Yılın son günleri. Yapmam gereken yığınla iş var. En önemlisi son başvurusu 31 Aralık olan bürokratik bir iş. Geçen yıl, ilk kayıt işlemini yaptırmış, kalanına başlayacakken diş hekimleri için ertelenmesi bu yıl da harekete geçmemin önünde bir engel sanki. İçten içe "Amaaan bu yıl da ertelenir," diyorum galiba. İşaretler bunu desteklemese de...
Bu ruh hâlini sanırım herkes yakından tanıyordur. Konulan kuralların sık sık delinmesi, ertelenmesi, yaptırımların affedilmesiyle ilgili bir genel boşvermişlik hâli. Hele de her şeyin üzerimize geldiği günlerde bunu yapmak çok kolay. Ertelemek, ört bas etmek, görmezden gelmek, kuralların var olduğunu bilmek ama bunun başkaları için olduğunu düşünmek, üzerimize alınmamak, kendimizi istisna olarak görmek... Bu bir, iki, üç kişiyi değil tüm toplumu ilgilendiren bir mesele olduğu için huzur ve güven içinde yaşamak, nefes almak giderek güçleşiyor.
Henüz on bir yaşında bile olmayan kızımın isyanına tanık oluyorum sık sık. Alınan kuralların uygulanmaması karşısında hayal kırıklığına uğruyor. Olumlu yönde değişim yaşanacağına dair umudu pek yok gibi. Küçücük çocuklarımızın elinden umudu, yaşama sevincini alan sisteme "Kahrol," diyorum. Okulda arkadaşlarıyla ekonomiyi konuştuklarını duyuyorum sonra, artan kur karşısında duydukları endişeyi. Hayat pahalılığının, enflasyonun şimdiden farkındalar. Kantin fiyatları artıyor, kırtasiye ürünleri de öyle. Kötü gidişatı görmemek için kör ve sağır olmak lazım. Oysa duyuları son derece açık. Yine de karamsarlığa kapılmasını istemiyorum. Yılın en uzun gecesi geride kaldı ne de olsa. Bilimsel bir bilgi. Kim karşı çıkabilir? Önümüzde zemheri kış var daha. Biliyorum. Olsun. Karanlıkla aydınlığın giriştiği savaşta, karanlık geri çekilmeye başladı bile. Buna inanın. Çünkü mitoslar asla yanılmaz. Karanlığa bir ışık bırakıyorum ayrılırken, hepimize de umut olsun diye.
Merhaba.. Geçen hafta tesadüfen keşfettim ve çok severek okuyorum. Boş zaman buldukça bloğunuzda dolanıyorum :)
YanıtlaSilMaalesef minicik çocuklarımız bile anlıyor olan biteni ve mutsuzlar, umarım şartlar bir an önce değişir, rahat bir soluk alırız hepimiz.. Ben de sizin gibi olumlu umutlu düşünüyorum, fakat yazamıyorum bir süredir. Güzellikleri yazsam suçluluk duyuyorum, hislerimi yazsam olumsuzluğa tuz biber olacak anlamı yok.. Sustum.. Susmamak lazım ama çözüm ne olabilir bilmiyorum.... 2022 güzelliklerle gelsin bir an önce hissedelim rahat bir havayı.... Sevgiler.
Blog yazmayı suya potkal bırakmaya benzetmişimdir her zaman. Demek sizin kıyılarınıza vurdu şişe. Hoş geldiniz o zaman. Selamınıza çok sevindim.
SilYılın bu zamanına umutlu olmak yaraşır. Kaleminizin ucunu serbest bırakıp sizin için güzel olan şeyleri paylaşmanız dileğiyle...