Deniz haftaya ilkokuldan mezun oluyor. Yürüyerek okula gitme, onu okula bıraktıktan sonra kordonda biraz gezinme ve çay bahçesine oturma faslı yakında bitecek. Pandemiyle yitirdiğimiz bu rutin, 1,5 yıldır kesintiye uğramıştı. Tam kapanmanın ardından havaların ısınması, kafelerin açılmasıyla kısmen yeniden başladı. Haftanın iki günü onu okula bıraktıktan sonra yeniden oturuyorum o çok sevdiğim çay bahçesine; diğer pek çok kentli gibi. Her şey bir yanıyla aynı gibi ama çok da farklı. Girişte hes kodu okutup ancak masaya oturunca maskeyi çene altına indirdiğimiz tuhaf günler içinde bir dönemin bitip yepyeni, neye benzeyeceğini bilmediğim bir dönemin önümde uzandığını bilmek biraz hüzünlü. Deniz normal bir mezuniyet süreci geçiremediği için hayal kırıklığı içindeyim. Arkadaşlarıyla layığıyla vedalaşamadığı için...
Okulda dersler bitti, tekrar ve oyun ağırlıklı yüz yüze eğitime iki gün devam ediyor. Bunu bir tür vedalaşma olarak gördüğüm için gitmesini destekliyorum. O da halinden memnun görünüyor. On altı kişilik gruptan yalnızca dört, beş kişinin gelmesini bir tür haksızlık olarak görüyorum, çocuklara yapılan koca bir haksızlık... Bir ülkede okulların açık tutulmasından daha mühim ne olabilir diye bangır bangır bağırıyor içim. Sürecin bu kadar kötü yönetilmesi, aşılanmanın gecikmesi, çocukların bir arada olma fırsatını yitirmesi acı veriyor, kızgınlık uyandırıyor. Neşeli ilk okul günleri 2,5 yıl sürdü ve bitiyor, geride hiçbir şeyin telafi edemeyeceği koca bir boşluk yaratarak.
Eylül ayında toplumun büyük kesiminin çift doz aşılanmasının tamamlanmasını, okulların açılacağını ummak dışında bir şey gelmiyor elden. Bu süreci tamamen arkamızda bırakmayı, ortaokul günlerinin keyifli geçmesini, yepyeni dostlukların, becerilerin gelişmesini, serpilmesini umuyorum. Ve o şahane bahçenin tadını çıkarabilmeyi. Ortaokul için okul ararken Deniz'in tek beklentisi beşten fazla ağaç olmasıydı. İlkokul bahçesinde güvenlik gerekçesiyle ağaçların budanması onu epey kızdırmış, emekli olup ayrılan okul müdürünü özlemle anmıştı. O olsaydı, ağaçların kesilmeyeceğinden adı gibi emindi. Sayamayacağı kadar ağaçla dolu bir kampüs bekliyor onu, arkadaşlarıyla koşturup oynayacağı, yemekhaneden aldıkları meyveleri ağaçların altında dişleyecekleri, sohbet edecekleri... Eskiye veda edip yeniye yer açma zamanı şimdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder