10 Haziran 2016 Cuma

ÖYKÜCÜLERE SORDUM:6

Dil amaç mıdır, araç mı?

Dili yalnızca araç olarak görmek dile haksızlık etmek gibi geliyor. Dil gündelik iletişim aracımız ama edebiyatın dille ilişikisi bununla sınırlı değil. Düşünürken, kurgularken, yazarken dilin içinde geziniyoruz. Dilin arka sokaklarında dolaşmayı göze alan yazarların yazdıklarından hem dil lezzeti alıyoruz hem de bu yazarlar edebiyatın alanını genişletiyor.
Aysun Kara

Hiç araç olur mu dil, amaçtır hem de öyle bir amaçtır ki, yaşama amacıdır.
Mehmet Fırat Pürselim

Dil; tarif eden, betimleyen, gösteren ve böylelikle anlamı, anlam katmanlarını, bir metin içerisinde yoğuran ana etkense -ki bence öyle- o zaman baştan söyleyelim evet, edebiyat için "dil" bir amaçtır. Durağan değil, dinamiktir. Bu yapısıyla da bu "amaç"a ulaşmak pek de kolay değildir. Bulunmaya çalışılan Kaf Dağı'dır.
Dil, edebiyatta amaç'tan araç'a döndüğü anda sığlaşır.
Murat Darılmaz

Dili düşünsel olarak gelişebilmenin, kendini ifade edebilmenin, yaşamı sürdürebilmenin gündelik aracı olarak görüyorum. Edebiyat içinden baktığımda ise bundan fazlası olduğunu deneyimliyorum.
Bir heykeltraşın, malzemesine dokunduğunda onun içinde form almayı bekleyen heykeli amaçlaması gibi, ben de, yazıya durduğumda, arzuladığım metin olarak belirecek dili amaçlıyorum. 'Nasıl bir dil bu ve ne demek dili amaçlamak?' diye soracak olursanız...
Benim deneyimlerimi, kavrayışımı, bakış açımı kısacası beni diğerlerinden ayıran "biricik" varlığımı serimleyecek olanı arayarak, dile katışıp dille karışarak dil içinden çıkardığım, bana has dil demek. Dili amaçlamaksa, dili araçsallığından öte bir şeye evirmek üzere dili benim kılmak arzusu duyarak çalışmak demek! Bence yazmanın asıl hazzı da, dili amaçlama şeklinde özetlediğim bu işçilikle ilgili.
Reyhan Yıldırım

Dil iletişimde bir araçken, çoğul katmanları ve olanaklarıyla, yazın alanında yaratıcılığın amacı olabilmektedir. "Ne içerik, ne dışarık. Ne biçim, ne içim. Yalnızca yapıtın kendisi. Yapıtın oluştuğu ve konuştuğu dil," demiş Ferit Edgü.
Suzan Bilgen Özgün

Dil benim için kesinlikle araçtır. Bir olayın, bir sahnenin, bir karakterin, bir duygunun, bir akışın birleşip vücuda gelmesinden sonra bedeni saran tenidir. Diğer tüm duyulardan ayrılıp müstakilleşmesine şimdiye kadar şahit olmadım. (Kendi adıma) Bundan sonra da olacağını düşünmüyorum.
Türker Ayyıldız

Dilin ne için bir araç ya da amaç olduğu önemli. Dil, iletişim ya da kültürlenme için bir araçken, kendisi için bir amaçtır. Anlatmak için bir araç/amaç olup olmadığı Poetika'dan beri hemen hemen aynı: Anlatının amacı öykü (içerik), aracı söylemdir (biçim). Söylem bence her zaman öyküden daha önemlidir çünkü amaç dediğimiz şey, bir son fikrini nedensellik ve anlam fikirleriyle birlikte içerir. Oysa yaşamda olduğu gibi edebiyatta da son diye bir şey yoktur. Dil, kitap gibi, bir süreçtir ve Mallarme, "Bir kitap ne başlar, ne de biter; olsa olsa öyle görünür," der.   
Zeynep Sönmez

İlhan Berk'in dil üzerine yazdığı bir alıntıyla bitirelim.
Valery'nin, iş birinci mısrayı bulmaktır, arkası gelir, sözünü yeni yeni anlıyorum. Ben bu sözde, esini anlardım bir. Esin buraya kadar gerekli demek istiyor diye düşünürdüm. Valery belki gene de bunu diyordur, ama ben o sözden bunu anlamıyorum artık. İlk mısraı bulmak sözünden, ben dili bulmayı anlıyorum. Onun için de, her şiir bir dili bulmaktır, diyorum. Buna inandığım kadar hiçbir şeye inanmıyorum. Bir şiiri, ikinci, üçüncü yani başka şiirler yapan, dildir diyorum. Bu dil bulunmamışsa onlar ayrı ayrı şiirler değildir, bir tekrardır o kadar. Dil de, gerçekten, ilk mısrada beliriveriyor. Artık şiirin bütününde süren odur, onun için de arkası kolay geliveriyor. Bir şiir, bunun için, her şeyden önce bir deyiş biçim. Bir şiiri, konusundan önce bu ayırır bence. Ona ayrı bir şiir dedirten odur, ama bir odur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder