Sabahattin Ali, Konya'da Almanca öğretmenidir. Bir dost meclisinde kendi yazdığı şiiri okur. Memlekettten Haber 6-5 hece ölçüsüyle yazılmış bir taşlamadır.
Memleketten Haber
Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?
Asarlar mı hâlâ Hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?
Cümlesi belî der enelhak dese
Hâlâ taparlar mı koca terese?
İsmet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali'nin boynu vurulmuş mudur?
6-7 ay sonra Gazi'ye hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanır. Şiirde Atatürk'ün adı geçmemektedir. Savunmada şiirin Sivas'taki bir Bektaşi ayaklanması dolayısıyla yazıldığı belirtilir ancak Cumhurbaşkanı'na ima yoluyla hakaretten bir yıl hüküm giyer. (26 Aralık 1932) Temyize gider, cezası 14 aya çıkar.
Konya ve Sinop hapishanelerinde yatar. Cumhuriyetin onuncu yılı dolayısıyla çıkarılan afla dışarı çıkar. İşsizdir. Memurluk kaydı silinmiştir. Yeniden memur olabilmek için dilekçeyle başvurur. Eski düşüncelerini değiştirdiğini kanıtlaması gerektiği duyurulur. Bir şiir yazar, Benim Aşkım. Şiir 15 Ocak 1934'te Varlık dergisinin 7. sayısında yayımlanır. Sabahattin Ali yeniden göreve atanır.
Benim Aşkım
Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
Daha pek doymamışken yaşamanın tadına
Gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına...
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına.
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
Sensin, kalbim değildir, böyle göğsümde vuran,
Sensin "Ülkü" adıyla beynimde dimdik duran.
Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
Seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
Hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
Hisler kambur oluyor dökülünce yazıya.
Kısacası gönlümü verdim Ulu Gazi'ye.
Göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.
Demek ki o zamanlar da eleştiriye tahammül yok imiş.
YanıtlaSilMemleketten yeni haber yok.
Sil