31 Ocak 2024 Çarşamba

Ocak alfabem

Yeni yılın ilk ayı bitti. Dökümünü paylaşayım öyleyse. İşte ocak alfabem: 

Atatürk filminin ikincisini izledim. Kızımla beraber. Gözyaşlarımız pıt. Yaşamına dair ne az şey biliyormuşum, meğer. Utandım doğrusu. Bu ülkenin silkinip kendine gelmesi için Çanakkale cephesini, Kurtuluş savaşını ve yaşananlar iyi bilmesi kafi, içinden hamaseti çıkartarak tabi. 

Berlin dizisini izledim. Darphane soygunu öncesinde bilinmeyen bir zamanda geçen sekiz bölümlük dizi, Paris'te geçiyor. Soygun sonrası soruşturmaya Raquel ve Alicia da katılıyor. Al sana nostalji. 

Cem Şen ile İçsel Simya Dersleri'nin ikinci modülü başladı. Konumuz Stres ve Stres Yönetimi. 

Çimenlik Kalesi'nin kafesi güzel. Ancak eskiden biletsiz girebildiğimiz bahçeye geçiş kapalı. Oyun parkı da kalkmış. 

Dosyamı bir yayınevine yolladım. Ertesi gün, bir hafta içinde değerlendirme sonucunu size ileteceğiz yanıtı geldi. Bugün üçüncü gün. Gözlerim hep epostada. 

Ellerin çatlama mevsimi geldi, çattı. Kendime not. Krem sürmeyi unutma. 

Feri kaçıyor bazen gözlerimin. Yar bana dinlenme gerek. 

Gazozlarıyla ünlü bir kafe var burada. Çeşit çeşit gazoz. Denemeye değer. 

Halının canına okuyor bu kedi. Perdeleri rahat bıraksa bari. 

Isırma evladım. Annenin ayakları oyuncak değil. 

İnstagram'da karşıma çıktı. Bir tür dedektiflik oyunu. Çözülecek olay, ipuçları, şüpheliler... Bir oyun gecesi düzenleyip izleri sürmek, suçluyu bulmak keyif verebilir. 

John Banville'İn yeni romanı dikkatimi çekti. Gizli Konuklar. İrlanda ve İngiltere arasındaki tansiyonun dolaylı sonuçları, İngiliz Kraliyet ailesinin dünyeviliği üzerine eğlenceli bir polisiye diye tanımlanıyor roman. 

Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu'na seçildim. Tanışmanın ardından cuma günü ikinci toplantımız var.

Lambaya püf de. Yazıyı bitirdikten hemen sonra. 

Mercimek çorbası pişirmek benim için kolay iş. Mercimeği yıka, süz, patates, havuç, soğanı parçala, böl. Hepsini düdüklüye at. Piştikten sonra blendırdan geçir. İlk kez zor yolu seçtim geçenlerde. Kuru soğanı incecik rendeledim. Tereyağında kavurdum. Un ekledim. Biraz daha kavurdum. Sıcak su ekleyip topaklaşmayı giderince kırmızı mercimeği üzerine ilave ettim. Yumuşadıktan sonra tel çırpıcıyla pürüzsüz hale gelinceye kadar karıştırdım. 

Nar neden ağlar diye sordu kızım. Ağlayan nar, gülen ayva deyişinin onda uyandırdığışaşkınlığın ardından. Nar taneleri, göz yaşlarına benziyor ya, dedim. Teşbihte hata olmaz.

Ona kadar uyumak istiyorum. Bir pazar sabahı. Dilek kutumun sığlığı... 

Öpse, beni de, kediyi öptüğü kadar, daha ne isterim. 

Polonya'dan arkadaşım geldi. Evde bir bayram havası... Yaza kadar hasret gidermek, sohbet etmek iyi geldi. Yaşasın arkadaşlar. 

Rendeseverim ben. Bir soğanı ya da havucu rendelemek için mutfak robotu kullananlardan olmadım hiç. Ya sen? 

Sesli mesaj yolladığım bir arkadaşım var. İngiltere'de yaşıyor. Üç çocuğu var, biri epeyce küçük. Saat farkı da cabası. Birbirimize sesli mesaj yollayarak sohbet ediyoruz. Katedral öyküsünün kahramanları gibi. 

Şerife öğretmenim sesli mesaj yolladı. Bilgi almak için. Sesi kuşlar gibi cıvıltılı, sevgi dolu. 

Turist olmak istiyorum. Ne zaman? Nerede? Kiminle? Yanıtlanmamış kimi sorular. 

Uğruna emek verdiğimiz ne varsa, sonuçlarını topluyoruz, er ya da geç. Sen bu aralar neye emek veriyorsun en çok?

Üzüm yemeyi özledim. Kırmızı, yeşil...

Veya ile gelişiyor insan, limitlerini, sınırlarını veyalar genişletiyor. 

Yaşlanan bir şehir Çanakkale. Başka kentlere nazaran yaşlı nüfusu hayli yüksek. Apartmanların girişi, asansörlerin genişliği, kaldırımlar... Yaşlılar, bebekler ve engelliler için engelsiz şehirle yaratmak şart. 

Zeytin, peynir, ekmek insanlığın güzel buluşları... Ekmeğin içini yarıp yarıp doldurmam ondan. 

2 yorum:

  1. :) Ya çok seviyorum senin bu alfabelerini ben! G maddesi özellikle ilgimi çekti çünkü bu sene her ay yeni bir gazoz deneme maddem var mojo listemde :)) Ocak'ta aloeveralı gazoz denedim şahaneydi. Dişlere zarar biliyorum ama ayda yılda bir artık olsun o kadar değil mi?
    Ayyy dosyadan gelecek haberler beni bile heyecanlandırdı, haydi maşallah!
    Ben de robot sevmeyenlerdenim :)
    Benimle turist ol, hatta hakikaten ya ne oldu bizim Gürcistan hayalleri....? Dur sana özelden yazıcam ben! Başka bir şey geldi aklıma..
    En sevdiğim ve evde tek başıma olduğumda yaptığım benim de hep ekmek peynir zeytin bulabilirsem bulamazsam avokado buranın zeytini :))
    Şubat alfabesini iple çekiyorummmm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayda, yılda bir içmekten zarar gelmez. Diş hekimlerinin de eve para götürmesi lazım hem :)) Gürcistan konusunu yüz yüze planlamalıyız bence :))

      Sil