç binden fazla ölü ve kayıptan sorumlu olan Augusto Pinochet’nin sağ askeri diktatörlüğü onlarca yıl sürdü. Şili, 1988 yılında yapılan referandumun ardından 1990 yılında sivilleşebildi. Şilili sanatçılar, yazarlar yapıtlarında askeri darbeye, dikta rejimi sırasında yaşanan hak ihlallerine, kayıplara, ölümlere sıklıkla değindi. Çağdaş Şili Edebiyatı’nın en önemli temsilcilerinden Alejandro Zambra da bu yazarlardan birisidir.

Askeri darbeden birkaç yıl sonra dünyaya gelen Zambra, hemen her yapıtında diktatörlük dönemini konu eder. Kahramanları çoğunlukla yazma eylemiyle yakından ilgili, ya yazar ya da edebiyat öğrenimi görmüş kimselerdir. Çocuklukları sessizliğin ve korkunun hâkim olduğu Pinochet döneminde geçmiştir. Büyükler ölürken, öldürürken ya da korkuyla sus pus otururken onlara düşen bir kenarda oturup resim yapmak, okula gidip okuma yazma öğrenmek, oyun oynamaktır. Çocuklukları süresince adını koyamadıkları hüzünlere, derin acılara, suspus olma hâline tanıklık etmişlerdir. Aileler arasındaki kutuplaşma onlara sirayet etmez. Kurbanların ve apolitik ailelerin çocukları arkadaştır ama büyükleri birbiriyle arkadaşlık etmekten, birbirine güvenmekten alıkoyan siyasî koşullar mevcuttur ve bireyleri derinden etkileyen, onlar arasında keskin yarıklara yol açan fay hatları gibi hareket etmektedir. Bu sebeple sevilen romanlarından biri olan “Eve Dönmenin Yolları”nda depremi anlatının merkezine oturtarak onu gerçekte yaşanan bir felaket olmanın yanı sıra toplumsal yarılmanın metaforu olarak kullanması şaşırtıcı değildir.

“Yardımcı Roller” adlı ilk bölüm, 5 Mart 1985 Santiago depreminde dokuz yaşlarında olan anlatıcının deprem gecesini hatırlamasıyla açılır. Bir duvarı, bir sıra çalılığı paylaştığı halde ülkenin geneline hâkim korku ve kuşku atmosferi nedeniyle birbirlerine yabancılaşan komşuların sokağa fırladığı o gece, anlatıcı, bekâr komşusu Raul’ün yeğeni Claudia ile tanışır. Claudia ile anlatıcının yolları bir süre sonra yeniden kesişir. Claudia birlikte yaşamadığı dayısını takip etmekle görevlendirdiği anlatıcı ile düzenli buluşarak rapor alır. Bölümün adının “Yardımcı Roller” olması sebepsiz değildir. Çünkü anlatıcı, Raul’ü neden izlediğini bilmez. İçten içe sezdiklerini ancak büyüyüp yetişkin olduğunda anlamlandırmakta, hafıza yoluyla açığa çıkardıkları üzerinden hem kişisel geçmişine hem de toplumsal geçmişe bakarak susmuş yetişkinler ile susturulmuş olanlar arasındaki farkı kavramaktadır. Onun, yazılmakta olan bir romanın kahramanı olduğunu ancak ikinci bölüme geçtiğimizde anlarız.

“Eve Dönmenin Yolları”, yazılmakta olan roman ve onu yazan yazarın yazma, yaratma eylemi üzerine düşünceleri, yazım esnasında yaşadıklarıyla akıp gider. Böylece romanın içindeki romanın içinde anlatılanlar, geriye dönecek evi kalmayanların hikâyeleri, daha da vurucu bir hâl kazanır. Yazılmakta olan romanın taslağı, iyi olduğuna inandığımız hafızayı, güvenli bildiğimiz evlerimizi, üzerine sağlamca bastığımız zannettiğimiz zemini tartışmaya açar. Ve bize şu unutulmayacak cümleleri armağan eder:

“Eğer çıkarılması gereken bir ders varsa onu çıkaramadık. Şimdi düşünüyorum da zemine duyulan güveni kaybetmek iyi bir şey, her şeyin bir anda tepetaklak olabileceğini bilmek şart. Ama biz bütün olan bitenin ardından öylece her zamanki hayatımıza geri döndük.”

Düşünme sırası şimdi bizde. Her şeyin tepetaklak olduğu, hâlâ her anlamda sarsıldığımız bu günleri nasıl atlatacağız? İleride neyi farklı yapacağız?



Eve Dönmenin Yolları

Alejandro Zambra

Roman

Notos Kitap

Çeviri Çiğdem Öztürk

* Bu yazı TDBD'nin (TDB Dergi) 201. sayısında (Mart 2023) yayımlandı. 

 

4 yorum:

  1. Zambra'nın tarzını beğeniyorum...
    zemine duyulan güven duygusunun zedelenmesi her şeye farklı gözlerle bakabilme yetimizi geliştirebilmeli, dilerim öyle olur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah! Bir daha bu kadar tepetaklak olmayacağımız günlerin yakın olmasını, herkesin, özellikle de yetkililerin ders aldığını umuyorum..

      Sil
  2. Ne zor zamanlar, zor zamanları anlatmak da daha başka bir yetenek olsa gerek... Okusam çok şey katacağına eminim, o yüzden not aldım <3

    YanıtlaSil
  3. Doğrudan yıkıcı bir depremin altında kalanların hikâyesi değil. Yazıda da değindiğim gibi apolitik bir ailenin çocuğunun yazarak geçmişi hatırlaması, yeniden inşa edip anlama çabası daha çok. Umarım seversin ve okuduğuna değdiğini düşünürsün. :)

    YanıtlaSil