Hevesli bloggerdan kitaplı öykücüye geçmenin en büyük avantajı yeni öykücülerle tanışmak olsa gerek. Kısa süre önce NotaBene çatısı altında buluşup tanıdığım Sevtap Ayyıldız'a yeni kitabı Belleğin Bahar Temizliği ve yazı yolculuğu hakkında merak ettiklerimi sordum.
Belleğin Bahar Temizliği ikinci öykü kitabın. İlk kitapla arasında
altı yıl var. Dosyanla zor mu vedalaşıyorsun?
Aslında tam tersi. Bu konuda
sabırsızım. Belleğin Bahar Temizliği
üçüncü dosyam. İkinci dosyam 2012'den beri başka bir yayınevinde yayımlanmayı
bekliyor. Beklerken bu dosya oluştu, NotaBene'ye yolladım ve yayımlandı.
Öykülerinde
farklı konuları ele alıyorsun. Tematik bir bütünlük yok ancak okuma bitince
şöyle bir duygu kaldı bende. Umudunu yitirmiş, çoğunluğun sessiz kalmasına öfke
duyan, içten içe onlardan hesap soran ve pek de ışığı geçirmeyen öyküler
bunlar. Bir çatlağı yok mudur yaşanılanların ve aktarılanların?
Bu dosyayı oluştururken
içinden şarkı geçen öyküleri bir araya getirmek istedim. Benim ve öykü
kahramanlarımın hayatında müzik oldukça önemli bir yere sahip. Şarkılar
duyguları dışa vurmak için bir yol. Kelimelerle açamadığım çatlağı belki de
notalar açacak.
Ürünlerin Notos, Özgür Edebiyat, Sarnıç, Lacivert, 14 Şubat Dünyanın Öyküsü, Galapera Öykü gibi pek çok dergi ve
fanzinde yayımlandı. Sence dergi ve fanzinler yeni yazarların olgunlaşma
sürecini nasıl etkiliyor? Hangi yayınları takip ediyorsun?
İlk öyküm bir dergide yayımlanalı
10 yıl olmuş. O ânı hatırlıyorum da dergiyi elime alıp öykümün adını okuduğumda
öyle heyecanlanmıştım ki dergiyi kapatıp kalp çarpıntımın dinmesini
beklemiştim. Sen de bilirsin bir edebiyat dergisinde farklı öykülerin arasında
kendi öykünün de yer alması çok güzel bir duygu. Dergilere öykü gönderip yayımlanmasını
beklemek bile olgunlaştırıyor insanı J
Özgür
Edebiyat dergisinin önemli bir yeri vardır kalbimde. Öykü
gönderdiğimde yayımlanmasa bile dergi editörü mutlaka yapıcı eleştirilerde
bulunurdu. Bir öykü atölyesi gibiydi benim için. Sanırım 4 öyküm yayımlanmıştı,
yayın hayatına son verdiğinde çok üzülmüştüm. Sarnıç'ı da çok sevmiştim. Şu sıralar Lacivert ve Dünyanın Öyküsü
dergilerini takip ediyorum.
Başucu
yazarların kim? Sana ilham veren metinler var mı?
Latin edebiyatı hep ilgimi
çekmiştir. Carlos Fuentes, M. Vargas, Llosa, Marquez, Saramago, Juan Rulfo
gibi. Bizden elbette Yaşar Kemal ve illaki Sevgi Soysal. Defalarca okuduğum,
neredeyse ezberlediğim Tante Rosa benim kahramanımdır.
Şu
sıralar yazı masanın üzerinde neler var? Teşekkür ederim J
Keşke bir yazı masam olsaydı J Öykülerimi yatak odamda
yatağımda oturup yazıyorum. Okumalarımı da yine odamda yaptığımdan komodinin
üzerinde sürekli değişen kitaplar oluyor. Bazen Ahmet Büke'nin öyküleri bazen
Neslihan Önderoğlu'nun öyküleri... En son okuduğum roman ise Barbarın Kahkahası. Yine çok kıskandım
Sema Kaygusuz'u J
Teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder