Çocukla Barış,
Bodrum BBOM Öğretmen Okulunda tanışan Özenç, Özge ve Gülesra
öğretmenlerin orada öğrendikleri, araştırdıkları, derinleşmek
istedikleri konuları ve sınıfa taşıdıklarını paylaştıkları dijital bir
platform.
Farklı
yerlerde, farklı koşullarda çalışan üç öğretmen Sura Hart'ın
rehberliğinde çıktıkları yolculuğu "Şefkatli Öğretmenin Günlüğü"
köşesinde hafta hafta paylaşıyor. Gündemin ağırlığından kaçmak, umudunu
arttırmak, çocuklarla ilişkilerinde fark yaratmak isteyen ebeveynler ve
öğretmenler için küçük tavsiyelerle dolu günlükleri, kendi pratiğimize
dökebilmek, sürecimizi gözlemlemek için bu şablonu kendi ev hâlimize
uygulamak istedim. Adını da Özenç, Özge ve Gülesra öğretmenlerden
ilhamla "Şefkatli Anne Günlüğü" koydum.
Sura Hart ne diyor?
Eğlence ve oyun temel insani ihtiyaçlardır, dinlenecek vakit bulamayan öğretmenler için bile.
Öğretirken eğlenemiyorsanız artık, öğrencilerinizin yaşamlarındaki eğlence ihtiyaçlarını karşılamalarına destek olmak için bir hayli çaba harcamak gerekebilir. Eğlence için illa salıncakların, tahterevallilerin bulunduğu bir oyun alanı gerekli değildir. Nerede olursanız olun oyun oynayabilirsiniz - biraz yaratıcılık yeter.
Eğlence/oyun ihtiyacınızı karşılamak için ne yapıyorsunuz? Yaptığınız şeyleri düzenli olarak mı yapıyorsunuz? Bir yerden başlamak ister misiniz?
Ben ne düşünüyorum?
Sura Hart'ın söylediğini bir kez de öğretmenler yerine "ebeveynler", öğrenciler yerine de "çocuklarınızın" kelimelerini koyarak sesli okuyorum. Anlam kaybolmuyor, azalmıyor. Anne babaların da en az öğretmenler kadar oyuna, eğlenceye, desteğe, kendilerine ait alana ihtiyaçları var.
Modern dünya hayatımızı kolaylaştırıyor. Evde işler çok daha hızlı, pratik yürüyor. Bununla beraber çoğu kadın artık evin dışında da aktif çalışıyor. Eskisi gibi nesiller boyu aynı köyün, mahallenin sınırları içinde yaşamıyoruz. Öğrenim için şehir dışına çıkan gençlerin büyük kısmı ailelerinin, akrabalarının yanına geri dönmüyor. Çekirdek aile sayısı hızla artıyor. Ebeveynler olarak çılgın bir tempo içinde sürükleniyoruz. Ev, iş, sorumluluklar altında kendimizi ezilmiş hissediyoruz. Hayalini kurduklarımızı erteleyip duruyoruz. Yardıma çok ihtiyacımız var ama bir yandan da uzanan yardım eline burun kıvırıyoruz çünkü okuduklarımız, öğrendiklerimiz, uygulamak istediklerimiz geleneksel olanla çatışıyor. Bu çatışmadan kaçmak için giderek daha çok yükün altına girmeyi yeğliyoruz. Annelikte ilk iki yılım böyle geçti.
Hatırlıyorum da, Deniz'in iki yaşında gece kendi odasında, neredeyse kesintisiz uyumaya başlaması, benim için küçük çaplı bir mucize etkisi uyandırmıştı. Yeniden kitaplar okumaya başlamıştım. Ayda bir arkadaşlarımla evde buluşuyor, okuduğumuz kitap hakkında sohbet ediyorduk. Şu an yayında olmayan çok yazarlı bloğumuz için yazılar yazmaya başladığımda yitirdiğim oyun alanıma kavuştuğumu, elini bir daha bırakmamaya karar verdiğimi çok net hatırlıyorum. Çok uzun soluklu olmayan okuma kulübümüz, beni bireysel blog yolculuğuma taşıdı.
Kurmacabiyografiler, oyunsu arayışımı sürdürdüğüm en önemli mecra. O yüzden filmlerden şehirlere, kitaplardan masallara, sürdürülebilir yaşamdan şiddetsiz iletişime, söyleşilerden günlüklere geniş bir yelpazede yazılar sunuyorum burada.
Bir de fiziksel olarak oyun oynamak var. Ondan da çok zevk alıyorum. Çocuğa eşlik etmek için oynanan oyun her zaman o kadar zevk vermiyor. Bazen yorgun olduğum halde, söz verdiğim için, sözümü tutmuş olmak için, oynuyorum. İşte o zaman kendimi arkadaşlarımla oyun oynadığım zamanlarda olduğu kadar yenilenmiş ve eğlenmiş hissetmiyorum. Geçen sene, her hafta oyun ihtiyacımızı da karşılayan beden farkındalığı atölyemizi, mucizevi ve muhteşem salıları özlüyorum. Yerine haftalık bir rutin koyamasam da ayda bir gerçekleştirdiğimiz bol kahkahalı ve alıştırmalı şiddetsiz iletişim buluşmaları beni mutlu ediyor.
Denizle nasıl paylaşıyorum?
Oyun oynarken iki ben var. Biri yorgun, oyun oynama sözünü tutmak için oynayan ve o kadar da zevk almayan, oyunu bir lütuf, hediye gibi sunan ben. Böyle zamanlarda kutu oyunlarını tercih ediyorum. Rekabetçi, kazananı olan oyunlardan uzak duruyorum. Deniz oyunu kaybettiği için üzüldüğünde canım sıkılıyor. Çünkü bu durumu düzeltmenin görevim olduğunu düşünüyorum ve ekstra çaba harcamak istemiyorum. Öykünün ele avuca sığmayan Kerettasından aldığım tüyo sayesinde bu konu artık başımı ağrıtmıyor. Canım oynamak istemese bile ilgimi ve dikkatimi tamamen Deniz'e vermeye çalışıyorum. İnterneti kapatıyor, telefonu kendimden uzaklaştırıyorum. İkinci benin bu tür numaralara ihtiyacı yok. O oyun oynamayı seviyor ve istiyor. Kuralların ihlal edilmesine aldırmıyor. Daha katılımcı, sürprizlere açık, kendini oyuna ve eğlenceye kaptırıyor. Yazarken olduğu gibi kendini akışa kaptırıyor. İşte Deniz bu oyuncu anneye daha çok bayılıyor.
Deniz'in geri bildirimi ne?
Annemi seviyorum çünkü ...
Geçtiğimiz yıllarda kreşte anneler günü nedeniyle hazırlanan panoda yazan üç kelime... Renkli kalpli kâğıtlarda çocukların her birinin cevabı yazılı...
Deniz'in değişmeyen cevabı: "Annem benimle oyun oynuyor."
Sonrası ile ilgili ne düşünüyorum?
Hepimiz aynı durumdayız muhtemelen. Ev, iş, çocuğun bakımı, sorumluluklar arasında kendimize ayırabildiğimiz saatler çok sınırlı ve kıymetli. Kitap okumak, film izlemek, arkadaşlık etmek... Hiçbirini oluruna bırakamıyorum. Zeki, hızlı düşünen, düşüncelerini sıraya koyabilen, muhakeme eden, birlikte güldüğüm, eğlendiğim insanlar arıyorum etrafımda. İstiyorum ki sohbetler yeni kapılar açsın, peşine düşülecek yeni sorular doğursun, yeni ilgi alanlarına evrilsin, kolektif işlere dönsün. Kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Eve tazelenmiş, oyuncu bir anne olarak dönmek için bu alandan daha çok faydalanabilirim.
Kendimi nasıl değerlendiriyorum?
Mükemmel anne olma takıntısından kurtuluyorum. Çevremden daha çok yardım istiyorum. Onların Denizle kurduğu ilişkinin şeklini, içeriğini eskisi gibi kontrol etmeye çalışmıyorum. Tam tersi içim şükran dolu. Bu anlar sayesinde Denizle bağları kuvvetleniyor, ben de kendime vakit ayırabiliyorum.
Eski Günlüklere aşağıdan ulaşabilirsiniz
Şefkatli Anne Günlüğü 1
Şefkatli Anne Günlüğü 2
Şefkatli Anne Günlüğü 3
Şefkatli Anne Günlüğü 4
Şefkatli Anne Günlüğü 5
Şefkatli Anne Günlüğü 6
Şefkatli Anne Günlüğü 7
Şefkatli Anne Günlüğü 8
Şefkatli Anne Günlüğü 9
Şefkatli Anne Günlüğü 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder