İkinci gidişimde dişçi: -Alalım bu dişi, dedi, zaten sallanıyor; iş açar başınıza sonra... Çoktan beri diş çektirmedim, aklıma kerpeten, daha da kötüsü o damağa batan iğne geldi, ağzımın en dibinde iki tane kronun yanında sessiz sedasız oturan, ara sıra "ben de varım" gibilerden hafifçe sızlayan bu dişin pek ziyanı da yoktu zaten; peki nasıl isterseniz dedim, fakat başka sefere olsa daha iyi olmaz mı? Üçüncü gidişimde dolguları yaptıktan sonra gene dokundu, alalım bu dişi, dedi; zaten sallanıyor. Rahatsız ediyor belli, işini seven her iyi insan gibi bu diş de onu rahatsız ediyor:
-Hay hay dedim, nasıl isterseniz. Cihat Burak
Yakutiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder