"Nitekim deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş yine de oradadır."
Cevat Şakir Kabaağaçlı
Yukarıdaki görseli ve alıntıyı eleştirmen Hülya Soyşekerci'nin sosyal medya hesabında gördüm. Gördüğümden beri de için için sızlatıyor beni çünkü ben de son birkaç aydır bağrıma atılan taşı unutmaya, bende açtığı yaraları sarmaya çalışıyorum. Başarılı olduğumu söyleyemem. Hayal kırıklığı, üzüntü, sıkıntı, hoşnutsuzluk... ne ararsanız var. Ama bu çökkün ruh hâlinden bir an evvel çıkmak, hevesimi, merakımı çıkınıma atıp yola düşmek istiyorum çünkü bugün benim doğum günüm. O yüzden yeni yaşımın bu ilk saatlerinde müzmin derdimi didiklemek yerine yeni hayaller kurmayı tercih ediyorum çünkü sözle bir anlaşmamız var, çünkü söz büyü yaratır, ilham verir, adım attırır. Büyük değişimler peşinde değilim. Küçük ama somut, içimi ısıtacak, gülümsetecek şeyler yeter bana. Deniz'in okulu için üç, beş kitap toplamak, sınıf raflarını elden geçirmek, griye ve betona boğulmuş okul bahçesini süsleyen yükseltilmiş sebze yatakları, elleri toprağa ve tohuma değen çocuklar, bahçeye gölge veren çam ağaçlarına asılacak kuş yuvaları...
Dipnot:
Eylülün ilk blog yazısı, bu. Oysa her ayın 1'inde açılışı "Nasıl Yazar/Şair Oldum?" bölümüyle yapıyorum. Bir aksilik olmazsa ekim ayında kaldığı yerden devam edecek. Bir aylık molanın sebebi basit. Bunun planlamasını genellikle bir iki, hatta üç ay önceden yapıyorum. Eylül ayı yaklaşırken, yazmasını umduğum yazarın bir yakınıyla ilgili ani gelişen sağlık problemi, hastane süreci derken apar topar yeni bir isim aramak yerine, belki de zamanıdır artık diye düşündüm ve kendi yazı yolculuğumu anlatmaya koyuldum. Yazmak güzeldi ancak kendime yazar etiketi yapıştırıp bu başlık altında paylaşmaktan kaçınmak da kaçınılmazdı. Merak edenler buradan okuyabilir.
Dipklip:
Bir kez daha gün doğdu, yaş aldım. Dünyaya kazık çakmak için değil yalnızca kızıma daha uzun yıllar eşlik edebilmek için sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum kendime. Bu da kendime doğum günü videosu olsun.
Dipnot:
Eylülün ilk blog yazısı, bu. Oysa her ayın 1'inde açılışı "Nasıl Yazar/Şair Oldum?" bölümüyle yapıyorum. Bir aksilik olmazsa ekim ayında kaldığı yerden devam edecek. Bir aylık molanın sebebi basit. Bunun planlamasını genellikle bir iki, hatta üç ay önceden yapıyorum. Eylül ayı yaklaşırken, yazmasını umduğum yazarın bir yakınıyla ilgili ani gelişen sağlık problemi, hastane süreci derken apar topar yeni bir isim aramak yerine, belki de zamanıdır artık diye düşündüm ve kendi yazı yolculuğumu anlatmaya koyuldum. Yazmak güzeldi ancak kendime yazar etiketi yapıştırıp bu başlık altında paylaşmaktan kaçınmak da kaçınılmazdı. Merak edenler buradan okuyabilir.
Dipklip:
Bir kez daha gün doğdu, yaş aldım. Dünyaya kazık çakmak için değil yalnızca kızıma daha uzun yıllar eşlik edebilmek için sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum kendime. Bu da kendime doğum günü videosu olsun.
Ne güzelsin yine, her şeyini beğendiğim kız! Nice yaşlara, bağrında çiçekler olsun.
YanıtlaSilCanım Berat. Teşekkür ederim. Sevgiyle kal. :)
SilNice hevesli, içini kıpır kıpır edecek yaşların olsun Tuğbacım. Sevgiler
YanıtlaSilTeşekkür ederim Ebru'cuğum.
Sil