Hikâyeler, siyasetin dilinden daha sahici ve ikna edicidir. Sarsılmaz zannettiğiniz inançlarınız olabilir. Ancak bir kez hikâyenin içine girip dinlemeye başlarsanız, sayılar, etten kemikten gerçek birer kimliğe dönerse, sarsılmaz sandığınız duvarlarınızda küçük delikler, çatlaklar açılır. Oradan bir kez gerçeğin ışığı sızdı mı, artık aynı kalmanız imkansızdır. Deliği büyütmeye, gerçeklere ulaşmaya devam edersiniz. Ülkelerin bodrum katlarında işlenen hak ihlallerini, ulusal güvenlik, terör sorunu diye geçiştiremezsiniz artık.
Çanakkale Barosu, Avukatlar Haftası vesilesiyle 1-2 Nisan 2014 tarihinde Mahal Sanat Merkezinde, Belgesel Günleri düzenledi.
Ortak teması "insan hakları ihlali" olan Belgesel Günleri kapsamında IŞIĞA ÖZLEM, KAYBOLMAYIN ÇOCUKLAR, BEŞ NOLU CEZAEVİ ve GELİN sanatseverlerle buluşan yapımlar oldu.
Unutmamak, unutturmamak, utanmak için oradaydım. Hepsini izledim.
"Karşındakine güvenirsen ondan sana iyilikten başka bir şey gelmez."
Giuseppina Pasqualino di Marineo (Pippa Bacca)
İtalyan sanatçı ve aktivist Pippa Bacca ve arkadaşı Silvia Morro 8 Mart 2008 tarihinde Milano'dan yola çıktılar. Bir düşleri vardı. Savaştan zarar görmüş ülkelere bir otostop yolculuğu ile barış mesajı iletmek istiyorlardı. Yola çıkarken internet sitelerinden "Beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise beyaz gelinlik olacak." diye duyurmuşlardı.
Pippa Bacca için beyaz gelinlik masumiyetin evrensel simgesiydi; Silvia Moro içinse beyaz bir sayfa açmak demekti. Otostop yapmak, karşındakine güven duyduğunu göstermenin bir yoluydu. Pippa, koyu Katolikti. Tıpkı İsa gibi teşekkür etmek için insanların ayaklarını yıkıyordu. Yol boyunca yeni doğan bebeklere hayat veren ebelerin ayaklarını yıkadı. Video ve fotoğraflarla yolculuklarını, karşılaştıkları insanları belgeliyorlardı. Pippa, kaderine inanıyordu. Yolda her kim olursa olsun duracak araca binmeleri gerektiği konusunda hassastı. Bu projenin en önemli kısmıydı ona göre. Aksini sadakatsizlik olarak değerlendiriyordu. Silvia Moro'nun yolda güven duymadığı bir araca binmek istememesi üzerine İstanbul'da yollarını ayırdılar.
Pippa Bacca'dan en son 31 Mart 2008 günü haber alınmıştı. Son olarak Gebze civarında görülen Bacca, ailesine "Otostop konusunda zorlanıyorum." diye mesaj atmış, cansız bedeni 12 Nisan 2008 günü Ballıkayalar Mevkiinde bulunmuştu. Pippa Bacca, öldürüldüğünde İsa gibi 33 yaşındaydı.
Yola çıkmadan önce "Rüyamız, otostopla yakın zamanlarda savaşlarla sarsılmış ve hâlâ tamamen sakin olmayan ülkelere seyahat etmek. İki muhteşem gelinlikle cesur bir seyahat olduğunu biliyorum. Ama rüyamız bu." diyen Pippa'nın düşü yarım kaldı.
"O tüm dünyayla evlenmek istedi. Tüm kötülüklerle ve şiddetle... Ancak azizelere has bir delilikle..."
Alda Merini (İtalyan şair - Pippa Bacca'nın arkadaşı)
Fransız sanatçı Joël Curtz'un yönettiği Gelin belgeseli Çağdaş Sanat Stüdyosu Fresney 2012 ödülünü kazandı. Belgeselde Pippa'nın annesi, dört kız kardeşi, yol arkadaşı Silvia Moro ve sanatçı dostlarıyla görüşülmüş.
Belgeselin en dokunaklı yerleri hiç kuşkusuz Pippa'nın performans seyahati sırasında otostop çektiği araçlarda kaydettiği yol ve kendi görüntüleri... Ebe kadınların ayaklarını yıkadığı, İstanbul'da kaldıkları bir evde iki türbanlı genç kız ve üç travesti ile birlikte gelinliklerine nakış işlemeleri seyahatin amacına yaklaştığını gösteren sevgi dolu, barış dolu sahneler.
Belgeselin çekimlerine başlandığı sırada ailesi ve arkadaşları Pippa'nın kamera görüntülerinin kaybolduğunu sanıyormuş. Polisin bulduğu kamera görüntüleri soruşturma bitince ailesine teslim edilmiş ve belgesele eklenmiş.
Kameraya son kaydedilen görüntüler, Pippa'yı aracına aldıktan sonra tecavüz edip onu boğarak öldüren katilin kaydettiği bir sokak düğünü.
İtalyan sanatçı ve aktivist Pippa Bacca ve arkadaşı Silvia Morro 8 Mart 2008 tarihinde Milano'dan yola çıktılar. Bir düşleri vardı. Savaştan zarar görmüş ülkelere bir otostop yolculuğu ile barış mesajı iletmek istiyorlardı. Yola çıkarken internet sitelerinden "Beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise beyaz gelinlik olacak." diye duyurmuşlardı.
Pippa Bacca için beyaz gelinlik masumiyetin evrensel simgesiydi; Silvia Moro içinse beyaz bir sayfa açmak demekti. Otostop yapmak, karşındakine güven duyduğunu göstermenin bir yoluydu. Pippa, koyu Katolikti. Tıpkı İsa gibi teşekkür etmek için insanların ayaklarını yıkıyordu. Yol boyunca yeni doğan bebeklere hayat veren ebelerin ayaklarını yıkadı. Video ve fotoğraflarla yolculuklarını, karşılaştıkları insanları belgeliyorlardı. Pippa, kaderine inanıyordu. Yolda her kim olursa olsun duracak araca binmeleri gerektiği konusunda hassastı. Bu projenin en önemli kısmıydı ona göre. Aksini sadakatsizlik olarak değerlendiriyordu. Silvia Moro'nun yolda güven duymadığı bir araca binmek istememesi üzerine İstanbul'da yollarını ayırdılar.
Pippa Bacca'dan en son 31 Mart 2008 günü haber alınmıştı. Son olarak Gebze civarında görülen Bacca, ailesine "Otostop konusunda zorlanıyorum." diye mesaj atmış, cansız bedeni 12 Nisan 2008 günü Ballıkayalar Mevkiinde bulunmuştu. Pippa Bacca, öldürüldüğünde İsa gibi 33 yaşındaydı.
Yola çıkmadan önce "Rüyamız, otostopla yakın zamanlarda savaşlarla sarsılmış ve hâlâ tamamen sakin olmayan ülkelere seyahat etmek. İki muhteşem gelinlikle cesur bir seyahat olduğunu biliyorum. Ama rüyamız bu." diyen Pippa'nın düşü yarım kaldı.
"O tüm dünyayla evlenmek istedi. Tüm kötülüklerle ve şiddetle... Ancak azizelere has bir delilikle..."
Alda Merini (İtalyan şair - Pippa Bacca'nın arkadaşı)
Fransız sanatçı Joël Curtz'un yönettiği Gelin belgeseli Çağdaş Sanat Stüdyosu Fresney 2012 ödülünü kazandı. Belgeselde Pippa'nın annesi, dört kız kardeşi, yol arkadaşı Silvia Moro ve sanatçı dostlarıyla görüşülmüş.
Belgeselin en dokunaklı yerleri hiç kuşkusuz Pippa'nın performans seyahati sırasında otostop çektiği araçlarda kaydettiği yol ve kendi görüntüleri... Ebe kadınların ayaklarını yıkadığı, İstanbul'da kaldıkları bir evde iki türbanlı genç kız ve üç travesti ile birlikte gelinliklerine nakış işlemeleri seyahatin amacına yaklaştığını gösteren sevgi dolu, barış dolu sahneler.
Belgeselin çekimlerine başlandığı sırada ailesi ve arkadaşları Pippa'nın kamera görüntülerinin kaybolduğunu sanıyormuş. Polisin bulduğu kamera görüntüleri soruşturma bitince ailesine teslim edilmiş ve belgesele eklenmiş.
Kameraya son kaydedilen görüntüler, Pippa'yı aracına aldıktan sonra tecavüz edip onu boğarak öldüren katilin kaydettiği bir sokak düğünü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder