Sana da olur mu? Şehrin binalarla arabalarla vızır vızır işlek bir yerindesindir. Ah bir parka yakın eve taşınsan akşamları yürürdün, ne güzel olurdu düşünceleri içindesindir.
Eh haklı sayılabilirsin. İş, güç, yorgunluk, arabayla parka git, yürü, gel. Kolay değil ama sana bir diyeceğim var. Eyleme geçmeyi koşullara bağlıyorsan büyük ihtimalle o eve taşındığında da yürümeyeceksin. Daha geniş bir masan olduğunda yazmaya başlamayacağın, daha geniş zamana kavuştuğunda spor salonuna gitmeyeceğin gibi. Hayalleri hep geniş zamanlara, uygun koşullara bırakmak, sonra da yapamadığın için hayıflanmayı insani bulabilir ve sürdürebilirsin ya da harekete geçersin. Seçim senin!
Bu yaz hangi konularda harekete geçmeye niyetlisin? Bir düşün bakalım. Küçük de olsa adım atmak, sabit kalmaktan yeğdir. İşte benim birtakım kararlarım:
Spor yapmak: ağustos ayında haftada iki gün pilatese başlıyorum.
Daha çok yüzmek: şu hayatta su kadar beni rahatlatan şey yok galiba. Ilık duş, hamama gitmek, denize veya havuza girmek. Hepsi ama hepsi iyi geliyor. Sıcaktan bunaldım diyelim, bacaklarımı soğuk suyla yıkıyorum, dizden altını, sonra balkona çıkıyorum, oh püfür püfür... Keyfim yerine geliyor. Çocuklar sitenin havuzunda mesai yapıyor neredeyse ama onların elini, ayağını çektiği saatler de yok değil. Geçen haftadan bu yana, fırsat bulursam işe gelmeden önce sabah bir dalıp çıkıyorum. İki, üç tur, duş, bedenim güne uyanıyor, hem de misler gibi.
Daha az yemek: öğle yemeklerini evden götürmeye başlayalı çok daha iyi hissediyorum kendimi. Bu da bir mesai elbette ama sürdürmek için motivasyonlarım var. Daha sağlıklı öğünler yemek, mevsimsel döngüye göre beslenmek, yaz tatili sebebiyle evde kalan kızım için sürekli yemek olması, zayıflamama katkı sağlaması...
Daha çok yürümek: evet, havalar sıcak, eve yorgun dönüyorum ama gece 10 civarı çıkıp 30-40 dk yürümek gerçekten şahane. Eve dönüyorum, duş alıyorum ve cumba yatak. Kızım da eşlik ediyor bu gece yürüyüşlerine ama nicedir benden hızlı yürüyor. Nal toplatıyor diyelim. Herkesin kendi hızında takıldığı yürüyüşler bunlar.
Daha çok arkadaşla görüşmek: herkesin hedefi farklı elbette. Benim için daha çok arkadaş görüşmesi demek, haftada bire tekabül ediyor. Daha fazlası pek sürdürülebilir değil.
Daha çok yardım almak: bu hepimiz için geçerli. Birinin sırtına yaslanmak, sorumluluktan kaçmak değil kastettiğim, anlamışsınızdır. Bizi tüketecek kadar çok işin altına girmemek, sorumlulukları paylaşmak, aynı işyerini, evi paylaştığımız kimselere bu doğrultuda net ricalar iletmek.
Seninkileri de paylaş lütfen. Aklıma yatan olursa belki ben de denerim.
Astrolojiyle ilgilenen bir arkadaşım, birtakım numereloji hesaplamaları yaptı ve benim dokuz yıllık döngümün sonuna yaklaştığımı, eylül ayında yeni bir döngüye gireceğimi söyledi. Değişim harekete geçmek ve küçük adımlarda başladığına göre onu haklı çıkartacağımı söylemek mümkün. Ne demiştim en başta. Seçim senin. Seçim benim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder