1 Ocak 2016 Cuma

NASIL YAZAR/ŞAİR OLDUM? (19)






Yetkin Bir Dile Olan Çıldırtıcı İhtiyaç
Yazmaya bir neden aramayacak kadar küçük bir yaşımda, diğer çocukların bahçede oynamaya koşması kadar doğal bir güdüyle başladım. Okuma yazma bilmediğim zamanlarda bile hikâyeler kurardım. En çok da divanın altına girip karanlığı sinema perdesi gibi kullanmaktan hoşlanırdım. Seyrettiğim filmlerdeki artistleri, haberlerde izlediğim ya da çevremde gördüğüm kişileri birleştirirdim hayalimde. İlk ne yazdım bilmiyorum ama ilk şiirim ilkokul üçteyken Milliyet Çocuk’ta yayımlandı. Müthiş bir heyecandı ve o heyecan 21 kitabımın yayımlanmış olmasına rağmen benzersiz kaldı.
Yazmak o kadar küçük bir yaşta neden hayatımın merkezine oturdu bilmiyorum. Ama bir “dil” oluşturma arzusunun nasıl başladığını gayet iyi hatırlıyorum. 2.5 yaşımdayken üzerime sıcak su döküldü. Sonuç, 3. derece yanık, yani ölüm tehlikesinin en yüksek olduğu mertebe. Bacaktan omza deri nakli, sonrasında derinin kazındığı acı verici pansumanlar. Çok canım yanmış olmalı ama fiziksel acıyı hiç hatırlamıyorum. Özlemenin merkezde olduğu duygusal acı ve hastanedeki yetişkinlerin tavırlarına olan öfkem ise hafızama kazınmış. Beni en çok üzen ablamdan uzak kalmaktı ama o da küçük olduğu için hastanede ortamına girmesi sakıncalıydı. Bir gün ablamı bahçeye getirdiler ve ben camdan ona baktığım ânı hiç unutmadım. Ne ki bu özlemin ne kadar derin olduğunu anlatamıyordum. Annemi özlediğimde ise “Acıktım!” diye yaygarayı koparmışım. Önüme yemek getirmişler, daha beter ağlamışım: “Ben anneme acıktım!” Aslında orada kendimi ifade edebilmişim ya, geç anlaşılmışım. Hastanedekilerin tavırlarına karşı öfkemi ise 2.5 yaşın dil olanaklarıyla anlatmam mümkün değildi. Ablama bakarken hissettiklerimi de. O gün şöyle düşünmüştüm. “Bir gün, her derdimi, her fikrimi anlatabilecek kadar dili ele geçireceğim." Benim yazma başlangıcım budur: Yetkin bir dile olan çıldırtıcı ihtiyaç.
Melek Özlem Sezer

 
 

2 yorum:

  1. Yazmaya başlama öyküleri aşağı yukarı aynı yaşlara rastlıyor sanki.

    YanıtlaSil
  2. Genellikle çocuk yaşlardan itibaren okuma, yazma el ele yürüyor ancak yazmaya geç başladığını anlatanlar da var: Ahmet Büke, Murat Gülsoy, Fuat Sevimay gibi.

    YanıtlaSil