Çocuk kitapları okumayı seviyorum. Son zamanlarda, özellikle ilgi duyduğum çocuk kitapları duygular üzerine olanlar. Duyguları tanımak, fark etmek, onları olduğu gibi kabul etmek, düşüncelerimizi ve tepkilerimizi kontrol etmesine izin vermemekle ilgili kitapları ardı sıra okuyorum. Hacmi küçük etkisi büyük kitaplar, bunlar. Son siparişim, Koala Çocuk bünyesinde yayımlanan APA (Amerikan Psikoloji Derneği) onaylı kitaplardan oluşuyor. Seveceğimi, faydalanacağımı düşünüyorum.
Dün Deniz'in sınıfına kitap okumaya gittim. Seçtiğim kitap Senin Kovan Ne Kadar Dolu idi. Bahçede biraz oyun, duygular ve ihtiyaçlarla ilgili sohbetten sonra lafı kitabın konusuna getirip okuyacak, kitap hakkında sohbet konuşacak, sonra da dağıttığım kâğıtlara gün içinde kovalarını boşaltan ve dolduran olayları, durumları yazmalarını isteyecektim. Ne derler bilirsiniz: hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.
Sonuç fiyasko, kazanç küçük bir grupla kitap okuma kulübü fikri.
Bu yaz çocuklarla belli aralıklarla toplanmayı, onlara okuyacağım kitap hakkında sohbet etmeyi, doğru-yanlış kaygısına düşmeden onlara fikir beyan edebilecekleri, dinlenecekleri bir alan yaratmayı hayal ediyorum. Mevcut öğretim sistemi, düşünmek, irdelemek yerine doğru şıkkı işaretlemeyi ön plana çıkardığından, sınıfta onlara söz hakkı çok düşmediğinden dışarıda bu tip ortamlar yaratmanın önemli olduğuna, velilerin bu konularda işbirliği yapması gerektiğine inanıyorum. Ektik bir hayal tohumu, dilerim tutar, uzun ömürlü olur ve güzel sonuçlar doğurur.
Rafların arasından şimdi, şu anda rastgele çektiğim ve rastgele açtığım sayfada karşılaştığımdır:
"Biz... yaşam farkındalığımızı yükseltmek için yazarız... Biz yaşamı iki kez tatmak için yazarız, yaşanan anda ve geri dönüp o âna baktığımızda... Biz yaşamımızı aşmak, ötesine ulaşmak... kendimize başkalarıyla konuşmayı öğretmek için yazarız." Anais Nin
Farkındalığımızı arttırmak için okumak, düşünmek ve yazmak en önemli araçlarımız ve bunlar çocukların eline ne kadar erken tutuşturulursa o kadar iyidir.
Okullar kapanıyor. Deniz'i uzun bir yaz tatili bekliyor. Sabah erken kalkmamak, ödev yapmamak ona, tüm bu rutinleri sağlamak için harcadığım mesaiye ara vermek de bana iyi gelecek. Çünkü son günlerde kendimi çok yorgun ve isteksiz hissediyorum. Okullar kapanır kapanmaz çıkacağımız tatilde dinleneceğimi ve tazeleneceğimi umuyorum. Yan gelip yatmak, bol kitap okumak (özellikle de çocuk kitapları), dinlenmek... Komşuda soluklanmak bana iyi geliyor. Orada özlediğim Türkiye'yi görüyor ve yaşıyorum.
Tatil dönüşü dinlenmiş, tazelenmiş, yenilenmiş bir ben'e kavuşmayı, kışın okuduğum kitapları, aldığım notları, düşünceleri sıralamayı, düzenlemeyi mümkünse bir verime çevirmeyi, televizyon ekranlarından ve miting alanlarından yükselen iyimserlik dalgasının kalıcı olmasını, yıllardır yüreklerimize çöken karanlığın dağılmasını ve yeter artık isyanımızın sonlanmasını, parlamenter sisteme geri dönebilmeyi umuyorum ve diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder