Bazen bir
şeye niyet edersiniz ve hayat önünüze onunla ilgili kapılar
açmaya başlar. Geçen sene yaz sonunda hayatımda yazıya (yeniden
ve kalıcı olarak) yer açmaya karar verdim. Ve edebiyat
atölyelerini araştırmaya başladım. İstanbul'da yaşamadığım
için bir yazarın yürüttüğü Yaratıcı Yazarlık Atölyelerinden
birisine katılamayacaktım. Bulduğum iki günlük masal
anlatıcılığı atölyesi ilgimi çekti. Araştırdım, bilgi
aldım. Atölyenin tarihi, programıma uymuyordu. Atölyeyi aklımın
bir köşesine kaydettim. İleri bir tarihte gidilecekler listesine
koydum. İstanbul'da katılamayacağım atölye, seminer ve söyleşi
haberleri beni kıskandırıyor, meraklandırıyor, iştahımı
kabartıyordu. Giderek daha çok “Keşke Çanakkale'de de olsaydı”
diye düşünüyordum. Günün birinde Özcan Yüksek kente geldi.
Masal söyleşileri başladı.
Masal
anlatmaya, masalların ardında gizlenen sembolleri görmeye yönelik,
merak kışkırtan, heves bulaştıran masal söyleşilerinin
yedincisi (sezonun sonuncusu) 18 Haziran 2014 tarihinde Çanakkale
Kent Müzesi'nde gerçekleşti. Söyleşinin konuğu Buğday Doğal
Yaşamı Destekleme Derneği üyelerinden Güneşin Aydemir idi.
Küçük salonun oturma düzeni değişmiş, sandalyeler bir daire
oluşturacak şekilde dizilmiş, küçük salonun duvarları Şahmeran
resimleriyle bezenmişti. Her biri birbirinden farklı, onlarca
Şahmeran, yarısı yılan, yarısı insan... Mayıs ayının konuğu
camaltı Şahmeran ustası Tacettin Toparlı'nın atölyesine
katılanların el emeği, göz nuru işlerini kıskandım. Aklım da
gönlüm de boyayamadığım Şahmeranlarda, izleyemediğim
Şahmeran'ın Sözü ve Yarısı İnsan Yarısı Yılan*
belgesellerinde kalmıştı. Kaçıranlar için her iki belgesel
yeniden gösterildi. Güneşin Aydemir, o güne değin gerçekleşen masal
söyleşileri hakkında bilgi verdi. 1001 Gece Masallarından Harun
Reşit ve Kör Dilenci masalını konuklara anlattı. Niye
üzerinden neredeyse bir ay geçmiş etkinliği anlatıyorsun
derseniz Güneşin'e kulak verin. “Her masal bir lanettir.
Lanetleri bozmak istiyorsak masalları anlatmamız gerekir. Bana
birisi hikâye anlattıysa, ben başkasına anlatmazsam o hikâye
beni öldürür.”
*Kenan Özer'in yönettiği Yarısı İnsan Yarısı Yılan belgeseli 2012 yılında ulusal amatör kategoride En İyi Film ödülünü kazandı. Belgeseli izlemek için aşağıdaki linki tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder