7 Aralık 2020 Pazartesi

2020 Edebiyat Soruşturması

Onur Çalı'nın yönettiği Parşömen Sanal Fanzin'de yayımlanan çok katılımlı 2020 Edebiyat Soruşturması için verdiğim cevaplar. 

Yıl içinde yayımlanan ve beğenerek okuduğunuz ama yeterli ilgiyi görmediğini düşündüğünüz kurgu kitap ya da kitapları (telif ya da çeviri), beğenme nedenlerinizden de kısaca bahsederek bizimle paylaşır mısınız?

Pandemiyle beraber gelen içine kapanma, herkes gibi beni de etkiledi. 2020’yi yeni kitaplar edinmekten ziyade var olan kitaplarıma yönelerek, onların içinden ilk kez/yeniden okumalar yaparak geçirdim. Dolayısıyla 2020 yılında yayımlanan kitaplardan ziyade, bu yıl okumaktan memnuniyet duyduğum kitaplardan oluşacak listem.

Fındık Kabuğu, Algernon’a Çiçekler,Gecegezen Kızlar, Asılı Dağ’ın Kahini,  Böcek Çocuk gerçek olayların, tarihten ve mitolojiden kesitlerin, masalların, klasiklerin yeniden yazımı üzerine düşünmeme olanak sağladığı için okumaktan hoşnut olduğum kitaplar arasında.

Size göre 2020 yılının önemli edebiyat olayları nelerdi?

2020 yılı her anlamda zor geçti. Pandemiyle beraber keskin bir duraklama süreci başladı. Yayımı planlanan kitapların basımının ertelendiği, okura ulaşmanın daha da zorlaştığı, kitap fuarlarının, edebiyat etkinliklerinin iptal edildiği, kültürel faaliyetlerin durduğu sürecin ardından söyleşiler, uluslararası yazarların katılımıyla gerçekleşen edebiyat festivalleri, atölyeler çevrimiçine dönerek okurlara ve yazarlara nefes aldırdı.  Mesafe, sağlık, yoğunluk gibi pek çok nedenle fiziksel olarak bir araya gelemeyecek insanları aynı ekranda toplayabilmek, özellikle benim gibi edebiyatın taşrasında yaşayanlar için kıymetli.

Dikkate değer bulduğum bir diğer oluşum iseekoloji alanında üretim yapan Ekofil Yayınları.Alternatif bir yayına hazırlama ve dağıtım modeli oluşturan yayınevinin, yaz aylarında, topluluk desteğiyle üçüncü kitaplarını yayımladı.

Edebiyat ortamımıza baktığınızda ne gibi sorunlar, eksiklikler ve sıkıntılar görüyorsunuz?

Malum, elimizde sosyal medya gibi bir imkân var, artık. Yayınevleri ve varsa yazarı temsil eden ajans tarafından yürütülmesi beklenen tanıtım faaliyetlerinin yazarın bizzat yapması gereken bir işmiş gibi algılanması, her an ürünlerini ve hayata nereden baktığını duyurma çabasını giderek daha tuhaf ve yorucu buluyorum.

Okura, kitabı okumadan hazırlandığı düşüncesi veren, arka kapak ve künye bilgisinin ötesine geçmeyen tanıtım yazıları ve söyleşilerin giderek artması, hamarat ev hanımı misali arkadaşının yeni yayımlanan kitabına dair hem tanıttım, hem söyleştim yazıları da yine tuhaf bulduklarım arasında.

Bunların arasından sıyrılan ortak düşünme ve üretme eylemini esas alan her türlü girişimi, çabayı değerli buluyor, özlemini çekiyorum çünkü her yazarın bir müttefiğe ihtiyacı olduğuna yürekten inanıyorum.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder