Yılbaşı konusunda insanlar ikiye ayrılır: yılbaşı kutlamasını sevenler ve önemsemeyenler.
Ben ilk gruptayım. Çocukluğumdan beri aralığın son günlerinde yeni yıl coşkusu gelir, beni yakalar. Sokakta kokina satıcılarını, vitrinleri bezeyen kırmızı yeşil ağırlıklı süslemeleri, kardan adam ve Noel Baba resimlerini, modellerini, simleri, kırmızı külotları, yılbaşı kartlarını, yeni yıl takvimlerini, ajandalarını, hepsini tek tek severim. Etrafımdaki insanlara küçük de olsa hediyeler almak isterim. En çok da geçen yılın muhasebesini yapmayı, yeni yıl kararları almayı severim. Yeni yıl coşkusunun en önemli sebebi de bu değil midir? Yeni bir yıl önünüzde tertemiz bir sayfa gibi uzanmaktadır. O yüzden karikatürlerde çoğunlukla biten yıl yaşlı bir dedeye, gelen yıl ise bir bebeğe benzetilir. Bir bebeğin dünyayı keşfederken duyduğu heyecan, merak, neşe bizi de yoklasın isteriz. Acemi ve yeni adımlar atmak isteriz yeni yılda, eskisinden farklı izler bırakmak isteriz.
Yeni yılın ilk günleri... Benim de hayatıma katmak istediklerim var: dostlarla daha çok zaman, daha çok hareket, okumaya ve yazmaya daha çok odaklanmış bir ben, evde ve işyerinde daha uyumlu, akıcı ilişkiler...
Yeni yıl sabahı benim açımdan pek de parlak başlamadı. Oturdum kendime bir mektup (uzunluk itibarıyla daha çok bir kartpostal) yazdım. 2020'deki ben bugünkü bana sesleniyordu. Dilerseniz siz de kendinize yılbaşı hediyesi verin hemen şimdi bir mektup yazın. Hatta www.futureme.org adresinde paylaşın yazdıklarınızı, dilediğiniz tarihte size geri gelsin mektubunuz. Hayalleriniz, umutlarınız şimdiden geleceğe, gelecekten şimdiye dolaşsın dursun.
1 Ocak 2020
Sevgili Tuğba,
Geçen yıl bu sabahki yürek burgunu hissediyorum bir anlığına içimde, hatırlıyorum o karamsar, umutsuz hâlini. Nereden başlayacağını bilemez hâldesin. Tutamakların kırık, vidaları oynuyor. Daha fazla huzur ve uyum hissediyorsun hayatında.
Deniz’in duygularını kontrol edemiyor olması üzüyor, yıldırıyor seni. İçindeki çakallar hiç susmuyor. Kızına iyi örnek olamadığını düşünüyorsun. Boşver şimdi hepsini!
Yalnızca içindeki küçü kıza bak. Artan gerilimlerin içinde susan, korkan küçük kıza bak. O kıza duygularını tanımayı kimse öğretmedi. Sen öğret şimdi. İşe buradan başla. Al “Duygularım” kitabını önüne. Bu senin kendine yeni yıl hediyen. Bu, senin o hiç kırmızı rugan ayakkabısı, şemsiyesi olmamış, kendini nasıl rahatlatacağını öğrenmemiş, azarlanmış küçük kıza hediyen. Ona karşı çok cömert ol bu yıl. Sen onu besledikçe, içindeki tepkisel reaksiyonlar azalacak. Kızma kendine, suçlama. Tepkisel davranacağını hissettiğin her an içindeki küçük kıza bakmayı sakın unutma. Onun korktuğu şeyi gör. Ona sarıl. Sen ona sarıldıkça, hayatın dengeye girecek. Savrulmuş hissetmeyeceksin. Daha çok merkezinde kalacaksın.
Şimdi kış orada. Yavaşlama, kendine dönme zamanı. Sen de bahara kadar kendine bak. Bol bol yürüyüşe çıkacak, arkadaşlarınla düzenli buluşacak, daha çok dans edecek, daha çok film izleyeceksin. Daha çok takdir edeceksin insanları. Övgü topları atacaksın ortaya. Yeni dostluk filizleri belirecek. Taktığın etiketleri fark edeceksin. Başkalarında imrendiğin, hayran kaldığın yanları fark etmekle kalmayıp dillendireceksin. Böylece zehirlemeyecekler seni. Ayrık otları yerine kır çiçekleri açacak göğsünde. Mis gibi çiçek kokuları salacak. Denizle babasının ilişkilerini destekleyeceksin. Sana misli zaman, huzur olarak dönecek.
Duygularının efendisi, zamanının efendisi, yaratıcılığının efendisi olacaksın. Bir öykü, bir çocuk kitabın yayımlanacak bu yıl. İstediğin kiloya ineceksin. Daha farkında, daha doyumlu olacaksın. En önemlisi daha dengeli. Enerji vampirlerini dışarıda tutacaksın. Her zaman gül bahçesi olmayacak elbette. İnişler, çıkışlar… Olanı olduğu gibi kabul edecek merkezinden savrulmayacaksın, plan değişikliklerinden fazlaca etkilenmeyeceksin. Bunu öğrenecek ve deneyimleyeceksin yıl boyu ve inan bana güzel gidecek, çok güzel. Korkularından sıyrıl, hayal et ve eyleme geç. Her şey çok daha güzel olacak. Sevgiyle kucaklıyorum seni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder