“Dil”
Diğer yazınsal türlerde olduğu gibi öykünün de genel geçer kuralları yok. Ancak tüm iyi öykülerin mutlaka belli başlı özellikleri var. Bunların başında “dil” gelir. İyi öykülerin en önemli özelliği dil başarılarıdır.
“Tavır, duruş, teklif”
İyi öykülerin aynı zamanda bir tavrı, bir duruşu, bir teklifi, sunumu, tercihi vardır. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün/metnin bir anlamı olamaz.
“Atmosfer”
İyi öykülerde, dille, anlatımla, kurguyla, atmosferle bir güzellik yaratılır. Öykü ister gerçek ister fantastik/gerçeküstü öğelere yaslansın, ister lirik ister dramatik olsun, gerek duyduğu yegâne şey, her tercihin gereklerine uygun “atmosfer”in varlığı ve kendi içinde tutarlılığıdır.
“Tek etki”
İyi öyküde odaklaşma ve tek etki yaratma gerçekleştirilmiştir. Öykücü tek bir “merkezi nokta” tespit eder ve öyküsünü ona göre kurgular. Artık öyküye giren her şey o merkezi noktayı sağlamlaştırmak, güçlendirmek ve açığa çıkarmak için kullanılır.
“Ayrıntı/yoğunluk”
İyi öyküler, öncelikle “ayrıntı”nın gücünden yararlanır. Ayrıntı önemlidir, zira öykü aslında bir ayrıntı sanatıdır. İyi öyküler bir olayı, durumu, küçük bir ayrıntıyla bütün bir hayatı özetleyen, temsil eden bütünlüğe ulaştırır.
“Azaltma/rafineleşme”
Kuşkusuz hayatın özünü damıtmaktır öykü. Hayatı tanımlayacak o ayrıntı, o seçim ne kadar yerindeyse öykü de o kadar başarılı olur. Çünkü öykü biraz da ayrıntı, rafineleşme sanatıdır ve sıkıştırılmış bir cevher gibi parlar.
“Biçim/yenilik”
Bir kurmaca değerini, yalnızca konunun iyi seçilişinden değil, iyi bir biçimde sunuluşundan, biçimlenişinden alır. Yeni teknik, olayları yeni bir bakış açısından kavrayıştır. Bir anlamda kişiseldir ve devrede olan yaratıcı kişiliktir.
“Zenginleştirme-çoğaltma”
İyi öykünün çoğaltmaya, zenginleşmeye uygun bir yapısı vardır. Çünkü öykü formunu benimseyen bir yazarın “yapması” gereken şey, sadece hayatı yansıtmak değil, onu çoğaltmak, üretmek olmalıdır.
“Zamanın dili”
İyi öyküler, her dönemde, hayatın akışı, anlamı ve ritmi üzerine söz alır. Bulunduğu coğrafyanın dili, gerçekliği ve koşulları içerisinde değişmez duyguları, o çağın, o anlayışın verileriyle yeniden, yeniden üretir.
Buraya kadar saydıklarımız, öykünün kuralları değil, iyi bir öyküden çıkarabildiğimiz anlamlı, temel belirlemelerdir. Dil başarısı, anlatıma denk düşen atmosfer, tek etki, ayrıntının gücünden yararlanmak, hakikatin “yeni dili”ni bulmak, azaltma/rafineleşme, duruş, yenilik, çoğaltmaya uygun yapı iyi öykülerin ortak özellikleridir.
NECİP TOSUN
NECİP TOSUN
elinize sağlık güzel bir blog, güzel bir paylaşım.
YanıtlaSil