Çocukla Barış, Bodrum BBOM Öğretmen Okulunda tanışan Özenç, Özge ve Gülesra öğretmenlerin orada öğrendikleri, araştırdıkları, derinleşmek istedikleri konuları ve sınıfa taşıdıklarını paylaştıkları dijital bir platform.
Farklı yerlerde, farklı koşullarda çalışan üç öğretmen Sura Hart'ın rehberliğinde çıktıkları yolculuğu "Şefkatli Öğretmenin Günlüğü" köşesinde hafta hafta paylaşıyor. Gündemin ağırlığından kaçmak, umudunu arttırmak, çocuklarla ilişkilerinde fark yaratmak isteyen ebeveynler ve öğretmenler için küçük tavsiyelerle dolu günlükleri, kendi pratiğimize dökebilmek, sürecimizi gözlemlemek için bu şablonu kendi ev hâlimize uygulamak istedim. Adını da Özenç, Özge ve Gülesra öğretmenlerden ilhamla "Şefkatli Anne Günlüğü" koydum.
Sura Hart ne diyor?
İnsanlar her şeyden çok hayata katkıda bulunmak isterler - armağanlarımızı paylaşmak isteriz.
Çok çeşitlidir armağanlarımız, yeteneklerimiz; herkesin sunacağı katkı biriciktir şu yaşamda. Öğrencilerinizin yeteneklerini görmek ve onların sunduğu armağanı almak, onların aidiyet ve hayata katkıda bulunma ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlar.
Sınıfınızdaki öğrencilerinizin bir listesini yapın (özellikle de bağlantı kurmakta güçlük çektiklerinizin) ve gördükçe sundukları armağanların karşısına not edin. Listenizi düzenli olarak yeni armağanlarla güncelleyin.
Ben ne düşünüyorum?
Geçen haftalarda bir gece "bugün olan güzel şeyler" başlığı altında konuşurken Deniz'e matematik ve okuma yazma konusunda sene başından beri büyük ilerleme gösterdiğini, katettiği yolun beni mutlu ettiğini söyledim. Deniz haklı gururunun keyfini çıkarırken takdir etmenin iyileştirici gücünün bir kez kez daha farkına vardım. Yaşamın içinden küçük anları almak, onları bir armağan gibi görmek ve tadını çıkarmak bir sanat. Ve her sanat dalı gibi çalıştıkça, pratik yaptıkça gelişiyor.
Denizle nasıl paylaşıyorum?
Bu günlüğü yazmak için ilk taslağı karalamaya başladığım sırada Deniz okuldan "Olumlu davranış biriktiriyorum" yazılı bir kâğıtla geldi. Sınıf içindeki davranışlarını, arkadaşlarına sundukları katkıları kendileri değerlendirecek ve olumlu davranışlarını yazacaklardı. Deniz o gün birkaç davranış saydı (arkadaşlarını üzgün ya da durgun gördüğünde onlarla ilgilenmek ve iyi olup olmadıklarını sormak vb) ancak bu kâğıdı doldurup kutuya atmadı. Aradan üç dört gün geçip hatırlattığımda herkes kadar iyi olduğunu, değişik ve farklı bir şey yapmadığını, o yüzden yazmadığını, yazmayı düşünmediğini söyledi. Yapılan çalışmayı ilk duyduğumda heyecanlanmıştım bununla beraber Deniz'in ilgisizliğini görünce çalışmanın amacının, içeriğinin çocuklara çok iyi aktarılmadığını düşündüm. İlgisini kaybetmesinin asıl sebebini bilmiyorum. Gündemi değişmiş, konu yeniden sınıf ortamında hatırlatılmadığı için sıcaklığını kaybetmiş, değişik ve farklı bir şeyler yapma beklentisinin altına girdiği için davranışlarını önemsiz ve küçük görmüş olabilir. Bunların hepsi ya da hiçbiri olabilir. Neticede hepsi bana ait düşünceler. İşbu düşünceler şu soruları doğurdu: "Deniz bu çalışmayı, arkadaşlarına sunduğu armağanları yazmak ve paylaşmak olarak görseydi daha hevesli hisseder miydi?" "Ben bir kutlama kavanozu hazırlasam içini bana sunduğu irili ufaklı armağanlarla doldursam ilgisini çeker mi?"
Bugünlerde kutlama kavanozunun içi dolmaya devam ediyor. Kutlama kavanozu, benimle paylaştığı armağanları görmesini sağlayacak.
Bize sunulan armağanları fark edebilmek, şükran duyabilmek için "teşekkür oyunu"nu başlattık. Bizi mutlu eden, gözetildiğimizi düşündüğümüz anları fark etmek ve teşekkür etmek, bunu bir tür skor yarışına çevirmekten ibaret oyunumuz.
Deniz'in geri bildirimi ne?
Deniz kutlama kavanozunu henüz görmedi. Teşekkür etme oyununa severek iştirak ediyor. Her öğlen "Anne bugün kimlere teşekkür ettin?" diye sorması benim de geçiştirdiğim armağanları görmemi ve dile getirmemi sağlıyor.
Sonrasıyla ilgili ne düşünüyorum?
Siyasi gündem ve üzerime sinen umutsuzluk beni günlükler hakkında düşünmekten, gelecek planları yapmaktan, hayal kurmaktan biraz uzaklaştırdı. Her giriş yazısında andığım gibi yaklaşabilmeyi umuyorum günlüklere; gündemin sıcaklığından uzaklaşmak, umudu arttırmak ve Denizle ilişkimde fark yaratmak için. İşte bu yüzden araştırıyorum, düşünüyorum, yazıyorum. Bunu da bir hatırlatma olarak yazı masasının görünür bir yerine asmalı.
Kendimi nasıl değerlendiriyorum?
Kendimi oldukça keyifsiz hissediyorum. Bu ruh hâlinden kurtulmak için belki kendime de bir kutlama kavanozu hazırlamalıyım.
Eski Günlüklere aşağıdan ulaşabilirsiniz
Şefkatli Anne Günlüğü 1
Şefkatli Anne Günlüğü 2
Şefkatli Anne Günlüğü 3
Şefkatli Anne Günlüğü 4
Şefkatli Anne Günlüğü 5
Şefkatli Anne Günlüğü 6
Şefkatli Anne Günlüğü 7
Şefkatli Anne Günlüğü 8
Şefkatli Anne Günlüğü 9
Şefkatli Anne Günlüğü 10
Şefkatli Anne Günlüğü 11
Şefkatli Anne Günlüğü 12
Şefkatli Anne Günlüğü 13
Şefkatli Anne Günlüğü 14
Şefkatli Anne Günlüğü 15
Sura Hart ne diyor?
İnsanlar her şeyden çok hayata katkıda bulunmak isterler - armağanlarımızı paylaşmak isteriz.
Çok çeşitlidir armağanlarımız, yeteneklerimiz; herkesin sunacağı katkı biriciktir şu yaşamda. Öğrencilerinizin yeteneklerini görmek ve onların sunduğu armağanı almak, onların aidiyet ve hayata katkıda bulunma ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlar.
Sınıfınızdaki öğrencilerinizin bir listesini yapın (özellikle de bağlantı kurmakta güçlük çektiklerinizin) ve gördükçe sundukları armağanların karşısına not edin. Listenizi düzenli olarak yeni armağanlarla güncelleyin.
Ben ne düşünüyorum?
Geçen haftalarda bir gece "bugün olan güzel şeyler" başlığı altında konuşurken Deniz'e matematik ve okuma yazma konusunda sene başından beri büyük ilerleme gösterdiğini, katettiği yolun beni mutlu ettiğini söyledim. Deniz haklı gururunun keyfini çıkarırken takdir etmenin iyileştirici gücünün bir kez kez daha farkına vardım. Yaşamın içinden küçük anları almak, onları bir armağan gibi görmek ve tadını çıkarmak bir sanat. Ve her sanat dalı gibi çalıştıkça, pratik yaptıkça gelişiyor.
Denizle nasıl paylaşıyorum?
Bu günlüğü yazmak için ilk taslağı karalamaya başladığım sırada Deniz okuldan "Olumlu davranış biriktiriyorum" yazılı bir kâğıtla geldi. Sınıf içindeki davranışlarını, arkadaşlarına sundukları katkıları kendileri değerlendirecek ve olumlu davranışlarını yazacaklardı. Deniz o gün birkaç davranış saydı (arkadaşlarını üzgün ya da durgun gördüğünde onlarla ilgilenmek ve iyi olup olmadıklarını sormak vb) ancak bu kâğıdı doldurup kutuya atmadı. Aradan üç dört gün geçip hatırlattığımda herkes kadar iyi olduğunu, değişik ve farklı bir şey yapmadığını, o yüzden yazmadığını, yazmayı düşünmediğini söyledi. Yapılan çalışmayı ilk duyduğumda heyecanlanmıştım bununla beraber Deniz'in ilgisizliğini görünce çalışmanın amacının, içeriğinin çocuklara çok iyi aktarılmadığını düşündüm. İlgisini kaybetmesinin asıl sebebini bilmiyorum. Gündemi değişmiş, konu yeniden sınıf ortamında hatırlatılmadığı için sıcaklığını kaybetmiş, değişik ve farklı bir şeyler yapma beklentisinin altına girdiği için davranışlarını önemsiz ve küçük görmüş olabilir. Bunların hepsi ya da hiçbiri olabilir. Neticede hepsi bana ait düşünceler. İşbu düşünceler şu soruları doğurdu: "Deniz bu çalışmayı, arkadaşlarına sunduğu armağanları yazmak ve paylaşmak olarak görseydi daha hevesli hisseder miydi?" "Ben bir kutlama kavanozu hazırlasam içini bana sunduğu irili ufaklı armağanlarla doldursam ilgisini çeker mi?"
Bugünlerde kutlama kavanozunun içi dolmaya devam ediyor. Kutlama kavanozu, benimle paylaştığı armağanları görmesini sağlayacak.
Bize sunulan armağanları fark edebilmek, şükran duyabilmek için "teşekkür oyunu"nu başlattık. Bizi mutlu eden, gözetildiğimizi düşündüğümüz anları fark etmek ve teşekkür etmek, bunu bir tür skor yarışına çevirmekten ibaret oyunumuz.
Deniz kutlama kavanozunu henüz görmedi. Teşekkür etme oyununa severek iştirak ediyor. Her öğlen "Anne bugün kimlere teşekkür ettin?" diye sorması benim de geçiştirdiğim armağanları görmemi ve dile getirmemi sağlıyor.
Sonrasıyla ilgili ne düşünüyorum?
Siyasi gündem ve üzerime sinen umutsuzluk beni günlükler hakkında düşünmekten, gelecek planları yapmaktan, hayal kurmaktan biraz uzaklaştırdı. Her giriş yazısında andığım gibi yaklaşabilmeyi umuyorum günlüklere; gündemin sıcaklığından uzaklaşmak, umudu arttırmak ve Denizle ilişkimde fark yaratmak için. İşte bu yüzden araştırıyorum, düşünüyorum, yazıyorum. Bunu da bir hatırlatma olarak yazı masasının görünür bir yerine asmalı.
Kendimi nasıl değerlendiriyorum?
Kendimi oldukça keyifsiz hissediyorum. Bu ruh hâlinden kurtulmak için belki kendime de bir kutlama kavanozu hazırlamalıyım.
Eski Günlüklere aşağıdan ulaşabilirsiniz
Şefkatli Anne Günlüğü 1
Şefkatli Anne Günlüğü 2
Şefkatli Anne Günlüğü 3
Şefkatli Anne Günlüğü 4
Şefkatli Anne Günlüğü 5
Şefkatli Anne Günlüğü 6
Şefkatli Anne Günlüğü 7
Şefkatli Anne Günlüğü 8
Şefkatli Anne Günlüğü 9
Şefkatli Anne Günlüğü 10
Şefkatli Anne Günlüğü 11
Şefkatli Anne Günlüğü 12
Şefkatli Anne Günlüğü 13
Şefkatli Anne Günlüğü 14
Şefkatli Anne Günlüğü 15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder