15 Mayıs 2015 Cuma

GİTMEZDİ O ZAMAN(*)



"Derdin ne senin?"
Sustum. Deliye döndü. Aslı'yı alıp yazlığa gitti.
Söyleyebilseydim, "Derdim, bu şehirden gidememek karıcığım. Ardıma bile bakmadan, bıraktıklarımı umursamadan, önümde açılan herhangi bir yola, sonucunu düşünmeden, öngörmeden gitmek ve yürümek." derdim. Devam ederdim konuşmaya. "Öyle, tedirgin, temkinli adımlarla değil. Coşkuyla, umutla, adeta koşarcasına gitmek istiyorum. Ama gidemiyorum. Şehrin alışkanlıklarını, evimi, yatağımı, tenini, seni, kızımı bırakamıyorum. Hayata birlikte atıldığım dostlar bir bir gitti. Hem de, pek çok kez. Ben ne yaptım? Evlendim. Baba oldum ve kaldım. Bu durumu kendime yediremiyorum. Mutsuzum. Anladın mı?"
Bağırırdım.
"Bağırma! Aslı'yı korkutacaksın." derdi. En çok Aslı'nın korkmasından korkardı. Biraz daha tartışırdık. Ağlardı. Hiç dayanamazdım ağlamasına. Onu ağlattığım zaman kendimden nefret ederdim. Kollarıma alırdım. Başını göğsüme yaslardı. Kokusunu içime çekince, kalbinin çarpıntılarını duyunca kızgın kalamazdım daha fazla. Öperdim. Gözlerinin yaşlarını silerdim.
Sevişirdik. Gitmezdi o zaman.

*Gökkuşağı Kitabevi'nin düzenlediği Gurbet, Hasret, Fedakarlık, Aşk temalı öykü yarışması sonucunda yayımlanan öykü seçkisinde yer alan Gitmezdi O Zaman öykümden bir bölüm.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder