Anahtar kelimeler: Kırmızı alev çıtırtı öfke deniz feneri mavi çizgi dalga neşe yıldız
Kırmızı bir alevdi öfkesi
Teninin altında çıtırdayan
Deniz mavi ve çizgili
Uzak bir deniz feneri
Onu neşeye çağıran bir yıldız
Dalgalarla uzaklaşmakta
Şiir ne zor, safi simge. Üzerinde oynanmalı, düşünülmeli. Yapamam ben, diyor içimde bir ses. Sen kim şiir yazmak kim diyor. Afili kelimeleri bir araya getirdin de şiir mi oldu, diyor. Diyor oğlu diyor, diyor kızı diyor. Hep bir yetersizlik içimdeki. Nereden başladığı ve neden bitmediği belli olmayan. Yoksunluk tenimi, zihnimi yakan kan kırmızı bir öfke. Uzakta ve dalgalanmakta. Oysa neşe topları gibi atılmıştık hayata meraklı, oyuncu ve hevesli. Denizin mavisi, güneşin sarısı, portakalın turuncusu, can eriğin yeşili hepsinin içinde sarmalanmakta. Nerede bütün renkler? Nerede sarı, turuncu, mavi, yeşil? Neden yalnızca kırmızı yaklaşmakta bana? Sıcak ve boğucu. Yıldızsız bir gecede neşesini kaybetmiş çocuklar gibiyiz. Günün aydınlanmasını ve renklerin bir bir belirmesini bekliyoruz. Dalgaların sesi ayağa kaldırıyor her birimizi. Kumların üzerinde yol alıyoruz. Çakıl taşları paralıyor ayak tabanlarımızı ki onları oluşturan mineraller parlamakta. Yıldız yıldız olup tuzlu suya akmak istiyor bedenim çakılların üzerinde yuvarlanıyorum, suya, rüzgara ve sıcaklığa bırakıyorum kendimi tel tel parçalanmaya, un ufak olmaya ve çoğalmaya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder