Her zaman sabah saatlerinde çalışırım çünkü günün erken saatlerinde daha verimli olduğumu hissediyorum. Bana göre işin en zor yanı bir yapıtı yazmaya başlamaktır. Ben her gün öğleden sonra ikiye kadar büromda kalarak çalışıyorum.
Her şeyden önce kafamda, bir kişi ya da olayla ilgili bazı düşler oluşur. Daha sonra not alırım. Kişiler sahneye girer çıkar ve yavaş yavaş küçük film kareleri belirir. Böylece kitap üzerine çalışmaya başlarım. İlk önce öykünün genel bir şemasını oluştururum. Bu şema daha sonraları defalarca değişmesine rağmen yazma eylemini başlatan bir tür kıvılcımdır. Daha sonra ara vermeden, üstelik üsluba, tekrarlamalara, hatta bazen birbiriyle çelişen cümlelere dikkat etmeden yazarım. Bu ilk metin bir tür hammadde niteliğindedir. Bu hammaddeyi düzgün bir müsvedde hâline getirdikten sonra -ki bu bence işin en zor yönüdür- her şey yerli yerine oturur. Artık anlatacağım hikâyeyi yakaladığımdan emin olurum.
Kaynak: Notos Öykü Haziran-Temmuz 2007 Sayı 4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder