18 Temmuz 2018 Çarşamba

SONYA'NIN TAVUKLARI*


Sinek Sekiz, sürdürülebilir yaşam, ekoloji, çevre konularında ilham veren kitaplar yayımlayan küçük ve bağımsız bir yayınevi. Sonya’nın Tavukları yayınevinden çıkan ilk çocuk kitabı. Phoebe Wahl’ın yazıp resimlediği kitabın çevirisi Billur Kakıcı’ya ait.
Sonya, ailesiyle beraber kırsalda yaşayan bir kız çocuğu. Bir gün babası elinde üç pofuduk civcivle gelir. O günden itibaren Sonya, civcivlerin bakımını üstlenir ve onların gönüllü annesi olur. Sonya’nın iyi bakımı ve doğal ortam sayesinde civcivler kısa sürede büyür ve yetişkin tavuklara döner. Sonya, sabah olduğunda gezmeleri için tavukları kümesten çıkartmak, kümesi temizlemek, sularını değiştirmek, oturdukları yerlere taze saman koymak, beslemek, geceleri kümese sokmak ve kümesin kapısını kapamak gibi günlük işleri hiç aksatmadan, bıkmadan, sabırla ve sevgiyle sürdürür. Günün birinde tavuklardan birinin yumurtladığını, kuluçkaya yattığını fark eder ve çok sevinir. Yakında annelik yapacağı bir civcivi daha olacaktır. Kısa süre sonra bir gece bahçeden gelen ciyaklamalı ve patırtılı seslere uyanır. Aceleyle botlarını ayağına geçirir ve soluğu kümeste alır. Kümese girdiğinde yerlere savrulmuş tavuk tüylerini, en tepedeki kalaslara tünemiş iki tavuğunu görür. Üçüncü tavuğun başına geleni tahmin etmek zor değildir. Bu sırada babası da kümese gelir. Sonya’yı kucağına alır ve eve götürür. Sonya’nın ağlaması bitip sakinleşene kadar sessizce bekler. Ardından baba kız olanlar hakkında konuşurlar.
Sonya, henüz bir civcivken bakımını üstlendiği, sevgiyle, özenle büyüttüğü tavuğu bir tilki tarafından kaçırıldığı ve öldürüldüğü için mutsuzdur, bunun adil olmadığını düşünmektedir. Babası aynı görüşte değildir. Ona göre doğada her canlı açlığını gidermeye, yavrularına bakmaya çalışmaktadır. Sonya’ya adaletsiz görünen şey, tilki için son derece doğal bir eylemdir. Babası Sonya’ya bu durumu şöyle izah eder:
“Bizim tarlanın hemen arkasındaki ormanda bir tilki yaşıyor. Ve her gün yavrularını besleyebilmek, yuvasına yiyecekle dönmek için çok uğraşıyor. Çoğunlukla bir fare ya da köstebek bulabiliyor ama bazen, mesela bugünkü gibi soğuk günlerde, tilkinin yavrularına daha büyük bir yemek götürmesi gerekebiliyor. O da bu yemeği bulabilmek için elinden ne gelirse yapıyor. Anne tilki götürdüğü tavuğun bizim tavuğumuz olduğunu bilmiyordu. Ama bilse bile onun için bir önemi olmazdı. Anne tilkinin tek düşündüğü yavru tilkilerin karnını doyurmak.”
Sonya tavuğunu kaybettiği için hâlâ üzgündür. Bununla beraber her canlının hayatta kalma, yavrularını besleme dürtüsünü de anlayabilmiştir. Ertesi gün kaçırılan tavuk için bir anma töreni düzenler ve kümesin yanında tilkinin girdiği deliği bulup tamir ederler. Çiftlikte işler olağan seyrinde akmaya devam eder. Günler geçer, kaybettiği tavuğun emaneti yumurtadan civciv çıkar. Sonya, "Sana annelik yapacağım, yüzün gülsün, karnın doysun, gece rahat uyu diye her şeyi yapacağım," der ve öyle de olur.
Sonya’nın Tavukları çocuklara çiftlik yaşantısını, hayvan bakımının gerektirdiği sorumlulukları anlatıyor. Tüm sorumluluklar yerine getirilse, önlemler alınsa dahi ölümün önüne geçmenin mümkün olmadığını gösteriyor. Çocuklara haklı ya da haksızı işaret etmeden tüm hayvanların en güçlü dürtüsünün hayatta kalmak olduğunu, yaşam ve ölümün el ele olduğunu vurguluyor. Bu vurguyu çok değerli buldum çünkü hepimiz küçük yaşlardan itibaren hayatlarımız sabit kalsın istiyoruz. İyilik, güzellik hâli hep korunsun, mutsuzluk ve üzüntü bizden daima uzak kalsın diye nafile bir çabaya girişiyoruz. Değişime, belirsizliğe karşı koyuyor ve mutsuz oluyoruz. Çocuk okura farklı bir yerden seslenen, yaşamın olağan akışını, inişleri ve çıkışları, üzüntüleri ve sevinçleri, kayıpları ve doğumları olduğu gibi kabul eden ve çocuk okura sunan Sonya’nın Tavukları’nı ben çok sevdim. Siz de okuyun ve çocuklarla yaşam ve değişim üzerine sohbet etme imkânı yaratın isterim.

Sinek Sekiz’in okurlarına bir de duyurusu var:
Sinek Sekiz, çevre literatüründeki temel eserleri Türkçe’ye çevirmek amacıyla 9 sene önce kuruldu. Yayınladığımız kitaplar okuyup, ilham aldığımız, hayatımızı dönüştürürken bize kılavuz olan eserlerdi. Daha çok kişiye ulaşmasını istedik. Basit, sade, kendine yeten, dayanışmacı, yerelliği önemseyen yaşam biçimlerinin çoğalmasının iyiliğine olan inançla kitaplara emek verdik.
Önce ‘Ekoloji Cep Rehberi’ni ardından ‘Permakültüre Giriş’i yayınladık. Kitaplar okuruna ulaştı, yenileri oldu. Bu sürede şehir de, kitaplara ulaşma yöntemleri de, biz de değiştik, dönüştük. Toprağa ve temel yaşam bilgisine yakın olma isteğimiz büyüdü. Böylece yeniden kırsala göçtük. Köklendik, yerleştik ve yayınevini de yaşam anlayışımıza olabildiğince yaklaştırmaya niyet ettik.
Kırsaldan yaşayıp çalışmayı, kendi hayatımızda kullandığımız basit gereçleri üretmeyi, doğal malzemeleri elleriyle işleyerek geçimlerini sağlayan yöremizdeki zanaatkarları desteklemeyi ve bunları ulaşılabilir kılmayı istiyoruz.
Bütün üretimlerimize doğrudan ulaşmanızı sağlayan bu web sitesi ile sizlerle yeniden buluşabilmekten dolayı çok mutluyuz. Hepimiz için daha sürdürülebilir, adil ve iyi bir dünya için emek vermek güzel. Bu yolda birlikte yürüyebilmek dileğiyle…



Sonya’nın Tavukları
Yazan ve resimleyen Phoebe Wahl
Çeviren Billur Kakıcı
Okul öncesi

*Bu yazı 9/6/2018 tarihinde Yeşil Gazete'de Çocuklar İçin Yeşil Kitaplar köşesinde yayımlanmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder