18 Temmuz 2014 Cuma

NASIL YAZAR/ŞAİR OLDUM? (1)


Bloğuma yeni bir bölüm eklemeye karar verdim. Nasıl yazar/şair oldum?

Yazar/şairlerin yazar/şair olmak ile ilgili hatırladıkları en erken çocukluk hatıralarını onların ağzından bir çocukluk fotoğrafları ile koymak istiyorum. İlki bir şaire ait olacak. Hepinizin çok yakından tanıdığı, bildiği bir isim. Bu bilgiyi bir anı kitabında okudum ve burada yer vermek istedim. Amatör bir blogger olarak bilgi kaynağım anı kitapları, otobiyografiler, yazarların kendi verdikleri söyleşiler olacak elbette. Ne sıklıkla bu başlığın altına yazabileceğimi şimdilik tahmin edemiyorum. Lafı daha fazla uzatmadan sahneyi ilk şaire bırakıyorum. Bakalım kim olduğunu ilk bakışta tahmin edebilecek misiniz? Elbette yazının sonunda kimliğini açıklayacağım.
BÜYÜK BİR ŞAİR OLACAĞIM!

Bir gün, alışık olduğumuz gibi, konuk odasında ak sakallı dedeler toplanmıştı. Oturmuşlar dedemin gelmesini bekliyorlardı. Âdetleri böyleydi. Dedem yanlarına geldiğinde, yazdığı harika şiiri kendilerinden gizlediği için sitem ettiler ve hep bir ağızdan şiiri okumaya başladılar. Dedem ilk dizeleri duyar duymaz bunu yazanın kendisi olmadığını söyledi. O zaman dervişler yanlarında getirdikleri gazeteyi dedemin gözüne dayadılar.

Belki siz bilmezsiniz Vera, bizde tüm dervişler şiir yazarlar, ama şiirlerin basılması pek hoş karşılanmazdı. Ayıp sayılırdı. Dedem:

“Ben şiir falan yazmadım,” diye bağırmaya başladı onlara.

“Nasıl olur?” diye karşı çıktılar dervişler. “Bakın işte, sizin adınızı yazmışlar altına.”

O sırada ben, dışarıda pencerenin önünde top oynuyordum. Evden gelen bağrışları duyunca meraklandım ve eve girdim. Olanı biteni anlayınca:

“Onu yazan benim!” dedim. Ve şiirin tamamını okudum. Dervişler afallamıştı. Doğaüstü bir yaratıkmışım gibi bakıyorlardı bana. Dedemin şaşkınlığı da onlarınkinden az değildi. Sonunda Celâleddin Rumî'nin ruhunun içime yerleştiğine karar verdiler. Neredeyse kısa pantolonumun paçalarını öpecek hâle gelmişlerdi. Onların ne inançlarından ne de şiirlerinden anladığım vardı, elbette. Belli ki okudukları şiirlerin etkisinden kalmış, duyduklarımdan esinlenmiştim. Kendilerini toparladıklarında:

“Bu güzel dizeleri siz mi yazdınız küçük bey?” diye sordular.

“Evet, ben yazdım. Gene yazacağım. Zaten büyük bir şair olacağım!” diye bağırarak karşılık verdim ve koşarak top oynamaya döndüm.
Nazım Hikmet
Kaynak: Bahtiyar Ol Nâzım Vera Tulyakova Hikmet (YKY 1. baskı s. 96)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder