22 Temmuz 2014 Salı

STEPHEN MAY'DEN YAZAR ADAYLARINA TAVSİYELER


İlk öykülerinizi yazdınız. Ancak onlarla ne yapacağınızı, nasıl değerlendireceğinizi bilmiyorsunuz. Stephen May'in Yaratıcı Yazarlık kitabında yer alan tavsiyeler işinize yarayacaktır.
 
 
 
ÖYKÜNÜZÜ NERELERE GÖNDEREBİLİRSİNİZ?

Öykünüzü göndereceğiniz ilk yer çekmeceniz olmalıdır.

Tamamlanmış kısa öykünüzü yazıp kâğıda döktükten sonra çekmecenize koyup birkaç hafta dinlendirin. Öykünüz o çekmecede sönmüş bir yanardağ gibi görünse de, bilinçaltınızın bir yerlerinde lav püskürtmeye devam eder. Nihayet çekmeceden çıkarıp yeniden okuduğunuzda, bulduğunuz yanlışların sayısına inanamayacaksınız. Bu durum ne moralinizi bozsun ne de cesaretinizi kırsın. Çünkü sürecin doğal ve gerekli bir parçası. Kâğıdın kenarına notlar alarak dikkatli bir şekilde yeniden okuyun. Düzeltmeleri mutlaka ama mutlaka ve daima kâğıda basılmış kopya üzerinde yapın, ekranda değil. Bir şeyleri gözden kaçırma ihtimali ekranda daha yüksektir.

Öykünüz için en iyi pazarlardan biri, kısa öykü de yayımlayan edebiyat dergileridir. Bu dergilerin hepsi şiir de kabul eder.* Eserinizi göndermeyi düşündüğünüz dergiyi önce dikkatli gözle inceleyin.

Öykünüzün okurla buluşabileceği bir diğer adres de yarışmalardır. Değişen miktarda para ödülleri de olan bu yarışmalara katılmak, bu yolda ne kadar ilerlediğinizi sınamanın pratik bir yoludur. Prusyalı subayların bedenlerinde düello izi biriktirmesi gibi, yazarlar da reddedildiklerini bildiren kâğıt parçalarını biriktirmeli ve yarışmalara böyle yaklaşmalıdır. Kazanmak, olayın yalnızca bir boyutudur. Yarışmaların asıl işlevi, sizi yeniden üretmeye özendirmesidir. Yarışmalar, elinizdeki herhangi bir eski öyküyü gönderebileceğiniz yerler değildir. Her biri fethedilecek bir dağdır. Yarışmaya, yeni keşfe hazırlanan bir dağcı gibi etraflıca ve tam hazırlanmalısınız.

Yarışmalara katılırken

Yarışmaların hepsi aynı değildir. Bazıları sosyal bir etkinlik kapsamında yapılırken, bazıları oldukça etkili ve itibarlıdır. Çoğunlukla para ödülü ne kadar fazlaysa yarışmanın itibarı da o oranda yüksektir. Tabii bu, yarışma da bir o kadar zorlu geçecek demektir! Bir başka itibar göstergesi de yarışmanın kaç yıldır yapıldığıdır.

Henüz yolun başında olduğunuz için, önce daha az iddialı olanlara katılmak isteyebilirsiniz. Bu yarışmaların katılımcı sayısı büyük ihtimalle daha az olacak ve şansınız yaver giderse jüri üyeleri her öykü için daha fazla zaman ayırabilecektir.

Bir yarışmaya katılacağınız zaman, jüri üyelerini inceleyin. Eserlerinin birkaçını okumaya çalışın. Yazdıkları size heyecan vermediyse, onların da sizinle aynı frekansta olma ihtimali düşük demektir.

Önceki yarışmalarda ödül kazanan eserleri mutlaka okuyun. Ölçütün ne olduğunu ve katılmaya değip değmeyeceğini anlamanın en iyi yolu budur. Bu, aynı zamanda bir görgü kuralıdır. İnsanlar öykünüzü okusun istiyorsanız, daha önce bu işi başarıyla yapmış kimselerin eserlerini okumanız yerinde olur.

Yarışma kurallarını dikkatle okuyun. Formları özenle doldurun. Sizden istenen her şeyi yerine getirdikten sonra, zarfı postaya vermeden bir kez daha kontrol edin. Gönderilen eserlerin telif hakkı, kısa bir süreliğine yarışmayı düzenleyen kuruma verilir. Antoloji hazırlamaları için verilen bu izin gayet makuldür. Ancak süre sonunda telif haklarını üstünüze alın.

Eserinizi gönderdikten sonra sizdeki kopya üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayın. Bunun gerçekten anlamı yok. Gerekli gördüğünüz düzeltmeleri öykünüz dereceye girmezse yapar ve öykünüzü başka bir yarışmaya gönderirsiniz.
 
*Stephen May, edebiyat dergilerinin hepsinin şiir de yayımladığını söylese de ülkemizde her edebiyat dergisinde şiir yayımlanmıyor. Şiirle ilgileniyorsanız, şiirlerinizi göndermeden önce hangi dergilerin şiire yer verdiğini araştırmalısınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder