11 Nisan 2019 Perşembe

UNUTUYOR



Unutuyor, dizüstü bilgisayarını şarj etmeyi unutuyor. Kelimeler dolu dizgin akarken çat diye kararıyor ekran. Elektrik prizi de yok bu bekleme alanında. İçinde bir telaş. "Ya kelimelerim kaybolduysa?" Korkusu geçiyor sonra. Onlar yalnızca kelimeler değil artık. İki kadın, karşılıklı bakışan, birbirini süzen, pek de benzemeyen. 
Hayata aynı pencereden bakmadıkları her hâllerinden belli. Uzun uzun birbirlerini süzmeleri hep bundan. Az sonra tüm önyargılarını bir kenara bırakıp dertleşecekler. Bir kahve içimi süresince birbirlerini duyacaklar. Bir rastlantı oysa karşılaşmaları. Aynı anda, aynı kafeye soğuktan korunmak ve hayatlarından çıkan erkekler hakkında düşünmek ( o ara ikisinin de zihnini daha çok kurcalayan bir şey yok) için sığınan iki kadın. Tepeden tırnağa farklı iki kadın. Yalnızca acıları benziyor, yalnızlıkları... Bir yabancıya açılmanın rahatlığı vuracak dillerine. 
İşte o zaman iskemleyi yeniden yanlarına çekecek ve "Anlat bana" diyecek. Telaşa gerek yok. Kalbi kırık ve duyulmak isteyen her kadın onu can kulağıyla dinlemek isteyen birine açar kendini. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder