Ören yerlerini, müzeleri gezerken izlediğiniz arkeolojik eserlerin, geleceğe gönderilmiş bir mektup olduğunu düşündünüz mü hiç? Ben düşünmemiştim. Çünkü geçmişten, kayıp uygarlıklardan, dillerden, kültürlerden gelen bu mektupları okumayı bilmiyordum. Tatile gittiğimizde müze ve ören yerlerini görev icabı hızlı hızlı gezer, çıkışta, benim zorumla girdiği halde bir türlü çıkamayan Çağlar'ı sinirli sinirli beklerdim. Taşların gizemini çözecek ortak dilin, sembollerin dilinin şifrelerini keyifli bir söyleşide dinleyince arkeolojiye bakışım da değişti.
Yazman, Anadolu'nun 12000 yıllık tarihsel sürecindeki Ana Tanrıça kültünü arkeolojik buluntular eşliğinde değerlendirdi. Anadolu insanının doğaya hükmeden Ana Tanrıça kültüne çevirdiği Sarı kız efsanesini anlattı.
Sembol, antik Grekçe buluşmak, birleşmek anlamına gelen "symbolein" kelimesinden gelir. Sembol, inisiyeler arası tanıma, tanışma ve anlaşma aracıdır, belli bilgi ve anlayışa aşina olmayanların bilincinden gizler ve aşina olana açar. Bu sayede günümüzden 7500 yıl önce Çatalhöyük'te bulunan bir figürle, günümüzden 3700 yıl önce Girit'te bulunan başka bir figürün aynı anlatının devamı olduğunu, her ikisinin de Ana Tanrıça'yı simgelediğini anlayabiliriz.
Çanakkale Kent Müzesi, ÇAYEK, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ortaklığıyla düzenlenen masal söyleşilerinin beşincisi 9 Nisan 2014 tarihinde Çanakkale Kent Müzesi'nde gerçekleşti. "SARI KIZ EFSANESİ VE ANA TANRIÇA KÜLTÜ" başlıklı söyleşinin konuğu Ahmet Turgut Yazman, "12000 Yıllık Anadolu Bilgeliği" üzerine verdiği seminerlerle tanınıyor. Yazman, Anadolu'nun 12000 yıllık tarihsel sürecindeki Ana Tanrıça kültünü arkeolojik buluntular eşliğinde değerlendirdi. Anadolu insanının doğaya hükmeden Ana Tanrıça kültüne çevirdiği Sarı kız efsanesini anlattı.
"Dağlar çok eski çağlardan beri kutsaldır. Ana tanrıça inancına göre, Kibele dağların anası, hakimidir. Bu dağlardan biri de İda (Kaz) dağıdır. Bu dağa ilişkin Anadolu insanının oluşturduğu Sarı kız efsanesinin farklı anlatımları vardır. Ancak en yaygın olanını hatırlatalım.
Sarı kız güzel, iyi niyetli biridir. Haliyle çekemeyeni çoktur. Düşmanları sürekli onun hakkında dedikodular üretmektedir. Dedikodular yürür gider. Bu durumdan rahatsız olan baba, kızını alır odun kesme bahanesiyle dağa giderler. Yanında on iki adet de kazla kızını dağda bırakır. Kimse bir geceden fazla dağda tek başına yaşayamaz ölürmüş. Ancak sarı kız yaşar. Kazları çoğalır. Türlü mucizeler gerçekleşir. Ovada yaşayanlar, her gece dağda bir ışık görür. Kızını dağda bırakıp giden baba vicdan azabı çeker. Kızını bulmaya karar verir. Dağa giderken ormanda kaybolur. Yolunu kaybedince sarı bir ışık belirir. Baba, ışığı izleyerek dağın doruğuna kadar çıkar. Dağın doruğunda, ışık Sarı kıza döner. Baba çok şaşırır. Abdest almak için su ister. Sarı kız eğilir elindeki tasla Edremit körfezinden su alır. Babası bu su tuzlu der. Sarı Kız, toprağa sertçe vurur, vurduğu yerden tatlı su çıkar. Babası kızının ermiş olduğunu anlar. Köye geri dönmez. Kızıyla beraber kaz dağlarında yaşar. Sarı Kız Efsanesi, Ana Tanrıça kültünün devamıdır.
Sarı Kız ve Kazlar, Orta Asya'daki Umay Ana ve kazlarla, dağda terk edilen Sarı Kız, dağda terk edilen Paris ile benzerlikler taşır. Göç yolları boyunca sözlü tarih kuşaklar boyu aktarılır. Ülkeler, beylikler yıkılsa, farklı boylar kültürler de gelse bu sözlü tarih, sembol kaybolmaz, kendisinden sonra gelen medeniyete aktarılır."
Ahmet Turgut Yazman, Mimar Sinan Üniversitesi, Sinema Televizyon bölümünden, Senaryo ve Yönetmenlik üzerine eğitim görerek mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversite’sinde Sanat Tarihi ve Müzecilik üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 1998 yılındaki mezuniyetinin ardından, Tuna Film Yapım Şirketi’nde Yönetmen Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. 2008 yılında, ATV’de yayınlanan Anadolu mitolojisi, dinler ve ezoterik inançlar konulu 13 bölümlük “Aşure” programının yönetmenliğini üstlendi. “12.000 yıllık Anadolu Bilgeliği” adlı projesinden yola çıkarak, son 2 yılda seminerler vermeye başladı. Ahmet Turgut Yazman, Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü’nde yüksek lisans öğrencilerine ders vermektedir.
YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI BELGESEL FİLMLER
Göbekli Tepe - 2010
Boston 16. Turkish Festival, Documentary & Short Film Competition, Audience Awards, Best Documentary. 2011
Antalya 47. Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Finalist. 2010
Boston 16. Turkish Festival, Documentary & Short Film Competition, Finalist. 2011
Eskişehir 13. Film Festivali, Hayatımız Belgesel Bölümü Seçkisi. 2011
30. İstanbul Uluslararası Film Festivali, Gösterim. 2011
Nar Sanat 2. Film Festivali, Gösterim Seçkisi. 2012
Kaynak:www.kameraarkasi.org
Ahmet Turgut Yazman, Mimar Sinan Üniversitesi, Sinema Televizyon bölümünden, Senaryo ve Yönetmenlik üzerine eğitim görerek mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversite’sinde Sanat Tarihi ve Müzecilik üzerine Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 1998 yılındaki mezuniyetinin ardından, Tuna Film Yapım Şirketi’nde Yönetmen Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. 2008 yılında, ATV’de yayınlanan Anadolu mitolojisi, dinler ve ezoterik inançlar konulu 13 bölümlük “Aşure” programının yönetmenliğini üstlendi. “12.000 yıllık Anadolu Bilgeliği” adlı projesinden yola çıkarak, son 2 yılda seminerler vermeye başladı. Ahmet Turgut Yazman, Bilgi Üniversitesi Sinema Bölümü’nde yüksek lisans öğrencilerine ders vermektedir.
YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI BELGESEL FİLMLER
Göbekli Tepe - 2010
Boston 16. Turkish Festival, Documentary & Short Film Competition, Audience Awards, Best Documentary. 2011
Antalya 47. Altın Portakal Film Festivali, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Finalist. 2010
Boston 16. Turkish Festival, Documentary & Short Film Competition, Finalist. 2011
Eskişehir 13. Film Festivali, Hayatımız Belgesel Bölümü Seçkisi. 2011
30. İstanbul Uluslararası Film Festivali, Gösterim. 2011
Nar Sanat 2. Film Festivali, Gösterim Seçkisi. 2012
Kaynak:www.kameraarkasi.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder