"Her gün zıplamaktan, hoplamaktan, kahvaltı yapmaktan, etkinlik yapmaktan çok yoruldum, sıkıldım. Artık okula gitmek istemiyorum. Pamam mı?"
Hak verdim ona. Mayıs ayında erken yaz tatiline çıktı. Beraber sardunyalar diktik balkona. Kırmızı, pembe, öbek öbek açtılar. Deniz gururlu.
"Neden bu kadar güzel açtılar biliyor musun?"
Benim bilmediğim bir sırra hâizdi. Gülümseyerek açıkladı.
"Onlara flüt çalıyorum her gün. Çiçekler sadece su ve güneş istemez anne."
Çiçeklere flüt çalmak için okulu bırakan kız, keyifli bir yaz tatili geçirdi. Deniz, kum, güneş, yaz arkadaşları, yüzme arkadaşı Bal (iyi huylu ve sabırlı bir Golden Retriever- Deniz'in onca oyununa, kuyruğunu, kulaklarını çekiştirmesine bana mısın demiyor), ailemizin yeni, minik üyesi, oyuncu bir tekir, Pati...
Havalar serinledi artık. Denizin tadı kaçtı. Öğle saatleri hariç suya girmek istemiyor insan. Yeni bir okul seçme zamanı gelmiş de geçiyordu. Bayramdan sonraya mı bıraksam acaba derken, 1 Eylül'de Deniz yeni okuluna başladı. Kayıt için gittiğimizde biraz suratı asıldı.
"Burası normal okul. Peri okulu değil."
"Sınıfın tavanından sarkan elmaların altında üç kere yürü, üç kere etrafında dön, 'abba rubba kabba' de, elmalardan üzerine görünmez peri tozları düşecek. Üzerinde yeterince peri tozu biriktirdiğinde istediğin sihri yapabileceksin."
Şimdilerde Deniz peri tozu biriktirmek ve arkadaşlarıyla eğlenmekle meşgul.
Çiçekler mi? Biraz müziğe ihtiyaçları var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder