1 Ekim 2021 Cuma

Balkon

Balkonda oturmayı çok seviyorum. Çocukluktan kalma bir alışkanlık. Çiçeklerin arasında özenli sofralar, denize, bahçeye bakmalarla dolu geçen yıllar bana balkonda oturmayı, balkona özenmeyi öğretti. Şimdi yeni evimde çok daha büyük bir balkonum olacak. Hevesle bekliyorum; sereceğim örtüleri, okuyacağım kitapları, içeceğim kahveleri, ağırlayacağım misafirleri, vazodan eksik etmeyeceğim çiçekleri. Küçük bahçede ortancalar, iri papatyalar yetiştirmeyi hayal ediyorum tıpkı zamanında annemin yaptığı gibi. Anneden kıza geçen bir alışkanlık olsun bu. Vazoya koymak için çiçek kesmeler, balkona oturup uzaklara bakmalar, mis gibi kokan kahveler, sohbetler... Deniz en çok bir kedinin hayalini kuruyor. Bakalım onu ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Bir kediye yer açacak kadar geniş bir yüreğim var mı hâlâ emin olamıyorum. Bunu da zamana bırakayım. Her şeyin cevabını da bilemem ya. Hem ne diyor Birgitte: "Varsayımsal sorulara cevap vermiyorum." Oysa varsayımla, bir hayalle başlıyor pek çok şey. Kendine dair hayal ettiklerin olmasa değişimin gelmeyeceği aşikar. Varsayım her zaman kötü değil demek ki. Peki ya ile başlayan kimi sorular olmasa hep aynı yerde buluruz kendimizi. Peki ya'larımızın eksik olmadığı günler diliyorum o halde. 

"Peki ya?" sorusu bana okuduğum bir kitabı anımsatıyor. Hikaye Dehası. Sola Unitas Yayınları'ndan çıkan kitabın yazarı Lisa Cron bir yazar koçu. Bu kitabı da nereden başlayacaklarını ya da yazdıklarıyla ne yapacaklarını bilmeyen, çalıştığı metnin içinde sıkışıp kalan yazar ve yazar adayları için yazmış. Doğaçlama ve taslak oluşturmanın ötesinde bir yere geçerek üzerinde çalıştığınız metni geliştirmenin yollarını göstermek için. Kitap hayli iddialı. Arka kapak yazısında "bir fikrin ilk ışıltısından roman yaratma ve küçük bir fikirden büyük bir taslağa dönüştürme yolculuğuna dair detayları adım adım anlatıyor," şeklinde tanıtılıyor. İddianın büyüklüğü karşısında kuşkuya kapılmamalı. Ne de olsa hepimiz hikâye anlatıcı bireylerin torunlarıyız. Hatırlayalım ne demişti Ursula K. Le Guin: 

"Tarihte tekerleği kullanmamış büyük toplumlar vardır ancak hikâye anlatmamış hiçbir toplum yoktur."

O halde bize bırakılan kültürel mirasın varisi olduğumuza inanalım, kurulalım balkonlarımıza, masalarımıza, kahve fincanlarımızla, su bardaklarımızla, kitaplarımızla, defterlerimizle ve yazalım. 

Ekimin birinde, ne ektiğinize dikkat edin. Benimki belli. Yazın yolculuğumu sürdürmek. Eğer sizin de hayaliniz buysa yazma ve yaratma cesaretiniz bol olsun. 

 

 

2 yorum:

  1. Bir balkon bu kadar mı güzel anlatılır :)

    YanıtlaSil
  2. Beğenmene sevindim Burcu. Balkon mühim mesele :)

    YanıtlaSil