Ayın son günü geldi çattı. Bahar rehaveti, iş yoğunluğu, kafa doluluğu derken son 24 saatin içine üç yazı yazmak farz oldu. Yüzlerce eski taslağın içinden işe yarar bir şey bulur muyum diye baktım ama bulamadım. Çoğu öykü taslakları. Fikir hâli, kullanabileceklerime dair notlar, birinci taslak, ikinci taslak, son hâli derken uzayıp giden sayfalar...
Uzunca bir süredir yeni öykü yazmadım. Özlemedim değil ama biraz dinlenmeye, başka şeylerle meşgul olmaya ihtiyacım var. Ay başında üç günlüğüne toplantı için Samsun'a gideceğim. Rutinden uzaklaşmak, bakış açısını değiştirmek iyi gelecektir. Yarın yoğun bir gün olacak. Şimdiden bavulu topladım. Baktım otelde kapalı havuz da var. Sahil de yakın. Mayoyu da attım valizin içine. Belli mi olur. Yüzme imkânı varsa kaçırmamalı.
İnsanı toprak ve sudan yarattığı rivayet olur tanrının. Ondan mütevellit su da rahatlatır bizi, toprak da. Bir hekim arkadaşım muayenehanede çalışırken ne zaman canı sıkılsa, bizim meslekte can sıkacak, üzecek hastalarla, olaylarla karşılaşılır, kendisini saksının önünde bulduğunu, toprağını karıştırdığını söylemişti. Şimdi emekliliğinde ekmeye, biçmeye, birbirinden güzel çiçekler yetiştirmeye devam ediyor. Yeşil salon bitkilerinden ziyade balkonda açan çiçekler seviyorum ben. O yüzden bahçıvanlığım yaz aylarıyla kısıtlı. Sardunyalar, papatyalar ekiyorum her sezon saksılara. Baharda pembe, kırmızı gülümsüyorlar bana. Yaz sıcakları başlayınca bahardaki körpelik, canlılık kalmıyor. O yüzden saksıdan toprağa, bahçeye geçme hayalim vardı son yıllarda.
Müstakil evlere yetişmek kolay değil. Merkezde kim kaybetmiş sen bulasın. Bir bahçe katı iş görür diyordum. Yeni taşınacağımız evin minyatür bahçesine o yüzden tav oldum zaten. Dezavantajları var elbette. Saydılar bana da. Kuzey dediler, bahçe katı ısınmaz, altı boş dediler, gürültü olur dediler, tependen aşağı çöp atarlar dediler. Hepsine omuz silktim. Penceremin önünde, göz hizamda açan güller, sarmaşıklar görmek istedim. Bir de çalışma masamı pencerenin önüne dayamak. Kendime ait odam var son beş yıldır ama duvara bakarak yazmak yetti. Biraz da gökyüzüne bakayım, çayıra, çimene, evine dönen koyuna, keçiye...
Bence de çok güzel olacak :) Çok uzun zamandır hep bahçeli evlerde yaşıyorum, kısa bir süre apartmana geçmiştim ama duvarlar ve o duvarlardan gelen komşu sesleri üstüme üstüme geldi.. Her sabah yaz kış bahçeme çıkarak başlıyorum günüme, çok fark ediyor o enerji tüm güne yayılıyor. Ufacık bir bahçe hem çok daha iyi kocaman bir bahçeden ;) İşi az keyfi çok, iyi taşınmalar dilerim..
YanıtlaSilNe güzel. Toprak iyi geliyor insana. Bizimki bahçe katı olduğu için balkondan çıkılan apartman bahçesinden bize ayrılmış bir parça. Vaat bu ama tam bitmeden ne olacağını kim bilebilir :)
Sil