21 Haziran 2024 Cuma

Haziran alfabesi

"Anne biraz neşeli olmayı deneyemez misin?" dedi küçük yol arkadaşım. Yola ancak oyunla katlanabildiğinden. 

Bitola. Mustafa Kemal'in yatılı okuduğu askeri idadinin bulunduğu şehir. Görmek nasip oldu. Balkan turlarına sıkıştırılmış miniminnacık bir köşe. 

Cennetten bir köşe olduğuna inanıyor Makedonlar. Ohrid'den bahsediyorum. Rivayet bu ya, Tanrı cenneti yaratırken bir damlasını Ohrid'e düşürmüş. Merak eder, dururdum. Ihlamur çiçeklerini sundu bana ve de serin sularını. Göl kıyısında keyifli bir akşam yemeği de cabası. 

Çilek, çilek, çilek. Bu sene de doyduk şükür. 

Dizlerimin dermanı geldi çok şükür. Eve varışımın ikinci gününde. 

En uzun gün bugün. Neşeli ve aydınlık geçsin. 

Frappe. Yunanistan'a ayak bastığımız belli olsun diye hüplettik birer tane. Buzlu buzlu. 

Gyros. Yunan döneri. Üsküp'te ve Selanik'te birer porsiyon yedi, pide içinde, cacıklı macıklı.  

Ismarladı kızım bana bir buzlu kahve, kendi harçlığından. Babasına aldığı hediyeyi de ödedi cebinden. 

İskender, Kör Philip'in oğlu. İleriye, hep ileriye... Keşfetmenin ve galip gelmenin kör hırsı sarmış. Aynı babası gibi gözleri görmemekte. 

Jambonlar dizili, incecik dilimlenmiş açık büfe kahvaltılarda. Ben peyniri, zeytini yeğlerim jambona. Bu da böyle biline. 

Kör Philip, İskender'in babası. Balkanlara damgasını vurmuş, önemli şahsiyet. Her yerde karşıma çıktı. 

Lezzetliydi yediğim pişi, yanına katık verdikleri kaşkaval ve de sallama çay. 

Makedonya, yemyeşil bir ülke. Dağlarla çevrili. Köfte, börek, pişi, çoban salatası... Alıştığımız lezzetler... Manastır'da vardı havuz. Küçük ve kuru. Türküler beklentiyi arttırıyor. Bir örneği de aynalı çarşı. 

Nice yeni şehirler, arkadaşlar, hoş anılar diliyorum hayat senden. Alacaklı sayılırım neticede. Cömertliğini sun, bundan böyle. 

Olympia. Kör Philip'in karısı. İskender'in anası. Adı yaşıyor, Olimpiyat Oyunlarında. Kocası sağ olsun. 

Özgürdür bulutlar, sınırlara takılmaz, bizim gibi. 

Plovdiv. Filibe diğer adın. Biz ve siz ayrımından mı bilinmez. Misafirperver değilsin bebeğim. 

Resneli Niyazi. Arnavutluk kökenli bir Osmanlı askeri. İttihat ve Terakki'ye katılmış. 2. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın liderlerinden. Ordudan ayrılıp Resne'ye çekilmiş, doğduğu kasabaya. İtihat ve Terakki'nin kendisini korumakla görevlendirdiği kişi tarafından öldürülmüş. Öldürülme sebebi bilinmiyor. Ölümünün ardından şu deyimle yaşıyor dillerde. "Ne şehittir ne gazi. Pisi pisine gitti Niyazi."

Sofya. Hoş binaların var. Birkaç saatte tanıyamadım seni. Yataklı trenle gelip gezeceğim bir kez daha. Var işte bir hayalim. 

Şans mı saymalı, henüz 150 TL iken yurt dışına çıkmayı. 

Tek başıma bir tatil. Hiç yapmadığım ve hayallerimi süsleyen. 

Ucuz şarap aldım Manastır'da marketten. Mantar tıpa dahi yok ağzında.

Üsküp. Karanlık çökerken vardık. Sabah açtın güzelliğini bize. Seni ikiye bölen Vardar nehri, heykeller ve meydanlar yakışmış sana. Seni heykellerinle hatırlayacağım ve kıble taşının önünde kilitli anahtarlarınla... 

Veciz Sözler, okumayı unuttuğum bir Barış Bıçakçı kitabı. Okundu. Bitti.

Yaz geldi, geçecek. Yunanistan'a günübirlik tur hayallerimle arama yurt dışı çıkış harcı mı girecek? Nayır, nolamaz! 

Zeytinyağlı yeeerim aman mevsimi geldi. Herkese güneşli, denizli, gezmeli tozmalı, sereserpe yatmalı, kitaplarla koyun koyuna şekerlemelere uzanmalı bir mevsim diliyorum. 

6 yorum:

  1. Bu alfabeli postlarınız çok şahane.
    Aynalı Çarşı dediniz de, lise 1'den 2'ye geçtiğim seneydi sanırım, 1972 olabilir (yaşımı hesaplamak yasak :), Çanakkale'ye kampa geldik sağlıkçıların kampına, nerede? Sağlık Koleji'nde, hala duruyor mu o bina? Türküden aklımızda ya Aynalı Çarşı'yı görelim dedik, şimdi nasıldır bilmiyorum ama tam bir hayal kırıklığı idi :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de seviyorum yazmayı. Beyin jimnastiği ☺️Eski sağlık koleji binası yıkıldı. Kamp neredeydi ki? Milli eğitime bağlı Güzelyalı'da çamlık içinde geniş alana yayılan bir çadır kampı var. Hâlâ duruyor ama araziye pek çok yeni bina yapıldı. Tanınmaz halde. Aynalı Çarşı günübirlik turistlere satış yapan ucuz hediyelikçilerle dolu. Avlusunda seramikçiler, kafeler var. Türküdeki heybeti, ihtişamı yok.

      Sil
    2. Kamp tam Sağlık Koleji'ndeydi. O yıllarda Sağlık Kolejlerini yazın Sağlık Bakanlığı mensupları için kamp olarak hizmete açıyorlardı, yatılı okuldu ya, yatakhaneleri kullanıyordu aileler. Okul otobüsüyle her gün bizi Kepez'di sanırım, bir bölgeye plaja götürüyorlardı. Dönerken tezahürat yapıyorduk: "Şoför amca yavaş Kordon'u dolaş" diye :)) Babamlar resmen çocuklaşıyorlardı :) Fakat şahane geziler yaptırdılar bize, tüm şehitlikler, Gelibolu, Truva. O zamandan beri de Çanakkale'ye gitmedim...

      Sil
  2. Yazın boş duracağına personel ve ailesine mis gibi tatil imkanı sunuyorlarmış. Ne güzel uygulamalar...

    YanıtlaSil
  3. Bayılıyorum ayın alfabesine <3

    YanıtlaSil