25 Ocak 2019 Cuma

Gramsci'den bir fabl: Fare ile Dağ*




Fare ile Dağ yirminci yüzyılın en önemli entelektüellerinden Antonio Gramsci’nin yazdığı bir fabldır. İtalyan Komünist Partisi üyesi Gramsci, 1926 yılında Mussolini hükümeti tarafından tutuklandı ve 20 yıl hapis cezası aldı. Çok da iyi olmayan sağlığı, hapishane koşullarında daha da kötüye gitti ve 1937 yılında henüz 46 yaşındayken öldü. Eserlerinin çoğunu, karısı ve çocuklarına mektupları hapishanede yazdı. Fare ile Dağ, Gramsci’nin hapishanede yazdığı metinlerden birisidir ve çocuklarına anlatılmasını arzu etmektedir.

1 Haziran 1931 tarihli mektubunda şöyle seslenmektedir karısı Giula’ya:

“Delio’ya bizim oraların bir öyküsünü anlatmak istiyorum. İlgisini çekecektir. Kısaca sana bahsedeceğim, sen de ona ve Giuliano’ya anlatırsın.

Küçük bir çocuk uyuyor. Yanında, uyandığında içmesi için büyük bir bardak süt var. Bir fare sütü içiyor. Çocuk uyanıyor, sütü bulamayınca çığlığı basıyor; annesi de feryat ediyor. Fare umutsuzca başını taştan taşa vuruyor fakat bunun bir işe yaramadığını görünce süt bulmak için keçiye gidiyor.”

Fabl açlık çeken bir çocuğun durumuyla başlar. Ne annesi ne de keçi onu besleyebilecek durumdadır. Keçinin süt verebilmesi için ot yemesi, otlakta ot yetişmesi için su olması, suyun boşa akmaması için çeşmenin tamir edilmesi gerekmektedir. Çeşmenin tamiratı içinse taşa ihtiyaç vardır. Fare sonunda dağa gitmeye ve ondan taş istemeye karar verir. Yolda onun çıplak yamaçlarını ve kurumuş su yollarını görür. Dağa vardığında ona küçük çocuğun hikâyesini anlatır. Bir söz verir çocuk adına:

Fare, küçük çocuğun büyüdüğünde, dağın yamaçlarına çam ağaçları, meşeler ve kestane ağaçları dikeceğine söz verdi. Yağmur geri gelecek, vadiyi sulayacak ve toprak yeniden işlenecekti.

Dağ ikna olur. Taş verir. Duvarcı çeşmeyi tamir eder. Su boşa akmaz, otlağa hayat verir. Toprak bereketlenir, otlak yeşile boğar, keçiler ve inekler doyar, ağaçlar yeniden boy verir. Ağaçların yeniden boy vermesiyle yağışlar düzene girer, toprak kayması biter. Çocukların yetersiz beslenme tehditi ortadan kalkar. Kasabanın çehresi bütünüyle değişir.

Gramsci bu kısa fablda, doğal kaynakları kısıtlı, yoksul bir halkın hikâyesini anlatmaktadır.  Yaptığından pişman olup durumu düzeltmeye çalışan farenin attığı adımlar üzerinden insanları durumu umutsuzca izlemek yerine ayağa kalkmaya ve eyleme geçmeye davet etmektedir. Mektubunu şu sözlerle bitirir nitekim:

“İkna olan dağ, taşları bağışlıyor ve bebek, neredeyse yıkanabileceği kadar çok süte kavuşuyor. Büyüyor, ağaçları dikiyor; sonra her şey değişiyor. Dağın kemikleri yeni toprağın altında kayboluyor, yağış yeniden düzenli hâle geliyor, ağaçlar nemi tutuyor ve sağanakların ovaları tahrip etmesini önlüyor. Diğer bir deyişle, farenin tasarladığı şey, hakiki bir beş yıllık plandan farksız! Bu sahiden ormansızlaşmayla harap olmuş bir halkın öyküsü. Sevgili Giulia, lütfen bu öyküyü çocuklara anlat ve onlarda nasıl bir etki yarattığını bana bildir. Seni şefkatle kucaklıyorum.”

Fare ile Dağ güncelliğini asla kaybetmeyecek bir konuyu, insan ve çevre ilişkisini ele alıyor. Önce insanın çevre üzerindeki yıkıcı etkilerini ve sonuçlarını anlatıyor. Çizdiği karamsar tabloya rağmen ekonomik, onarıcı ve sağlıklı çözüm yollarını okurla paylaşıyor. İnsanları olan bitene umutsuzca seyirci kalmak yerine, küçük ve somut adımlar atmaya, dayanışmadan, yardımlaşmadan yana tavır almaya teşvik ediyor.

Hâlâ çok güncel ve etkileyici olan fabl, Milrazones tarafından, yazarın karısı Gilua’ya yazdığı 1 Haziran 1931 tarihli mektubu esas alınarak uyarlanmıştır. Laila Domonech’in resimlediği kitap dikine açılan sayfa tasarımıyla dikkat çekiyor. Bu sayede, Gramscy’nin parçadan bütüne, bireyden topluma olan vurgusu görsellere de yansıyor.

Yazan Antonio Gramsci

Uyarlayan Milrazones

Resimleyen Laila Domenech

Türkçeleştiren Öznur Gökmen

Desen Yayınları

* Bu yazı 9/0cak/2019 tarihinde kitapeki'nde yayımlanmıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder