Evrim Sayın'ın İlerihaber'de Pelin ve Küçük Dostu Karamel hakkında yazdığı değerlendirme yazısı:
Tuğba Gürbüz, diş hekimi. Ben onu çocuklar için bir araya geldiğimiz bir eğitimde tanıdım. Sakin ve şiirsel üslubu, sorgulayıcı yanıyla çok iyi bir arkadaş oldu Tuğba eğitim boyunca. Yazdıklarından bahsettiğinde aklıma düşmüştü, eğitim sonunda yeni kitabının minik okurlara sunulduğunu öğrendim.
"Pelin ve Küçük Dostu Karamel", Sia Kitap etiketiyle raflarda. Kitapta beş kısa öykü var ve hepsi Pelin'in çocukluk hallerine dair. Beş farklı hikayeden ziyade sanki uzun bir yolculuk öyküsü okudum. Bu yolculuk öyküsü ara ara sekteye uğruyor ama yolculuğa çıkmak, yolda olmak baki.
Pelin'i önce anne, babası ve dayısıyla anneannesine giderken okuyoruz. Anneanneye doğru yola çıkan bu küçük aile, yolda önce bir kaplumbağa ile karşılaşıyor. Arabayı durdurup kaplumbağayı akan trafiğin keşmekeşinden kurtarıyorlar ve yola devam ediyorlar. Bu karşılaşma Pelin için türlü maceranın ilki. Çok geçmeden Pelin'in dayısı kucağında tatlı, küçücük bir köpekle çıkageliyor. Yazarın deyişiyle Pelin'in "içinde havai fişekler patlıyor." O vakitten sonra dilediği tek şey, bu yavru köpeğin hayatına eşlik edebilmek. Hemen arkadaşlarının sahiplenmiş olduğu hayvanları hatırlıyor Pelin: su kaplumbağası, muhabbet kuşu, Japon balığı.
Gürbüz çocuklara iyi gelecek bazı değerleri didaktikliğe kapılmadan yedirmiş eserine. Bu çok kıymetli çünkü çocuk dendi mi peşi sıra gelen didaktiklik çocukları sıktığı gibi onların zihinlerini ve kalplerini hafife alıyor. Bu kandırmaca çoğu zaman tehlikeli çünkü çocuk, kendisi için hazırlanan yavan öğretinin genelde farkında. Farkında olduğu için de ilerlemek istemiyor, esere tam anlamıyla giremiyor. Kendini veremiyor, teslim olamıyor.
Karamel'in ve bizlerin kahramanı Pelin, az önce bahsettiğim didaktikliğe meydan okurcasına sık sık yetişkinlerin anlam veremediği hayatlarından yakınıyor. "Yetişkin olmak çok sıkıcı." diyerek sesli düşünüyor sürekli. Pelin, dünyayı çeşitli parkurlardan yapılmış bir oyun olarak görüyor çünkü. Parka gitmek istiyor, Karamel'le vakit geçirmek istiyor, yine park yine Karamel, tekrar park tekrar Karamel... Günler onun için hep böyle ilerlerken yetişkinlerin yetiştirmek zorunda olduğu yığınla iş, Pelin için dayanılmaz oluyor.
Yetişkinlerin sıkıcı hayatlarına rağmen sıkılmanın yararlarına değinmeden bitirmek istemedim. Pelin sıkıldıkça ya da annesini beklemek zorunda kaldığında onu birden oyun kurucu olarak görüyoruz. Pelin de beklediği ve sıkıldığı zamanlarda önce söylenirken sonra bir anda hayal dünyasıyla baş başa kalıyor. Salondaki eşyalardan bir orman kuruyor kendine, Karamel'le maceradan maceraya koşuyor bu ormanda. Sonra annesinin önerisiyle günlük tutuyor, annesinin günlüğünü de okuyorlar birlikte, onun çocukluğuna yolculuğa çıkıyorlar bu kez. Pelin, annesinin bir zamanlar çocuk olduğuna inanamıyor. Sıkılmasın diye önüne yapay dünyalardan kat üstüne kat çıkılan çocukların yanında Pelin; yalnız, sessiz, gözlemci ve yaratıcı.
Yetişkinlerin günlük tuttuğu, dinlenmek için kitap okuduğu, küçük dostların gözetildiği, yetişkinlerin kullandığı deyimleri Pelin'in hep gerçek anlamlarıyla kavradığı ama sonra üzerine uzunca düşündüğü bu kitabı çocuklarla birlikte okurken onların merkezde konumlandığı birçok sohbet başlatabilirsiniz. Tuğba Gürbüz belki Pelin'i başka maceralarda yeniden çıkarır karşımıza, kim bilir?
KÜNYE: Pelin ve Küçük Dostu Karamel, Tuğba Gürbüz, Sia Kitap, 2021, 62 sayfa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder