Ocak 25. Yeni yılın, ilk ayı da bitmek üzere. Eli kulağında. Yeni yıl süslemelerini kaldırmadık henüz. Kırmızı, yeşil, simli simli parıldıyor. Bu yılla ilgili öyle upuzun bir listem yoktu. (Listem şurada) Yeni yılın ilk 25 gününü yürümüşüz şunun şurasında. Yine de bir döküm yapabilir, ilk 25 gün itibarıyla rotada mıyım bakabilirim.
Hayal: Cem Şen'in İçsel Simya Derslerinin ikinci modülüne devam etmek. Zira ikinci modül stres üzerine.
Durum: Başlandı. İkinci ders bu cuma.
Hayal: Gürcistan'a gitmek. Batum'u (mümkünse Tiflis'i de) görmek. Gürcü şarabı içmek, leziz yemeklerini yemek, hırçın Karadeniz sahilinde yüzmek.
Durum: Yaz gelmedi. Deniz ısınmadı. Bir umudumuz var buna dair.
Hayal: Daha çok okumak, yazmak, okuduklarıma dair daha etkin notlar almak, yayımlanmak (en azından bir öykü, değerlendirme yazısı)
Durum: Ay başından beri bir kitap okudum. Okuma notumu da aldım, yazdım, blogta da paylaştım.
Mal Sayımı Erlend Loe
Doppler serisiyle Türkiye'de hatırı sayılır bir okur kitlesi olan Loe'nun ekim 2023'te yayımlanan bu yeni romanı için, yayınevi tıpkı Doppler ve Bildiğimiz Dünyanın Sonu gibi kült bir metine dönüşüyor, demeyi uygun bulmuş. Roman Norveç'te yayımlandıktan 10 yıl sonra dilimize çevrilmiş. Anlatı, kısa bir zaman diliminde geçiyor. İşler şair Nina Faber için çığırından çıkmadan hemen önce başlıyor. Durağan anlatı, kısa sürede ivme kazanıyor. Nina Faber, şaşırtıcı bir karakter. Yıllarını yazarak geçirmiş ama istediği çıkışı yakalayamamış. Yazmak yerine yapabilecekleri, bir potansiyel olarak belirmiyor geleceğinde. Hepsi kaçıp gitmiş birer fırsat. İşler onun gençliğindeki gibi yürümüyor artık. Tanıdığı eleştirmenlerin, editörlerin devri neredeyse kapanmış. Değişen edebiyat dünyasında adını duyurabilecek mi? Yoksa silinip gidecek mi? On yıllarca sonra çıkacak yeni şiir derlemesi Boğaziçi'ne bunca bel bağlaması bundan. İş bitti dedirtmemek istediği için, okurla yeniden buluşmak istediği için, hak ettiğine inandığı övgüleri işitmek için. Kitap hakkında yazılan eleştirilere katlanamayışı, adaleti kendi elleriyle tesis etme çabası, cüretkarlığı hep bundan. Hesapsız kitapsız atılan o ilk adımın ardından freni tutmayan kamyon gibi yokuş aşağı son sürat ineceğinden, kendi hayatını dümdüz edeceğinden habersiz. Roman, yaşlı bir kadının hikâyesini anlatmasıyla da istisna sayılabilir. Akıcı, okuması kolay bir kitap. Yine de bir Doppler değildi benim için. Bununla beraber karakterin pervasızlığı aklımdan hiç çıkmayacak. Bundan da eminim.
Okuma hedefim haftada bir kitaptı ancak ilk haftadan sonra elde var bir yarım öykü kitabı. Bir arkadaşım ev hediyesi olarak D&R'dan hediye çeki verdi. Kızımla paylaştık. İkişer kitap düştü okur başına. Onun okurluğu benimkini döver esasında ama ben de aldım payıma düşen kitabı. Bir "ara" hedef koyayım o zaman. Bu ay bitmeden bu iki yeni kitabın biri bitecek. Okuma notları blogta ve İnstagram'da paylaşılacak.
Hayal: Daha hareketli bir yaşam sürmek. Hareketten kastım fiziksel egzersiz, elbette. Onun dışında sorunun bir parçası olup hareketsiz kalmak yerine çözüm üreten, eyleme, harekete geçmeye hazır bir ben de hareketli yaşamın sınırları içinde sayılmalı.
Durum: Henüz anlamlı bir gelişme yok.
Hayal: En az bir konser, bir tiyatro oyununa gitmek.
Durum: AKM vardı da biz mi gitmedik :)
Hayal: Mesleki yeterliliğimi arttırmak üzere eğitimlere gitmek.
Durum: Temini en kolay başlık. Cumartesi dijital diş hekimliğine giriş mahiyetinde bir tam günlük eğitime katılacağım.
Hayal: Kızımla beraber yataklı trenle Sofya'ya gitmek. Gece boyu yanımızdaki atıştırmalıkları kemirmek, sohbet etmek, oyun oynamak (bir ergen ve ciddi bir anneyle ne kadar olursa artık)
Durum: Vizemizin süresi bitti. Yenisine başvuralım. Çıksın. Yıl içinde bir aralık yaparız elbette. Yurt dışı tren biletlerinin ille de uluslararası gişeden alınma zorunluluğu bir zorluk ama aşılmaz değil.
Hayal: Yeni arkadaşlar edinmek.
Durum: Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu'na seçildim. Seçimli genel kurulun ardından salı günü ilk toplantımızı yaptık. Birbirinden farklı beş kadın. Her birimizin güçlü özellikleri farklı. Bunları ortaya koyup birleştirdiğimizde güzel işler doğacaktır. Umutlu ve hevesliyim. Her koşulda gönüllülük esasıyla ortaya iş koymak, evde oturup homurdanmaktan, şikâyet etmekten, bir kurtarıcı gelmesini beklemekten, topluma çemkirmekten iyidir, yeğdir.
Hayal: Sanatçının Yolu, Dinleme Yolu, Bir Dilek Tut Hayatın Değişsin gibi rehber kitaplardan birini seçerek öngördüğü şekilde 8 haftalık, 10 haftalık vaadi, içeriği neyse onu uygulamak ve hasadını toplamak.
Durum: Dinleme Yolu'nu okuyarak uygulamaya niyetliydim. 1 Ocak sabahı bunun gereği olarak güne sabah sayfalarını yazarak başladım. Epeyce de sürdürdüm. 19 gün kadar. 20. gün işe erken gelmem gerekiyordu. Yazmaya zaman kalmadı. Ertesi gün yatılı misafir vardı. Kalktım ve içlerine karıştım. Laf lafı açtı. Kahvaltıyı dışarıda yapacaktık. Giyinip evden çıktık. Bir şeyi kaç gün sürdürdüğünün önemi yok. Bir gün bıraktığında ertesi gün geri dönmek çok daha büyük gayret istiyor. İki gün ara vermek ise ipleri neredeyse tamamen kopartıyor. Sabah sayfalarını yazmak dışında bir şey de yapmamıştım. Ne haftalık okuma ne de görevler. En başa dönüp yeniden başlasam iyi olacak. Hakkını vererek...
İşte böyle arkadaşım. Hayaller Paris gerçekler sanayi demiyor, bir durum dğerlendirmesinin ardından hayallerime, umutlarıma sımsıkı sarılıyor, yol alıyorum. Önümüzdeki aylarda ne istedim ne buldum güncellemesini paylaşmaya devam!
Sende durumlar nasıl? Yeni yılın ilk ayından murat ettiklerini buldun mu? Hayallerin için harekete geçmeye başladın mı? Yoksa gözünde büyütüp hepsini bir kenara mı attın? Hayallerin Paris'ti biliyorum ama ya gerçeklerin? Onlar ne alemde? Paylamak ister misin?
Yılın ilk ayı için diyeceğim; yorgunum dostlarım yorgunum yorgun. Sonunda çocukların tadilatı bitti ama biz de bittk. Evlerine taşıdık, zorunlu yerleri yerleştirdik ve baybay Ankara deyip Antalya'ya evimize kavuştuk. Lakin belim tutuldu, yetmedi masaüstü bilgisayar bozuldu, o da yetmedi boynumu örümcek ısırdı, höfff! Belim hala berbat olsa da ev biraz yerleşti neyse ki. Ay sonu doğum günüm umarım yeni yaşa her şey yolunda girerim :))))
YanıtlaSilBu arada Batum hayaliniz gerçek olur dilerim, biz yazın Rize'ye gittiğimizde günübirlik turla geçmiştik. Çok beğendik...
SilHay Allah. Aksilikler, yorgunluklar hep üst üste. Gelmiş geçmiş olsun. Yeni yaşa kadar ev de mis gibi olur, bel de doğrulur ☺️ Batum'u her giden methediyor. Kervana bu yıl ben de katılırım umarım.
SilKüçük de olsa adım atmak, durağan kalmaktan değerlidir. Yılın başındayız henüz ✌️ Seninkileri de merakla bekliyorum.
YanıtlaSil