Neyse ayarladım işi gücü. Yarın güneş almaya çıkacağım. Çocukların sınavları başladı. Bugün matematik sınavı var. Pazartesiye kadar mola. Kutlamaya değer bir gün. Kızları okuldan alıp sahile gideceğiz işte. Top oynayıp koşturacağız ortalıkta. İlkokullara çıkan ikindi kahvaltısında gözleri kalmış. Pişi yapamam ama mozaik pasta çantada keklik. Kendime de kot almalıyım, kadifelerden kurtulup. Yapacak iş çok. Mevsim geçişleri kolay değil. Uyumlanmak çaba istiyor. Gözlerimin kızartısı, seri hapşuruklar da azaldı. Bu yıl da yırttım galiba bahar alerjisi denen illetten.
Köye gidip leylek mi görelim, sahilde zaman mı geçirelim ikilemini çözdü Deniz. Mart devrilince 1 Nisan günü marteniçkaları çıkarıp çiçeklenmiş ağaca iliştirmek caizmiş meğer. Çiçeklenmiş ağaç bulmaya kaldı iş. Şehirde hâlâ rastlıyoruz. Nesli tükenmedi daha. Buluruz elbet. Koskoca sahil. Olmadı apartmanın bahçesi var. Yan binadaki erik de pek heybetli. Sabah sarktım pencereden. Kızın arkasından bakıyorum. O tarafta çiçekli ağaç yok. İki binanın arasına sıkışmış fıstık çamı anca. Çocuklar da bahara uyuyor bu ara. Huyları pek terelelli. "Benimle hiç kibar konuşmuyorsun anne," dedi biri. Dinlemek istediğimden değil. Kulak misafirliği. Annenin sesi alçak, çocuk ısrarcı. Çocuklara karşı kibar olmak gerek. En kolay onlara karşı nezaketimizi yitiriyoruz nedense. Bir de kendimize. Akılda tutayım bunu. Lazım olur.
Dün editörüm aradı. Öykülerimden birinde geçen bir hayvanın adını sordu. Akşam telaşı içindeydik ikimiz de. Neydi o, orni, bir hayvan vardı, dedi. "Ornitorenk mi?" derken yanıt bulundu. Ben yazmadım, dedim. Ben bu kelimeyi ilk kez senin öykünde duydum, Yemin ederim ama ispatlayamam, dedi. Gülüştük. Yazmadığıma eminim ama ısrar etmedim. Editörleri kırmamak gerek. Onlar da gün ışığı görmeden çalışıyor. Ornitorenk ismini duymuşluğum var ama neye benzediğini kat'a bilmiyordum. Evdekilere sordum. Ornitorenk nasıl bir hayvan diye. Hemen bildiler. Gogıl sağolsun eksikleri söyledi. Sürüngenden memeliye geçişin ilk örneklerinden sevimli bir hayvanmış. Yavruları yumurtadan çıkıyor, ama memeli. Meme ucu da yok allah sizi inandırsın ama süt veriyor. Yavrular meme derisinden akan kesintisiz sütü yalayarak karınlarını doyuruyor. Memelilere göre vücut sıcaklığı yaklaşık yedi derece düşük. Gaga gibi görünen bir ağzı, kunduz gibi bir kuyruğu var. İyi bir de yüzücü. Tek delikliler diye anılmasının sebebi cinsel organ, idrar yolu ve boşaltım sistemi kloak denen tek bir delikte toplanması. Fen, matematik mezunu olup diş hekimliği eğitimi almama rağmen biyoloji bilgim eksikli gedikli. Canlıların hayatta kalmak, yaşadıkları doğaya uyum sağlamak için gösterdikleri çaba muhteşem. Kıssadan hisse de lazım bunca kelimenin ardına. Karanlığı bilimle fethetmek için "Evrim Ağacı" izleyin. Hisseyse hisse işte!
* Bu şahane görseli şuradan aldım.
Zamanı var daha ama neşeli bir Hıdırellez şarkısı çekti canım. Sizden de esirgemeyeyim.
Ay iyi ki yazmışsın bak ben de mart bitti leylek göremedim derdindeyim, demek yarın çıkartıp asacağız marteniçkalarımızı.. Tamamdır :)
YanıtlaSilTürkiye'de rahatsınız burada çoğu gün gri, dolayısıyla D vitamini almamız gerekiyor dışarıdan, yüzlerimiz hortlak gibi.. Özledim baharı, yazı....
Cümleten asıyoruz leyleği göremeyenler. Dilekler 1 Nisan şakasına heba olmaz umarım :) Çiçeklenmediyse ağaçlar oralarda, bir köprünün üzerinden akan suya da bırakabilirsiniz.
SilGüneş özletti kendini gerçekten. Biz kavuştuk gibi bahara. Darısı başınıza.