www.nonviolentcommunication.com web sitesi Şiddetsiz İletişim ile ilgili Türkçede kaynakların sınırlı olduğu günlerde, ücretsiz belgelerinden sıklıkla yararlandığım bir dijital platformdu. Halen seyrek aralıklarla devam ettiğim Şefkatli Ebeveyn Günlükleri’nin ipuçlarını oradan alıyorum örneğin. O günlerde hevesle üye olduğum bültenlerin her birinden gelen ipuçları kıymetli esasında ama günlük hayatın hızı içinde, İngilizce bültenlere ilgimi, dikkatimi vermek, okuduğumu içselleştirmek her zaman mümkün olmuyor. O yüzden buraya ara ara bir başka serinin, Mary Mackenzie’den Huzurlu Yaşam Meditasyonu çevirilerini paylaşacağım. Her ne zaman, hangisine rastlar ve okursan dilerim şifa olur, ilham olur ve seni dönüştürür.
*
İnsanların uğradığı en
büyük aldatma kendi fikirleridir.
-Leonardo da Vinci
10. Gün: Ahlaki Yargılar
Ahlaki yargılar, diğer
insanların bizim değerlerimizle uyum içinde hareket etmedikleri için hatalı
veya kötü olduklarını ima eder.
Güvenli olduğunu
düşündüğünüzden daha hızlı giden birini görürseniz, onun manyak bir sürücü
olduğunu söyleyebilirsiniz. Birisi sizin için eğlenceli olandan daha yavaş
konuşursa, onun sıkıcı olduğunu söyleyebilirsiniz. İstediğiniz kiloda
olmadığınız için şişman olduğunuzu düşündüğünüzde ya da biraz önce söylediğiniz
bir şeyden pişmanlık duyduğunuzda zorba biri olduğunuzu düşündüğünüzde de bunu
kendinize yapabilirsiniz.
Ne zaman bir başkasını
veya kendinizi kötü ya da yanlış olarak yargılarsanız, ahlaki bir yargı ifade
etmiş olursunuz.
Olaylara bakmanın
başka bir yolu da, içinde bulunduğunuz durumu yargılamadan değerlendirmenizi
sağlar, bir şeyin sizi nasıl etkilediğini ifade etmektir. Örneğin, birinin
güvenli olduğunu düşündüğümden daha hızlı sürdüğünü gördüğümde, "O kişinin
bu kadar hızlı sürdüğünü gördüğümde korkuyorum ve yolun güvenli olmasını
gerçekten çok isterim" diyebilir veya düşünebilirim. Ya da kilomdan dolayı
cesaretim kırılırsa, "Ah," diyebilir veya düşünebilirim. Kilomdan çok
rahatsızım. 20 kilo vermek, bunun değişebileceğine dair bana gerçekten umut
verirdi.
Durumu yargılamak
yalnızca mesafe ve ek incinme duyguları yaratır. Duygularımızı kabul etmek ve
bu duyguları karşılanmamış ihtiyaçlarımızla (güvenlik ve umut) ilişkilendirmek,
kendimizle ve başkalarıyla bağlantı kurmamıza ve iyileşmemize yardımcı
olabilir.
Diğer insanlar veya
kendiniz hakkında ne sıklıkla ahlaki yargılarda bulunduğunuza ve bunu
yaptığınızda nasıl hissettiğinize dikkat edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder